Özgür Özel Şam'a gidiyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin basın açıklaması yaptı. Yücel aynı zamanda, Genel Başkan Özgür Özel'in Temmuz ayında Şam'ı ziyaret edeceği bilgisini verdi.

CHP Sözcüsü Deniz Yücel, Özgür Özel'in Temmuz ayında Şam'ı ziyaret edeceğini belirterek Erdoğan'ın Esad ile görüşmek istemesine atıfta bulundu. Yücel, AKP hükümetinin politikasını eleştirerek "Yıllardır Esad'ı kötüleyen, katil deyip eleştiren Erdoğan, 'Suriye'nin iç işlerine karışmak gibi bir derdimiz asla yok' demesi. Bugüne kadar izlediği dış politika ortada; Suriye’nin her iç meselesi Türkiye’nin dış meselesi haline geldi" dedi.

'ÖZGÜR ÖZEL ŞAM'I ZİYARET EDECEK'

Yücel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 'Suriye ile yeniden ilişki kurulmaması için hiçbir sebep yok' sözleri hakkında, "'Katil, kasap, diktatör' dediği Esad ile ailece görüştüğü günlere dönmek istiyormuş. En şaşkınlık verici kısmı ise 'Suriye'nin iç işlerine karışmak gibi bir derdimiz asla yok' demesi. Sayın Erdoğan bugüne kadar izlediğin dış politika ortada. Suriye’nin iç işlerine öyle karıştın ki, Suriye’nin her iç meselesi Türkiye’nin dış meselesi haline geldi. Suriye’nin iç meselelerine karışmayı bırak, taraf oldun. Bu işin önü alınamaz hale gelmesinin başkahramanı, mimarı sensin. Ülkede kaç tane kayıtlı göçmen, kaç tane kaçak göçmen var o bile belli değil. TÜİK rakamlarına müdahale ederek enflasyonu düşük göstermeye çalışan AKP iktidarı, düzensiz göçmen rakamlarına da müdahale ederek asıl korkunç tabloyu halktan saklıyor. AKP hükümetlerinin açıkları, rakamlara müdahale yöntemiyle kapanmayacak noktada. CHP, Türkiye’nin, Avrupa’nın sığınmacı deposu olmasını reddediyor" dedi. Yücel, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in temmuz ayında Suriye'nin başkenti Şam'ı ziyaret edeceğini açıkladı.

 

SİNAN ATEŞ CİNAYETİNİN ÜSTÜ ÖRTÜLMEK İSTENMEKTEDİR

CHP Sözcüsü Deniz Yücel, geçtiğimiz hafta görüşülen Sinan Ateş davasına ilişkin, "Anayasa’yı ve Anayasal kurumları tanımayan, kanunları, bağımsız ve tarafsız yargıyı kendi siyasi geleceğini garantilemede bir araç olarak gören siyasi iktidar ile küçük ortağı 'Adaletin' önündeki en büyük engeldir" açıklamasında bulundu.

"HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜN İÇİN MÜCADELEDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ"

AK Parti Grubu'nun Meclis Başkanlığına sunduğu, 9'uncu Yargı Paketi'ni eleştiren Yücel, CHP'nin Sinan Ateş davasını yakından takip ettiklerini kaydetti. Yücel, "Topluma mal olmuş bu ve benzeri davaları takip eden gerçek gazetecilerin ve hukukun üstünlüğüne inanan herkesin öngöreceği gibi; Böyle bir davanın yargılamasının yangından mal kaçırırcasına, bir an önce bitirilmeye çalışılması, olayın başkalarına, kendilerini, 'Ağır abi' zanneden bazı siyasilere sıçramasının önünü kesmek içindir. Sinan Ateş cinayetinin üstü örtülmek istenmektedir. Bu dava, hukukun siyaset kurumu tarafından esir alındığı bir dava haline gelmiştir. Geldiğimiz nokta hukuk açısından kaygı vericidir. Yargının önüne örülen duvarı yıkacak iradeyi gösteremeyen siyasi iktidarın, bu ülkede hukukun üstünlüğü ve adalet konusunda yapacağı açıklamalar hiçbir anlam ifade etmemektedir. Anayasa’yı ve Anayasal kurumları tanımayan, kanunları, bağımsız ve tarafsız yargıyı kendi siyasi geleceğini garantilemede bir araç olarak gören siyasi iktidar ile küçük ortağı, 'Adaletin' önündeki en büyük engeldir. Biz bu engelin kaldırılması için, bağımsız ve tarafsız yargı için, hukukun üstünlüğü için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

 

'6 AYDA MEMURUN, EMEKLİNİN ALDIĞI MAAŞ, ENFLASYON KARŞISINDA ERİDİ'

Yücel, Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) Çeyrek Final maçında Hollanda'ya 2-1 mağlup olan A Milli Futbol takımını tebrik etti. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) haziran ayı için açıkladığı enflasyon rakamlarını değerlendiren Yücel, "Geçtiğimiz hafta TÜİK'in sayısız mucizelerinden biri daha yaşandı ve enflasyonun düştüğü açıklandı. Elbette ki, memur ve emekli maaşlarına yapılacak zammı netleştirecek olan enflasyon oranı yüksek çıkmayacaktı. AKP, yanlış ekonomi politikalarının faturasını birilerine kesecekti. Bu nedenle TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranı hiç kimseyi şaşırtmadı. Açıklanan enflasyona kendi bakan ve bürokratlarının inandığını düşünmüyoruz. Çünkü gerçekte; 2021 yılında dünyada enflasyonun en yüksek olduğu 9'ncu ülke olan Türkiye, 2024 yılı Mayıs ayı itibariyle yüksek enflasyon sıralamasında dünya 3'üncülüğüne çıktı. Bizden daha kötü olan 2 ülke var ki, Suriye ve Arjantin. Her şey bütün açıklığıyla ortadayken çıkacaksın, hiç utanmadan, 'Enflasyon düştü' diyeceksin ve buna herkesin inanmasını bekleyeceksin. Ya arkadaş, 6 ayda memurun, emeklinin aldığı maaş, enflasyon karşısında eridi gitti. Üstelik, temmuz ayına girilmesiyle de zam yağmuru daha da arttı. Hiç akıl, vicdan, izan yok mu sizde?" ifadelerini kullandı.

 

'ASGARİ ÜCRETİ EN AZ 25 BİN LİRA YAPIN'

Yücel, ocak ayından bu yana asgari ücretlilerin sofrasındaki gıda malzemelerinin eksildiğini kaydederek, "İğneden ipliğe her şey artacak ama asgari ücret artmayacak öyle mi? Bu da, 'Asgari ücret düşük değil' diye açıklanacak. Siz kimi kandırıyorsunuz? Türkiye, Avrupa'da asgari ücretin en düşük olduğu ülkeler arasında, Türkiye'de çalışan nüfusun yaklaşık yüzde 50'si asgari ücret ve civarında ücretlerle yaşam mücadelesi veriyor. 22 yıllık AKP iktidarında, asgari ücret olağan ücret haline gelmiş durumda. Buradan Sayın Erdoğan ve Sayın Mehmet Şimşek'e sesleniyorum, asgari ücret konusunda bilgiçlik taslamayı bırakın ve asgari ücreti en az 25 bin lira yapın. Milyonluk makam araçlarına, çift maaşlara, temsil, tören, ağırlama ve toplantı giderlerine bütçe var ama asgari ücretliye, emekliye ve emekçiye bütçe yok öyle mi? Bir kez daha söylüyoruz, Asgari ücret derhal 25 bin liraya, en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır. Mutlaka emeklilere refah payı verilmelidir" diye konuştu.

'ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ KANUNU MECLİSTEN GEÇERSE ANAYASA MAHKEMESİ'NE TAŞIYACAĞIZ'

TBMM Genel Kurulu'nda Salı günü görüşmelerine başlanacak olan, 'Öğretmenlik Mesleği Kanunu'nun meclisten geçmesi halinde Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını açıklayan Yücel, "Tarikat sevdalısı Yusuf Tekin’in karanlık fikirlerinin mahsulü olan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” isimli saçmalığı da yargıya taşıyacağız. Pedagojik değil ideolojik kaygılarla hazırlanan ve tüm eğitim camiasına dayatılan bu 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli' saçmalığına sonuna kadar karşı duracağız. Öğretmenlik Meslek Yasası’nın Meclis’ten geçmesi halinde onu da yargıya taşıyacağız. Sarayda hazırlanan 42 maddeyle öğretmenlik meslek onurunu ayaklar altına alan bu yasanın çıkmaması için mücadelemiz sürüyor. Eğitim Fakültesi mezunlarının, 'Öğretmen' ünvanını gasp eden, yerine 'Öğretmen adayı' unvanını veren bu yasa düzenlemesiyle AKP, bir de Eğitim Fakültesi mezunlarına, iki yıl eğitim verecekmiş. Fakülteyi bitirmiş, mezun olmuş, dolayısıyla da, öğretmenlik unvanı almış eğitimcilerimize eğitim vermek kimsenin haddi değil. Eğitim Fakültelerinin verdiği eğitime mi güvenmiyorsunuz, yoksa hukuk mu bilmiyorsunuz" dedi.