Trenlerin üzerinde hareket ettiği o rayların birbirine uzaklığı, dünyanın çoğu yerinde hemen hemen aynı: 4 fit ve 8.5 inç.
Yani dünya genelinde 143.5 santim.
Size tuhaf gelmiyor mu?
Neden yuvarlak bir sayı değil de, 143.5 santim.
Niye 150 değil mesela.
Kimin ne zoru varmış ki, iki ray arası 143.5 santim olmuş.
İnsanlar ilk tren vagonlarını yaptıklarında, at arabalarını yaparken kullandıkları aletlerin aynısını kullanıyorlarmış. O yüzden vagonların tekerleklerinin arası, tıpkı at arabalarındaki gibi 143.5 santim olmuş.
Peki at arabalarında neden öyleymiş?
Çünkü arabaların geçtiği eski yolların genişliği bu kadarmış.
Neden?
Çünkü o eski güzel insanların savaş arabaları, iki atla çekiliyormuş.
Atlar yan yana durduğunda, genişlikleri 143.5 santim oluyormuş.
Yani bugün gördüğünüz bütün trenlerin -en en son teknoloji ürünü hızlı trenler dahil- üzerinde ilerlediği rayların arasındaki uzaklık, Romalılar tarafından belirlenmiş.
Çok ilginç değil mi?
Amerika kıtası keşfedildiğinde ve tren yolları inşa etmeye başladığında, bu sihirli 143.5 santimlik genişlik korunmuş.
Neden?
Öyle işte.
İnsanlar bir takım şeyleri muhafaza etmeyi seviyorlar.
Bu durum, uzay mekiklerinin yapımını bile etkilemiş.
Şöyle ki Amerikalı mühendisler, yakıt tanklarının daha geniş olması gerektiğini düşünmüşler fakat yakıt tankları Utah’da imal ediliyor ve Florida’daki uzay merkezine trenle nakledilmeleri gerekiyormuş.
Yolda da tüneller varmış.
Yakıt tankları daha geniş olursa, tünellerden geçemiyormuş, o zaman da ulaşım gerçekleşemiyormuş.
Madem öyle, işte böyle demişler, Romalıların ideal olduğuna karar verdikleri bu ölçüyü onlar da kabul etmişler.
Şimdi yeryüzündeki bütün tren raylarının arası 143.5 santimetre.
Nereden nereye değil mi?
YORUMLAR