Artık İmamoğlu'nun üçüncü kuşak torunuyla dahi baş etmeleri mümkün değil

Seçimin iptalini isteyenler ve iptal edenler bu ülkeye kötülük yapmış kötü insanlardır.

Akılları, vicdanları, öngörüleri olmayan zavallı insanlardır.

Kendi sonlarını hazırlayan bu kararı almaya onları iten son seçimle bozulmuş ruh dengeleridir.

Demokrasi “hazmedemeyenleri” tarihten siler.

AKP dört beş yıl daha bir savunma hattında pekala yaşayabileceği ömrünü kısaltmıştır, bu kararla “meşruiyet”ini kamu vicdanında bitirmiştir.

Seçimi iptal ederek “İmamoğlu'ndan bir Menderes yaratırlar”, dedik, artık İmamoğlu'nun üçüncü kuşak torunuyla dahi baş etmeleri mümkün değildir.

“AKP'yi kendi içindeki çürüme bitirecek” dedik, öyle oldu, beyni çürüdü, daha doğrusu Serhat-Berat Albayrak AKP'nin (Saray’ı içinden fethedip) beynini ele geçirdi ve sonuç, artık AKP terminal safhada bitkisel hayatta.

AKP'nin dünyaya dönüş, kendine dönüş yolları bu kararla kalmadı, evet bir müddet daha debelenirler ve ama onları artık mesihane (mesihvari) yazarları, şairleri, tarihçileri, babaları dahi kurtaramaz.

SON NİHAYET GÖRÜNDÜ

Şuursuz iptal kararıyla AKP ülkesiz, devletsiz, vicdansız kaldı, AKP artık yaşayan canlı bir organizma değil mesihane yazarlarıyla ve damatlarıyla meczupca arzu ettikleri gibi AKP artık bir “melek” yavrum.

Evet, son nihayet göründü, ey Türkiye karşında artık bir “yıkıntı”, üflesen tozu kalmayacak bir harabe.

Saray böyle bir şeydir, dünyaya kapanırsın, yasalara kapanırsın, aklı selimin, kamu vicdanının meclislerine kapanırsın ve bütün sarayların akıbeti: İki damat seni “esir” alır.

Damat seni esir alınca Türkiye'yi esir aldığını sanır, damat seni esir alınca yasaları, Meclis’i, kurumları, Danıştay, Sayıştayları, imarları, ekonomiyi teslim aldığını alır.

Sakın kimse “AKP'yi ben yıktım” diye caka satmasın, AKP'yi yıkan, tarihlerin bu “dar alanı” sarayın damatları, gelinleri, akrabaları, babaları, cincileri, medyumları vs.'dir.

Apo'yla anlaşıp HDP oylarını almanın şeytanca planlarını ancak gözünü kan bürümüş bir kafa yapabilir. Bir katili ve etnik tezleri yeniden siyasetin tepesine sürmek tek kelimeyle deliliktir.

Açılım-etnik tezlerle ülkenin ortasına bir daha “dinamit” atabilecek bir iktidar kendi kitlesine ve sevgili ortağı Bahçeli'ye ne diyecek?

PARACUK SEVDASI BU İSLAMCI ÇOK DİNDAR PARTİYE NİHAYET SON NEFESİNİ YAŞATIYOR

Seçim iptaliyle Türkiye'yi öngörülemez ittifaklar, öngörülemez yarınlara doğru savuran bu deliliğin kökeninde ne var, beka mı, yoksa?

Allah mı, din mi, adalet ve demokrasi aşkı mı, yoksa, PARACUKLARI MI?

Paracuk sevdası bu İslamcı çok dindar partiye nihayet son nefesini yaşatıyor.

Bize düşen taziye sessizliğiyle seçim gününde son görevimizi yerine getirmek!

Nihat Genç

Odatv.com