Kırım Savaşı sırasında (1853-1856) İngiltere ve Fransa “Boğazdaki Hasta Adam”ın, yâni yıkılmakta olan Osmanlı İmparatorluğu’nun yanında yer alırlar. Yeter ki Rusya, Akdeniz’e inemesin. Şehirde İngiliz ve Fransız askerleri cirit atmaktadır ve genellikle Cenovalılardan kalma Galata semtini tercih etmişlerdir. Haliç’in güneyi çok sofudur. Kendilerini Galata’da rahat hissetmektedirler; kiliseler, hanlar, meyhaneler vardır burada. Ama alıştıkları altyapı yoktur. İşte bu sırada, 1855 yılında İstanbul Şehremaneti kurulur. Günümüzün belediyesine eşdeğer bir yapı. Şehremini de Belediye Başkanı demek. Ancak ne seçimle başa gelmektedir, ne kendi bütçesi vardır, ne de deneyimli kadroları. İşleri görebilmek için Osmanlı tebaasından dördü gayrimüslim, biri Müslüman olmak üzere beş, iki de belediye işlerinden anlayan yabancı uyruklu kişi olmak üzere yedi kişilik bir komisyon oluşturulur: İntizâm-ı Şehr.
Konstantinopolis, Bizans İmparatorluğu’nun başkentiyken 14 idarî bölgeye ayrılmıştı; Galata 13. bölgeydi. Buradan ilham alınır. Bir yandan da Avrupa kentleri incelenir. Paris’e bakarlar, bir ilham daha edinirler. İstanbul yine 14'e ayrılır ve Dolmabahçe’den Azapkapı’ya, Karaköy’den Taksim’e kadar olan bölgeye bakacak olan Beyoğlu Belediyesi 6. Bölge olur. Çünkü Paris’in “Sixieme arrondissement”ı, yâni altıncı bölgesi, kentin en mâmur, en canlı bölgesidir. Paris’e öykünme vardır artık. Osmanlı Avrupalılaşmaktadır. Beyoğlu bir nevî pilot bölge olmuştur ve belediyecilik çalışmaları birinciden değil de altıncı daireden başlamıştır.Bu yüzden buraya ""İlk belediye "" de denir....
YORUMLAR