Aydın İZBUDAK

Aydın İZBUDAK

HAYATIN İÇİNDEN HİKAYELER
[email protected]

Louis Armstrong İstanbul günleri

19 Kasım 2016 - 11:06


Louis Armstrong All stars orkestrası ile 1959 yılının 10-11-12 nisan tarihlerinde (cuma – c.tesi – pazar) 2 si saray sinemasında diğeri hilton da olmak üzere 3 konser vermek üzere istanbula gelir.

stanbul defterdarlığı Saray sinemasında verilecek konserlerin biletlerinin gişelerden değil vergi dairelerinden satılmasına karar verince bu garip uygulama ciddi sıkıntılar yaratır.Saray sinemasında üstüste iki gece çok başarılı konserler veren Armstrong un Hilton otelindeki konseri sırasında bir skandal yaşanır.Vefa Zat’ın Suriçi’nden Hilton’a uzanan barmenlik hayatını yazdığı “Barmen” kitabında anlattığı bu skandalın öyküsü şöyle :

“[1959 ilkbaharında], tüm zamanların en ünlü caz sanatçısı, “Altın Trompetli” Louis Armstrong, balo salonunda bir konser verdi… Mönü özenle hazırlanmış, masa kuverlerine altın çerçeveli lacivert servis takımları atılmıştı. Yemek servisinde de

sadece gümüş takımlar kullanılıyordu. Masalara altılı şamdanlar konulmuştu. Konsere davetli konuklar kapıda karşılanırken kendilerine şampanya eşliğinde siyah havyarlı ve somon fümeli kanepe-

ler ikram edilmişti. Sözün kısası her şey mükem-

meldi.

Gecenin bir saatinde Louis Armstrong ve orkestra-

sı sahnedeki yerini aldı… Ve müzik başladı. Ancak

serviste kabul edilemez bir zamanlama hatası ya-

pılmış, konserin başlama zamanı ile ana yemeğin

servis zamanı çakışmıştı. Bunun kaçınılmaz sonucu

olarak davetlilerin çatal bıçak sesi, müziği bas-

tırmaya başlamıştı. Louis Armstrong bir anda or-

kestraya dönerek müziği kesmelerini işaret etti ve

müzik bıçak gibi kesildi. Ardından kendisi ve di-

ğer bütün müzisyenler salonu terk ederek odala-

rına çıktı. İşte o anda salonda bulunan konukların

hepsi donakaldı. Salona büyük bir sessizlik hâkim

olmuştu. Başlamadan bitivermişti konser.



Louis Armstrong ve arkadaşları salonu terk edip

odalarına çıkınca, otelin genel müdürü Mr. Basler

ve ilgili kişiler sorunu halledebilmek için harekete

geçti. Ancak şarkıcıyı ikna edemediler. Sonunda, ‘Konsere çıkmazsanız mukavelede yazılı olan bir milyon doları tazminat olarak sizden talep edebiliriz’ deyip sanatçıyı kibarca tehdit ettiler.

Tehdit fena halde geri tepti. Armstrong, bu sözü duyar duymaz çek defterini çıkarıp 1 milyon dolar yazıp otel müdürüne uzatınca iş tamamen kilitlendi… İkna heyeti tekrar salona indi. Konserin şeref

masasında, protokol davetlileri arasında bulunan

ABD’nin Türkiye büyükelçisine durum anlatıldı.

Büyükelçi, Louis Armstrong’un odasına çıkarak

kendisini bir şekilde ikna etti. Durum tatlıya bağ-

lanınca program sunucusu konserin on beş dakika

sonra başlayacağını, ancak konser sırasında sade-

ce içki servisi yapılacağını anons etti.

Anons yapıldığı anda hatalarını telafi etmek is-

teyen konuklar devasa dans pistinin kenarlarına

oturdu ve büyük bir alkış tufanından sonra müzik

başladı. Konukların bu jestinden ziyadesiyle memnun kalan Louis Armstrong, yüzündeki muhteşem

tebessümüyle müzik yaparken davetliler büyük

bir sükunet içinde kendisini dinliyordu. Öylesine

büyüleyici bir konserdi ki, güneşin ilk ışıklarına

kadar temposunu düşürmeden devam etti.”



 









YORUMLAR

  • 0 Yorum