Sinemaya görkemli bir ilk adım

Fidan filminin birçok açıdan özellikleri var. Doğayı güzel ve çekici kılmak bunlardan biri.

Çok ilginç bir aile sorununu işlemesi ve adına eğitim denen şeye farklı ve ilginç bir açıdan bakması ayrı birer meziyet

FİDAN

X X X

Yönetim ve senaryo: Ayçıl Yeltan
Görüntü: Arda Yıldıran
Müzik: Tolga Çebi
Oyuncular: Alican Yücesoy, Ayça Bingöl, Göksel Kortay, Gürkan Uygun, Ilgın Bingöl, Leyla Smyrna Cabas, Ömer Asaf Bilgin, Pınar Tuncegil

Yeditepe Film yapımı, 2024

İşte yine şaşırtıcı bir yerli film. Özellikleri arasında hayli kısa olması (79 dakika); bir ilk film olması ve de görsel açıdan olduğu kadar ana motifleriyle de çok dokunaklı olmayı başarması var.

Film tümüyle son derece ustalıkla sunulan Anadolu manzaraları dekorunda ve de denize karşı bir evde geçiyor. Hiç durmayan hareketli bir kamera bizlere bir okulu ve öğrencilerini gösteriyor. Matematik dersini merakla ve severek takip ediyorlar. Öte yandan, bir camide hoca vaaz veriyor.

Ve biz giderek bir aileyi tanıyoruz. 13 yaşındaki Fidan adlı genç kız, hikâyenin sanki kalbini oluşturuyor. Amacı birçok genç gibi taşradaki evini ve çevresini bırakarak İstanbul’a gitmek ve daha yüksek bir eğitim almaktır. Ailesi de buna karşı değildir. Ama amansız bir hastalığa yakalanan annesi hayatını erken kaybeder. Babası Emir ise eşinin ölümünden sonra, sanki karanlık bir alemde kaybolup gider.

Bu arada Fidan okul nakli için ilgili bakanlığa başvurmuştur. Ve kısa zamanda olumlu yanıt alır. Ama bunu ona kol kanat geren babaannesi ve yengesine bile açıklamaz. Filmin bir yerinde dendiği gibi, o küçücük Fidan inşallah kocaman bir ağaç olacaktır. Allah’ın kavliyle... Ama yine de asıl yurdunu terk etmek hiç kolay değildir.

Ekim ayında, benim de vaktiyle gittiğim Fransa’nın saygın Montpellier festivalinde gösterilerek çok iyi karşılanan filmin birçok açıdan özellikleri var. Doğayı böylesine güzel ve çekici kılmak bunlardan biri. Çok ilginç bir aile sorununu işlemesi ve adına eğitim denen şeye farklı ve ilginç bir açıdan bakması ayrı birer meziyet. Öylesine ki, filmin üç ana teması (büyük harflerle yazalım) AİLE- EĞİTİM- DOĞA diye düşünülebilir. Üstelik bunların sadece 79 dakika içinde yapılması... Bu da filmin senaryosunun son derece ‘lakonik’ olmasına yol açmış. Yani konuşmaların azlığı da bir faktör olmuş. Hele Fidan’ın ağzından çıkan sözler öylesine az kiBu da yönetimle senaryoyu birlikte yüklenen Ayçıl Yeltan için büyük başarı sayılabilir. Bu geveze senaryolar aleminde bir değişiklik!

Öte yandan gayet hareketli bir kamera, yer yer başvurulan ‘slow-motion’ (yavaşlatılmış) bir anlatım da filme takdire layık bir akışkanlık sağlıyor. Bunda görüntü sorumlusu Arda Yıldıran’ın rolü önemli. Ve de müzik. Tolga Çebi’nin müziği ilginç. Film için 10’a yakın parça bestelemiş. Ayrıca birçok yerde ‘uhrevi’ (dinsel) bir atmosfer taşıyan müzik de sanırım onundur. Ama ayrıca Mehmet Güreli, Dinçer Demirci besteleri; Sessiz Gemi, Drama Köprüsü yorumları ve de Bach müziği var.

Gelelim oyunculara... Fidan’da Leyla Smyrna Abas, Emir’de Alican Yücesoy, Nesrin’de Ayla Bingöl gayet iyilerAma rol çalan elbette büyükannedeki usta oyuncu Görsel Kortay. Öylesine bir ‘masal ninesi’ olup çıkmış ki... Kimi yerlerdeyse tam bir cadaloz! Bu eski dosta selam ve saygılar... Ayrıca ‘cameo’ ünlüler; yani adları verilmeyen konuklar. Biz burada verelim: Ayşegü Ünsal, Binnur Kaya, Mirgün Cabbas... Bu güzel başlangıçtan sonra, geçmişte hayli oyunculuk deneyimi olan, ama bu kez yazar-yönetmenliği seçen Ayçıl Yeltan’a da yeni başarılar diliyorum.
 

Atilla Dorsay

aldorsay@yahoo.com