GÜNÜN YAZISI

GÜNÜN YAZISI

[email protected]

İktidar seçimin zemin taşlarını döşemekle meşgul…

20 Şubat 2025 - 12:56

Niyet okumayı sevmem, onun yerine iktidara yakın gazetelerin köşe yazılarına bakarım. Her konuda ve her seferinde tutturamasalar bile, belli konularda beklentilerinin doğrulandığı olabiliyor çünkü.

CHP’nin genel başkan değiştirdiği son kurultayı ile ilgili söylentiler aylar öncesinden başlamıştı; vurucu hamle için, kurultayda kaybeden eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ekranlara çıkması bekleniyormuş…

KRT kanalında, ‘şaibeli’ sözcüğünü de kullanarak kurultayla ilgili söylentilerin yeni yönetim tarafından sessizlikle geçiştirildiğini Kılıçdaroğlu’nun ileri sürmesi ile birlikte, konu ülke tartışma gündemine oturdu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı kurultayın ‘şaibeli’ olduğu iddiasını soruşturma konusu yaptı.

Ne oluyor? Acaba soruşturma ile ne yapılmak isteniyor olabilir?

 

Sorunun cevabını, dün, bu tür konularda yazdıkları iktidar çevrelerinin niyeti olarak kabul edilen bir sütundan aldım.

Yazının başlığı şu: “CHP kurultayı iptal yolunda.”

Konu ekranlarda tartışılırken, bir ara CHP’den milletvekilliği de yapmış bir yorumcu, söylentinin önünü kesmek için, parti yönetiminin de olağanüstü kurultay yoluna gidebileceğini söyledi.

Mahkeme yoluyla veya CHP yönetiminin girişimiyle kurultayın yenilenmesi…

Hangisi olursa olsun, daha uzunca bir süre, en azından gelecek seçime kadar, CHP ile ‘şaibeli kurultay’ söylemi sürekli yan yana gelecek.

Galiba istenen de bu.

İstenmeyen de, herkesi ilgilendiren temel sorunların gündemi işgal etmesi…

Bu tür konuların arka-planına ne zaman değinilmeye kalkılsa, seçimin henüz ufukta görünür hale gelmediği öne sürülerek, yaklaşım hafife alınıyor. Oysa son 10-15 yılın seçim takvimi ile eş-zamanlı siyasi gelişmeler birlikte düşünülürse, ilk başta ilgisiz görünen pek çok olayın, seçimin ön hazırlığı olarak değerlendirildiği anlaşılır.

Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın hayatlarının önemli bir bölümünü cezaevinde geçirmeleri bile yakın geçmişin seçimleriyle ilintilidir.

Dünkü bazı gazetelerde şu haber yer aldı:

“Kamuoyunda ‘Büyükada davası’ olarak bilinen, 2017’de Büyükada’da insan hakları konulu toplantı yaptıkları sırada gözaltına alınan 10 insan hakları savunucusu ile ilgili yargılama süreci, Yargıtay’da devam eden son sanık hakkındaki beraat kararının onanmasıyla sonlandı.”

Yerli-yabancı insan hakları savunucuları, akademisyenler casuslukla suçlandılar, aylarca cezaevinde kalanları oldu, yargılanmaları sekiz yıl sürdü ve sonunda beraat ettiler…

İktidara yakın medyanın o insanları akıl almaz iddialarla suçlayıcı yayınları zihinlere kazındı ama.

Benzer bir durum geçen haftanın tartışma gündemini belirleyen TÜSİAD toplantısı ile Economist dergisinin bu haftaya sarkan Türkiye değerlendirmesi ile de yaşanıyor…

TÜSİAD toplantısında grafiklerle desteklenen konuşmalar savcılık soruşturmasına yol açtı.

Economist dergisi yerli bir yayın olsaydı, herhalde onun yöneticileri de, Halk TV genel yayın yönetmeni gibi, önce Adalet Sarayı’na uğrayacak, ardından da cezaevinin yolunu tutacaklardı.

Halk TV’nin birkaç geceyi gözaltında geçirdikten sonra serbest bırakılmış üç mensubu da, 9-14 yıl hapis cezası alabilecekleri bir davaya muhatap.

Cezaevinde, Zafer Partisi genel başkanı ile CHP’den seçilmiş İstanbul ilçelerinin iki belediye başkanı da bulunuyor.

Seçim henüz ufukta görünmüyor ama yapıldığında sonucu etkileyebileceği düşünülebilecek daha başka gelişmeler de günümüzde yaşanıyor.

Ne gibi gelişmeler, sıralayayım:

İmralı’dan dört gözle beklenen mesaj gibi…

HÜDA-Par’ın ne için yapıldığı keşfedilmeyi bekleyen toplantısı gibi…

DEM Parti’nin, seçilmiş belediye başkanları teker teker görevden alınıp yerlerine kayyımlar atanırken, yerine kayyım atanmış bir ilin belediye başkanının da içerisinde yer aldığı bir DEM heyetinin İmralı adası ziyaretleri gibi…

Cumhur İttifakı ortağı MHP’nin genel başkanı Devlet Bahçeli’nin açtığı yolda kendiliğinden görev üstlenen DEM Parti o göreve sımsıkı yapışmış süreci tek başına götürüyor…

[İçerisinde MHP var diye oyu Cumhur İttifakı’na gitmeyen Kürt seçmen, hararetle taraftarı göründüğü bu yeni denklemde DEM’i tercihe devam eder mi? DEM geleneksel oyunun bir bölümünü kaybetmesine yol açabilecek bir sürece mi destek çıkıyor?]

Gelişmeleri aktarmaya devam edeyim:

CHP’nin kurultayına ‘şaibeli’ sıfatı takılması…..

AK Partili isimlerin de katıldığı HÜDA-PAR toplantısı ve toplantıya Külliye’den verilen sert tepki…

Muhalif yayınlara göz açtırılmaması…

TÜSİAD’ın çıkışına ve Economist’in yayınına ‘darbe’ etiketi yapıştırılması…

[Karşı çıkış formulü hiç değişmiyor: Konuşmada veya yayında ele alınan konulara cevap vermek yerine, TÜSİAD’ın eski çıkışları ile Economist’in eski yayınları hatırlatılıyor.]

Bütün bunlar, ne zaman yapılacağını AK Parti’de bile az kişinin bildiği önümüzdeki seçimle ilgili değilse nedir?

Ana-muhalefet CHP ise, cumhurbaşkanlığı seçimine aday belirleme çabasında…
Fehmi Koru
karar.com

YORUMLAR

  • 0 Yorum