Sosyal hayat üzerindeki gerici ağırlık...

Türkiye'nin geçen yıl nüfusu, 85 milyon 372 bin 377 kişi iken, bunun 22 milyon 206 bin 34'ünü çocuklar oluşturdu... İmza attığımız BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre devlet, 'çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterir.' (Konuyla tam ilgisi olmasa da bebek ölüm hızları bile artıyor ülkemizde!)

Nerede bu devlet?

Bedensel, ruhsal ve sosyal yönlerden erginliğe ve olgunluğa ulaşmamış çocuk Narin Güran neden katledildi?

Kriminolog değilim ama suçun önlenmesine ve suçlulukla mücadeleye dair perspektif sunma arayışındayım. Çünkü tehlike her geçen yıl büyüyor…

Ülkemizde son yıllarda feodal/kölelik düzenin sosyal hayat üzerindeki gerici kimliği/ağırlığı arttı. Ki:

Narin Güran gibi kız çocuklarının katledilmesi ile kadın cinayetleri çıkış konuları aynı, feodalite...

Çocukluk dünya üzerinde bulunduğu coğrafyaya, kültürlere, tarihsel sürece göre değişiklikler gösterir. Feodal/orta çağ ilişkilerin halen mevcut olduğu toplumlarda çocukların kaderlerini (tıpkı annelerinin olduğu gibi) sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik yapı belirler.

Bu anlamda kadın cinsine karşı tavır neyse çocuğa bakış da benzer; alınıp-satılabilecek emtia/mal ya da köle!

Tarih öncesi ilkel dönemlerde olduğu gibi “hayvanların” önüne atılır “engelli” görülürdü kadın, çocuk… Ya bugün? Ne çocuk, ne kadın kavramı var bu kara düzende.

Tartışılması gereken budur; kadın ve çocuk cinayetlerinde son yıllarda neden büyük artış oldu? En önemli sebebi, ekonomik-kültürel çöküş

 

***

 

Bizim geleneğimizde doğacak bebeğin kız ya da erkek olduğunu öğrenmek için farklı yöntemler kullanılırdı; bunlardan biri “tilki mi, kurt mu” oyunu! Eğer tilki denirse doğacak bebeğin kız olacağı, eğer kurt denirse doğacak bebeğin erkek olacağı biçiminde anlamlar yüklenirdi.

Tilki sinsilik, kurnazlık, hile ve kurt denildiğinde yiğitlik, cesaret, korkusuzluk, sadakat öne çıkarılırdı.

Buradan kıza bakış açısının ne olduğunu anlamak zor değil…

Hadi geçmişte geleneksel ataerkil yapı vardı, ya bugün? Çocuğa bakışta pek fark var mı? Yok.

Aydınlanmacı İslam çocuğa “hak ehliyeti” verirken, “kötek cennetten çıkma” anlayışındaki hurafeci tağut düzeni, çocuğa/kadına bakışı Arap cahiliye dönemine benzetti...

Hurafe cehaletini eleştirenlere “katli vacip” diyenler Narin cinayetlerine yol yaptıklarının farkında mı? Sanmam. Yalan üzerine kurulu düzen sürüp gidiyor. Maalesef en başta devlet-iktidar buna yol veriyor. Sanıyor ki, "tüm sorunları din aracılığıyla halledebilirim!" Keşke öyle olsa ama olmadığı görülüyor; hurafe dini teslim almış durumda…

 

***

 

Modern çocukluk kavramını ayakta tutan iki önemli kaynak vardı: Burjuvazi ve bilim... Yani 200-250 yıllık bir konu, çocukluk.

Bu iki kavramın telaffuz edilmeye başlandığı dönemde çocuklar değerlenerek, anne ve babaları için ayrı bir kıymet görmesi gereken varlıklar haline geldi. Çocuk yeniden tanımlandı çocuk ile derinliği olan sosyal ilişkiler kuruldu, haklar verildi.

Kemalist Cumhuriyet bu yoldan yürüdü.

Gelin görün ki, (İslam bebeklere isim vermeye çok önem verir) “Narin” adındaki kız çocuğunu koruyamayan bir Müslüman feodal ülkeye sahibiz...

Yıl, 2024.

İnsanlara “çocuk” diye hitap eden Atatürk'ün ülkesinde geldiğimiz yere bakın; Narin kızlarımız, kadınlarımız katlediliyor.

Bizler ise, her cinayetten sonra olayın sadece kriminal yönüyle ilgileniyoruz.

Çocuk gibi dürüst, temiz bir düzene ihtiyaç var.

 

Soner Yalçın

Odatv.com