Ve üzerinde yaşayan 7 milyar insanın her biri kendi filminin başrol oyuncusu olduğu gibi, tanış olduğu insanların filminde de figüran...
Birbirimizin hayat hikayesinde gönüllü olarak rol alıyoruz. Üstelik rolümüzü kendimiz belirliyoruz. İyi karakter yada kötü karakter, başrol yada figüran...
Başkalarının hayatında belki önemli, belki de figüran olarak aldığımız roller, aslında başrolünü oynadığımız kendi hayat hikayemizin de birer parçası.
Tanış olduğumuz insanlar sayısınca film düşünün. İç içe girmiş onlarca, belkide yüzlerce film...
Ve siz bunların her birinde bazen küçük, bazen de büyük roller alıyorsunuz...
Başkasının filminde belkide kötü karakterde aldığınız rol, aslında başrolünü oynadığınız kendi filminizin de bir sahnesidir aynı zamanda ve iyi karakterin gereğidir size göre...
Öyle olmasaydı kim başkasının filminde kötü karakteri oynamak isterdi ki?..
İşin en karmaşık ve ilginç tarafı da şudur ki; siz başrolünü oynadığınız kendi filminizin belki de bir komedi sahnesini çekerken başkasının filmindeki bir drama sahnesinde figüran oluyorsunuz...
Yani sizi güldüren o sahne, başkasının hayat filminde drama sahnesi olabiliyor...
Peki böyle olduğunu bilseydiniz, başkalarını ağlatan o sahnede gülebilir miydiniz?
YORUMLAR