TÜRKİYE BÖLGENİN EN BÜYÜK OYUNCUSU VE TRAKYA ENERJİ MERKEZİ OLACAK!
BALKAN DOSYASI (6)
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile Üsküp’te:
TÜRKİYE BÖLGENİN EN BÜYÜK OYUNCUSU VE TRAKYA ENERJİ MERKEZİ OLACAK!
Daha önceki bölümlerde de yazdığım gibi ; AB, Rusya Federasyonu ve Türkiye’nin çevrelediği Balkanlar, jeopolitik konum itibariyle enerji alanında son zamanların en dikkat çekici bölgesi. Bu nedenle de dünyanın başat güçlerinin hepsi bu bölgede.
Özellikle Rus dış politikası için her zaman ilgi odağı olan Balkanlar, günümüzde de aynı önemini koruyor. Rus petrol ve doğal gazına olan bağımlılık ve Rusya’nın Balkan enerji yatırımlarındaki ağırlığı, Rusya’nın Balkanlar üzerindeki etkisini enerji kozunu kullanarak sürdürmek istediğini de gösteriyor.
Diğer taraftan Avrupa Birliği de enerji güvenliğinin sağlanmasında bir geçiş güzergâhı olarak gördüğü bölge ile enerji piyasalarının entegrasyonunu sağlamak istiyor.
Nitekim Hırvatistan, Bulgaristan ve Romanya AB üyesi iken, diğer ülkeler ise AB’ye aday ülkeler konumunda.
Dolayısıyla Balkanlar için; gelecekte AB’ye eklemlenen bir enerji pazarına sahip olacak dersek yanlış olmaz.
Ancak bunun ötesinde AB için Balkanlar, alternatif kaynaklara ulaşımı sağlayarak Rusya’ya bağımlılığı azaltacak stratejik öneme de sahip bir güzergah.
Özellikle bölgede enerji alanında en büyük ekonomi-politik mücadelenin petrol ve doğal gaz boru hatları üzerinde yapılıyor.
Rusya, bölgeyi yakın zamanda enerji nakli konusunda sıkıntılar yaşadığı Ukrayna ve Beyaz Rusya’ya alternatif geçiş güzergahı olarak görürken, Avrupa Birliği ise Rusya’ya alternatif olacak Hazar Havzası kaynaklarının Avrupa’ya ulaştırılmasında Balkanların konumunu kullanmak istiyor.
Enerji arz güvenliği ekseninde gerçekleşen bu mücadele yeni boru hattı projelerinin sürekli olarak gündeme gelmesine ve ülkeler arasındaki diplomasiye bağlı olarak da hızlı bir biçimde yön değiştirmesine neden oluyor.
Diğer taraftan bölge, Rusya ve Hazar Havzası ülkeleri için Avrupa’da düşen talebi telafi edecek bir pazar olarak da görülüyor.
Balkan ülkelerinin büyüyen ekonomisi ve gelişen enerji altyapısı ülkelerin enerji ihtiyaçlarını hızla arttırırken; yeterli düzeyde enerji kaynağına sahip olmayan ülkeler, bu ihtiyaçlarını daha çok dış pazarlardan tedarik etmek zorunda.
Bu çerçevede, Balkanların enerji alanındaki ekonomi- politik önemini üç ana unsurun şekillendirdiğini söylemek mümkün:
1-Balkanlar’ın enerji geçiş güzergahı olarak konumunun enerji güvenliğine yaptığı stratejik katkı,
2- Bölgenin enerji kaynaklarını uluslararası pazarlara açmak isteyen Hazar Havzası ülkeleri ve enerji pazarını çeşitlendirmek isteyen Rusya için enerji pazarı olarak potansiyeli,
3- Balkanların dış politikadaki rolünde enerjinin güç dengesi olarak kullanılması.
Dolayısıyla bölgenin ekonomik ve politik durumu, küresel aktörlerin ve çevre ülkelerin enerji politikalarını şekillendirmelerinde etkili bir unsur olarak görülmekte.
İşte tam da bu noktada, Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in bölgeye yaptığı bu ziyaretin anlamı çok önemli ve büyük. Üsküp’te görüştüğümüz Bakan Fatih Dönmez’e bu çerçevede sorduk ve çok önemli bilgiler elde ettik.
Sayın Bakan’a öncelikle ‘Türkiye ve Enerji Bakanı olarak neden burada olmalıyız? ‘ diye soruyoruz hemen.
Bakan Dönmez, “Buradaki (Bulgaristan ve Makedonya’daki) hükümetler, Türk iş adamlarının yaptığı çalışmalardan oldukça memnun. Kuzey Makedonyalı vatandaşların Türkiye’de, Türk vatandaşlarının da burada yatırımlarının karşılıklı olması. Burada Türk soyundan olan vatandaşlar var, Makedonya soyunda olup Türkiye’de yaşayan vatandaşlarımız da var. Bu aslında doğal bir köprü. Bunun üzerine birçok iş bina edilebilir. Kuzey Makedonya da balkanların en kritik ülkelerinden bir tanesi. NATO üyesi oldu. AB’ye üyelik süreci başladı.” Dedikten sonra ekliyor:
‘-Her alanda iş birliğine ihtiyaç var. Özellikle küresel krizlerde bir ülkenin tek başına krizlerin üstesinden gelmesi zor. İş birliğine ihtiyaç var. Biz de bu bölgede ayrım yapmaksızın iş birliğinin yapılabileceğini ve bu meselenin üstesinden hep birlikte daha kolay gelebileceğimizi ve herkesin de bundan istifade edebileceğini düşünüyoruz. Buradaki mevkidaşlarımızın da bu konuda hem fikir olduğunu gördük.”
TRAKYA ENERJİ MERKEZİ OLACAK
- “Türkiye ekonomik açıdan baktığımızda bölgenin en büyük ülkelerden birisi. Yaklaşık 85 milyon nüfusumuz var. Birçok ülkeyle ithalat-ihracat yapıyoruz. Yakın coğrafyayla haliyle bu ilişkileri daha kolay sürdürebiliyoruz. O açıdan güçlü yanlarımızı birlikte değerlendirirsek her iki tarafında da lehine olur.” Diyen Dönmez, Trakya’nın Enerji Merkezi olacağını söylüyor.
Bu konuda detayları da şöyle açıklıyor:
- “Türkiye’de kurulacak Enerji Merkezi için Trakya’yı düşünüyoruz. Gazın dağıtım ve ticaret merkezi Trakya’da olacak. Halihazırda Trakya’da ciddi bir altyapımız var. Bölgede, birçok kaynak(gaz) girişi, LNG terminalleri ve bir yer altı depomuz bulunuyor. Fiziki olarak altyapımız büyük oranda hazır. Bu proje tabi çok paydaşlı yürüyecek. Sadece kaynak ülkeleri değil talep tarafının da bir araya getirilmesi lazım.
Sadece satıcılar, üreticiler değil, tüketicilerin de gelip oradan o ürünleri ve hizmetleri talep ediyor olması lazım. Bunun için de güvenilir şeffaf bir piyasaya ihtiyaç var.
Elektrik alanında son 10 yıldır ticaret platformu işletiyoruz. Ayrıca 4 yıldır da doğal gaz tarafında işletiyoruz. Bu alandaki bilgimizi, birikimimizi gaz merkezinde kullanacağız. Çeşitli ülkelerden bu yönde teklif geliyor olması, yıllardır inşa ettiğimiz bu piyasayı görmeleri ve güven duymalarının neticesidir.”
İLK ANLAŞMA BULGARİSTAN İLE
“Bulgaristan ile ötenden beri enerji alanında iş birliğimiz var. ‘ diyen Bakan Dönmez, ‘Türkiye ile Bulgaristan arasında Türk Akım’ın faaliyete geçmesinden sonra boşa çıkan bir boru gazı hattı var. Şimdi bu boşa çıkan hattı ‘Bölgenin faydasına olacak bir şekilde nasıl sunabiliriz?’in gayreti içerisindeyiz bunu yaparken de ülke ayrımı da yapmıyoruz. Bizim kuracağımız piyasa bir süpermarket gibi olacak. Herkes ürünü buraya getirip, satabilecek. Bu piyasayla tedarikçi ülkeler bir büyüme potansiyeli görüyorsa buraya gelecektir.”
YERLİ GAZIMIZ DA OYUNA GİRECEK
“Bugüne kadar Türkiye’nin iç pazardaki talebi karşılayacak şekilde altyapılarının oluştuğuna dikkat çeken Bakan Dönmez sözlerini şöyle sürdürüyor:
‘’Doğal gazın yüzde 99’unu ithal ediyoruz. Yıllık ortalama tüketimimiz 55-60 milyar metreküp arasında. Şimdi yeni keşiflerle yerli gazımız da oyuna girecek. Kaynak çeşitliliğimiz çok fazla. 15’e yakın ülkeden gaz tedariki yapıyoruz. Buradaki kapasitenin bir kısmını da bölge ülkeleri için kullanabiliriz. Böylece hem verimliliği artırmış oluruz hem bölge ülkenin ihtiyaçlarına hazır bir altyapı üzerinden erişim imkanı vererek onlara da bir alternatif sunmuş oluyoruz. Dolasıyla kazan kazan mantığıyla buradaki merkezden herkes istifade etmiş olacak.”
Bu durumun tüketicinin lehine olacağını söyleyen Bakan Fatih Dönmez, bu tür bir pazarın önemli bir alternatif oluşturduğuna dikkat çekerek, “Rekabetin fazla olması tüketicinin lehine bir durum. Biz rekabet artıracak bir altyapı hazırlamak istiyoruz. Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde buna benzer ticaret merkezleri var ama daha çok orta ve batı Avrupa’da. Güney Doğu Avrupa’da böyle bir pazar yoktu. Şimdi biz bölgesel bir pazar için alternatif oluşturmuş oluyoruz. ”diyor
Enerji Bakanı Fatih Dönmez, “Bu bölge kaynak ülkelere de en yakın bölge. Coğrafi durum ve altyapının oluşması gibi birtakım parametreleri de dikkate aldığımızda Avrupa’da sözü edilen ticaret ve dağıtım merkezlerinden birisi olmaya aday. Bunu hep birlikte göreceğiz.” dedikten sonra sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Gaz ticaret merkezimizde hem Türkiye’deki kaynakları çeşitlendirmiş olacağız hem de bölge ülkelerinin bu pazardan tedarik imkanı sağlıyor olacağız. Dolasıyla derinliği olan, güvenilir bir pazar buradaki aktörlerin lehine olacak. Günün sonunda kullanıcılar da vatandaşlarımız da istifade edecek.
Türkiye’de hali hazırda 7 doğal gaz boru hattı var. 3’ü yüzer(FSRU) olmak üzere 5 LNG tesisi hizmet veriyor. Şu an toplam kapasitesi yaklaşık 6 milyar metreküp olan 2 doğal gaz depolama tesisimiz bulunuyor. Tüm bunlar kurulacak gaz ticaret merkezinde bizim ne kadar hazır olduğumuzu gösteriyor”
Bakan Dönmez’i dinlerken; Türkiye’nin bölgedeki oyuna yaptığı hazırlıkların bir kısmını öğrenmek bizi heyecanlandırıyor. Umarım siz de okurken aynı heyecanı yaşamışsınızdır.
Zira, enerji güvenliğinin dünya genelinde ve AB özelinde artmakta olan önemi Balkanlar’ın yeniden jeopolitik mücadeleye sahne olmasına yol açarken; dünyanın gelişmiş ekonomileri arasında yer alan ve yüksek miktarda enerji kaynağı talep eden Avrupa ülkeleri ile dünya fosil yakıt rezervlerinin 2/3’üne sahip olan ülkeler arasında yer alan Balkanlar, enerji rezervlerinin transferi açısından kritik öneme sahip.
Soğuk Savaş sonrası dönemde Balkanlar’ın siyasi haritasının değişmesiyle söz konusu coğrafyanın kontrolü aynı zamanda Avrupa’ya gidecek enerji kaynaklarının kontrolü anlamına gelmiş durumda.
Zira günümüz küresel jeo-ekonomisi açısından Küresel Enerji Jeopolitiğinde Balkanlar, kaynak çeşitlendirme ve kaynak akışını kontrol açısından büyük güçlerin rekabetinin de odağında yer alıyor. Balkan ülkelerinin enerji arz ve talebi küresel enerji piyasaları açısından oldukça önemsiz olmakla birlikte, Avrupa enerji pazarının kontrolü açısından bölgenin kontrolü stratejik değer taşımakta
Nuray Başaran
Ngazete
YORUMLAR