Şarlatanlar sadece siyasetin içinden çıkmaz! Her mesleğin şarlatanı vardır. Şarlatan, Türk Dil Kurumu'na göre "kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandıran, dolandıran kimse"ye denilir.
Dünyada bir virüs kaynaklı salgın başladı. Salgının 2015 yılında laboratuvarda AIDS virüsüyle takviye edildiği bilinen bir virüsle başlatıldığı en kuvvetli ihtimal… Bu arada, frekans aralığı küçültülen yani darbe sayısı artırılan elektromanyetik dalgaların da canlıların oksijen emilimini bozmakta olduğu anlaşıldı. Yani hem virüs var hem de insanların bağışıklığı zayıflatılıyor…
***
Aşı geliştirme projelerinde çalışmış İtalyan virologlar ve Türkiye'deki güvenilir uzmanlar, "grip virüsü ve türevlerinin aşısı olmaz, çünkü çok hızlı mutasyon geçirirler, grip aşısı dahil, virüslere karşı aşı geliştirdiğini iddia etmek küresel bir sahtekârlıktır" dediler ama bütün insanlar, Dünya Sağlık Örgütü üzerinden, aşı üreten ilaç şirketlerinin esiri haline getirildi.
İlaç şirketleri veya "yeni yöntemle aşı buldum" diye ortaya çıkanlar, kendi bilgi ve niteliklerini veya ürettikleri aşı denilen malzemeyi överek, milyar dolarlar kazanmaya başladı.
Fakat aşı fiyaskosu erken başladı! Astra-Zeneca aşısı, kanda pıhtılaşmaya ve dolayısıyla ölümlere sebep olduğu için Danimarka'dan başlamak üzere Avrupa'da yasaklandı. Şimdi, "Çekya, kullanılmayan aşılara talip oldu" diyerek elde kalan aşıları satmaya çalışıyorlar!
Yine Johnson and Johnson aşısının da kanda pıhtılaşmaya ve ölümlere yol açtığı anlaşıldı. ABD, aşının uygulanmasını durdurdu.
Buna karşılık, şimdiye kadar kanda pıhtılaşma veya başka bir sebeple ölüme yol açmadığı kabul edilen diğer aşıları üretenler, mutasyon haberleri karşısında çeşitli formüller üretmeye başladı. Çinli aşı uzmanı, "Bizim aşılarımız yeteri kadar güvenli değil, iki doz Çin aşısı olan, bir de BioNTech aşısı olsun" dedi! Sermaye yapılarına baktığınızda hepsinin bir şekilde ortak olduğunu görüyorsunuz. En azından hepsine aynı kanaldan destek veriliyor!
***
BioNTech'in ABD'li ortağı Pfizer'in CEO'su Albert Bourla, koronavirüs aşılarının etkisini artırmak için üçüncü doza gereksinim olabileceğini ve ayrıca aşılamanın her yıl tekrarlanması gerekebileceğini söyledi. Bourla, "Muhtemel bir senaryoya göre, altı ila on iki ay arasında bir dönemde üçüncü bir doza ve ardından yıllık yeniden aşılanmaya ihtiyaç olacak. Ancak bunların tümü henüz teyit edilmiş değil" dedi.
ABD'de ise Joe Biden'ın Corona virüsü mücadele gücü yetkilisi David Kessler, Kongre karşısında yaptığı açıklamada, aşılama sonrasında oluşan bağışıklığın süresi konusunda çalışmaların devam ettiğini ve dokuz ile 12 ay arasında bir destekleyici dozun uygulanmasına gerek duyulabileceğini söyledi.
Biz "Bütün insanlığı aşı manyağı yapacaklar" demiyor muyduk?
Biontech kurucusu ve yöneticisi Uğur Şahin ise Avrupa'da artan koronavirüs vaka sayılarına işaret ederek eldeki aşıların tümünün kullanılması çağrısı yaptı.
Kanda pıhtılaşmaya ve ölüme yol açtığı bilinenler dahil bütün aşıların kullanılmasını istemek, bilimsel bir tavır mıdır? Yoksa bu bir ilaç pazarlaması mıdır?
***
İngiltere'de "Oxford Üniversitesi tarafından yapılan araştırma sonucu" diye yayınlanan haberde, "Covid-19'un kan pıhtılaşmasına yol açma riski, aşıların yan etkisi sonucunda oluşabilecek tromboz tehlikesinden çok daha yüksek." denildi!
Şu işe bakın! Dünyayı aptal yerine koyuyorlar! Virüsle, aşıyı kıyaslıyorlar ve virüsün aşıdan daha tehlikeli olduğunu çünkü daha fazla ölüme yol açtığını söylüyorlar!
Hatta "koronavirüse yakalanan hastalarda kan pıhtılaşması yaşanma riski, aşı olanlarda görülebilecek beyinde pıhtı atma ihtimalinden 10 kat daha fazla." diyebiliyorlar!
Bilimin şarlatanları!
Arslan BULUT
[email protected]
YORUMLAR