Serhat Akın'a saldırı geçmişe götürdü... Topuğuna sıkılan ünlüler...

İlk kimin başına geldi Eski futbolcu Serhat Akın'ın topuğundan vurulması, benzer olayları akıllara getirdi. İşte, "topuğundan vurulan ünlüler" listesinde yer alan diğer isimler... Peki, bu yöntemin kökeni ve amacı nedir...

Yeraltı dünyasının sıkça kullandığı bir şiddet yöntemi olan "topuğa sıkma", birçok kişinin mağdur olduğu ve ünlü isimlerin de zaman zaman hedef alındığı bir uyarı aracı olarak biliniyor. Bu yöntemde amaç öldürmek değil, karşıdaki kişiye "ayağını denk al" mesajı vermek. Aynı zamanda bel altı olduğu için, yakalanan fail daha hafif cezalarla kurtulabiliyor. Şikayetlerin genellikle geri çekilmesiyle de cezalar daha da düşüyor.

Geçmişte birçok ünlü isim bu tür saldırıların kurbanı oldu. İşte bu saldırılardan bazıları:

Özcan Deniz: 2008 yılında Çeşme’de bir otelde verdiği konser sırasında ayağından vurulan Deniz'in, iddialara göre failin yanında bulunan kadına bakarak şarkı söylediği için saldırıya uğradığı belirtilmişti.

Arto: 2000 yılında bir çorbacıda yaşanan olayda, ünlü şarkıcı sabaha karşı yanına gelen bir kişi tarafından vurulmuş, ancak saldırgan sadece 8 ay hapis yatmıştı.

 

İsmail Türüt: Arto’yu vuran kişi, hapisten çıktıktan sonra bu kez türkücü İsmail Türüt’e saldırmıştı. Sahneye çıkan Türüt, aynı saldırganın kurşunlarına hedef oldu.

Okan Bayülgen: 1997 yılında "İstanbul Kanatlarımın Altında" filminin çekimleri sırasında Osmanlı’ya hakaret ettiği gerekçesiyle bacağından vuruldu.

Muazzez Ersoy: 1998 yılında Edirne’de bir şampanya içme teklifini reddettiği gerekçesiyle silahlı saldırıya uğrayan sanatçı, basın danışmanının kendini siper etmesiyle kurtuldu.

Derya Tuna: 2002 yılında bir prova çıkışında bacağından vurulan Tuna, saldırganın transparan kıyafet giydiği için kendisini hedef aldığını söyledi.

Cengiz İmren: 2006 yılında bir bar çıkışında ayağından vurulan İmren’in geçmişteki bağlantıları tekrar gündeme gelmişti.

Gülşen: 2007 yılında Ankara’da uğradığı saldırıda yaralanmayan Gülşen’in bu durumu bazılarına göre inandırıcı bulunmamıştı.

İbrahim Tatlıses: 1990 yılında Maksim Gazinosu’nda sahne alırken vurulan Tatlıses, saldırganların kaset çıkarma taleplerini reddettiği için hedef olmuştu.

Cem Özer: 1992’de bir program çıkışı saldırıya uğrayan Özer, yaralanmasına rağmen saldırganları arabasıyla kovalamış ve yakalanmalarını sağlamıştı.

Bülent Ersoy: 1989’da Adana’da sahnede istek parçasını söylemediği gerekçesiyle vurulan sanatçı, kısa süre sonra saldırganın serbest bırakılmasıyla şok yaşadı.

Mehmet Ali Erbil: Ünlü şovmen, stüdyo çıkışı aracındayken kimliği belirlenemeyen kişilerce saldırıya uğradı.

Hıncal Uluç: 1994’te köşesinde bir meslektaşı olan Ayşe Önal'ı savunduğu için Alaattin Çakıcı'nın hedefi oldu. Çakıcı 3 yıl 4 ay ceza aldı.

Kaya Çilingiroğlu: 2003 yılında ofisinin önünde vurulan Çilingiroğlu, bu olayın bir gözdağı olduğunu açıklamıştı.

Asena: 2003’te İbo Şov çıkışında bacağından vurulan ünlü oryantal, uzun süre dans edememişti.

İLK TOPUĞA SIKMA EYLEMİ: AKHİLLEUS'UN HİKAYESİ

Bu tür şiddet eylemlerinin kökeni tarihin derinliklerine kadar uzanıyor. İlk örneklerden biri, M.Ö. 1200’lerde Troia Savaşı’nda yaşandı. Troia Prensi Paris, Akhilleus’u topuğundan vurduğunda, aslında bu efsanevi savaşçının tek zayıf noktasını hedef almıştı. Akhilleus’un annesi Thetis, onu yeraltı dünyasının sihirli ırmağı Styks’in suyuna sokarak tüm vücudunu korumaya almış, ancak suya tutarken topuğundan tuttuğu için bu nokta korumasız kalmıştı. Bu nedenle, topuğa sıkma eylemi "en zayıf noktayı hedef alma" anlamına da gelmektedir.

Günümüzde ise, bu yöntem yeraltı dünyasında bir "uyarı" aracı olarak kullanılsa da, geçmişten günümüze şiddetin ve suçun değişmeyen yüzü olarak karşımıza çıkıyor.

Odatv.com