Buyurun bakalım ne yapacaksınız gösterin hünerinizi. Özellikle Cumhur ortaklığının beka davamız adına yapacağı çok işler olmalı. Öyle ya Cumhur ortaklığının varlık sebebi buymuş. Madem öyle, işte Kırım'dan sonra Ukrayna bir dizi sorun. Haydin bakalım küçük bir itirazların ötesinde ne yapacaksınız gösterin bakalım. Kırım Türk yurdu, Ukrayna eski Hun toprakları.
Şimdiye kadar Kırım gitti, Kerkük darmadağın edildi de ne yaptı Cumhur ortaklığı ikilisi?
Hiç!
Peki, Uygur Türklerinden yükselen vahşet karşısında kim ne dedi Türkiye'de?
Gene hiç!
Suriye'deki Türklerle hangi boyutta ilgileniyor Cumhur ikilisi?
Bakın, elin Amerikalısı kıtalar ötesinden geldi, Suriye'de PKK'dan ordu kurdu. Ve seni tehdit ediyor. Ama sen burnunun dibindeki Kerkük'te, hemen yanılışındaki Suriye'de bırak orduyu küçük bir tabur bile kuramadın. Un var, su var, tuz da var ama hamur yapamıyorsun..
Biz de soruyoruz haliyle: Hani beka davamız için vardınız?
Nerede bu Cumhur ortaklığının dış politikaya yansıyan beka yüzü?
Yok…
Kerkük'te yok, Suriye'de yok, Kırım'da hepten uykuya yatmış olan Cumhur kardeşlerin Ukrayna'da iki laftan öteye geçemeyeceklerini bilmeyen var mı?
Sizin gücünüz ancak soğana yeter. Gidin soğan depolarını basın.
Bu arada Akdeniz'i unuttuk sanmayın… Yeni yüzyılda boşuna 2023 vizyonu da demeyin. Önce şu kuşatılmışlığı nasıl ortadan kaldıracaksınız onu söyleyin.
Yeni çözüm süreci mi?
"Merkezi İngiltere'de bulunan Democratic Progress Institute (DPI) ya da Türkçe adıyla Demokratik Gelişim Enstitüsü, Norveç'in başkenti Oslo'da "Kürt açılımı" için yine masa kurdu."
Haber böyle başlıyor.
Bunun anlamını biliyor olmalısınız.
Tanıdık bir yapı bu.
Hani "analar ağlamasın" denilerek çözüm süreci başlatmışlar ve devletin elini kolun bağladıktan sonra birçok şehir merkezini PKK'ya bırakmıştılar ya… İşte yeni bir çözüm süreci daha başlatmak için hazırlığa başlamışlar.
Tesadüfe bakın ki son günlerde ABD'nin teklifi de bu yönde.
AKP'nin türban sendromunun başkahramanı, biraz Amerikalı, az biraz Türk vatandaşı Kavakçı'nın da Almanya incelemelerinde konu eyalet sistemiydi. Hanımefendi: "Eyalet sistemini tartıştık" dedi.
Önce eyalet sistemi, ardından eş zamanlı olarak İngiltere ve akabinde Oslo görüntülerini birlikte derleyip toparladınız mı sabıka ortaya çıkıyor.
Eyalet sistemine dayalı yeni çözüm süreci.
Cumhur ikilisi, hepimize beka beka diyerek, önce Türkiye'nin rejimini tek otoriteye bağladı, sonra bu güç birikmesinden yararlanarak eyalet sistemine doğru ileri adımlar atmağa yönelmiş görünüyorlar. Demek ki yeni rejim ile eyalet sistemine geçiş ve Türkiye'nin yeniden inşası 2023 vizyonunu oluşturuyor.
Tevekkeli Cumhurun küçük ortağı boşuna çırpınmıyor. "Eğer üç büyük belediyeyi kayıp edersek rejim tartışılır hale gelir" derken siz de düşünüyorsunuz haliyle. Ve kendi kendinize "varsın gelsin ne olacak? Parlamenter sistem bilmediğimizi bir şey mi? " diyorsunuz.
Rica ederim.
Dikkat buyurun.. Onlar bunu hem bir yıkım ve hem de bir ihanet olarak görüyor…
Bu durumda küçük ortağın görevi en sert tepkiyi verecek milliyetçi kanadı etkisizleştirmek. Bu nedenle salı günleri en ağır ifadelerle eleştirir görünmek ve hemen ardından büyük ortağı ayakta tutmak için elinden geleni yapmaktır. Büyük ortağın görevi ise hedefi gerçekleştirmektir. Bu durumda Yol belli.
Bekleyip göreceğiz...
Kaynak Yeniçağ: Eyalet mi geliyor? - Ahmet GÜRSOY
YORUMLAR