Kıbrıs’ta gündem her zaman olduğu gibi hareketlidir. 8-10 Ocak tarihlerinde Anavatan Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan adamıza çok önemli bir ziyaret gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığında gerçekleşen toplantıda Kıbrıs konusunda istişarelerde bulunuldu; önemli stratejik kararlar alındı, önümüzdeki süreçle ilgili yol haritası belirlendi. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs sorunu konusunda “Federasyon çözümünün” 2004’de yapılan oylamada verilen “Hayır” oyuyla ortadan kalktığını belirterek, federasyon temelinde bir uzlaşının iki taraf için de çözüm önerisi olamayacağını söyledi. Tatar, adada nihai bir çözüme ulaşılıncaya kadar iki devletin iş birliği ile çalışabileceğine işaret ederek, “Geçişlerde yaşanan sıkıntılar Rum tarafınca da iyi bilinmektedir. Buradan Rum lideri Hristodulides’e bir çağrıda bulunmak istiyorum; yeni geçiş kapılarının açılması konusunu yapıcı bir şekilde ele alalım” dedi. Anavatan Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ortak basın toplantısında, Kıbrıs Türkü'ne uygulanan izolasyonların insanlık suçu haline geldiğini belirterek, Türkiye'nin bu izolasyonları azaltmak için iş birliğini artırmaya devam edeceğini vurguladı. Fidan, adada fiili durumun artık hukuki bir boyut kazanması gerektiğini ve iki devletli çözümün uygulanması gerektiğini ifade etti."Yunanistan'ın, Türkiye'nin, KKTC'nin ve GKRY'nin hep beraber bir araya gelerek, daha iyi bir geleceği bölgemizde inşa etmesi mümkün." ifadelerini kullanan Fidan, GKRY'nden Kıbrıs adasını daha ileriye taşıyacak, modern ve barışçıl bir çözüm için cesur adımlar atmalarını istedi. Fidan, iki devletli çözüm dışında, adadaki Türk varlığının, devlet statüsünün ve bağımsızlığının tescil edilmesinden başka bir seçeneğin olmadığını vurguladı. Fidan’ın adadan ayrılışının hemen ertesinde 15 Ocak’ta, ABD Başkanı Biden giderayak aldığı Başkanlık Kararı ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni 1961 tarihli Dış Yardım Yasası ile Yabancı Askeri Satış Yasası kapsamına, bu yasaların savunmaya ilişkin maddeleri ve bu yasalar tahtında savunma hizmetleri almaya elverişli ülke olarak ilan etti. GKRY’ne daha önce silah ambargosunu kaldıran, stratejik ortak olduklarını açıklayan ABD’nin bu son kararına KKTC ve Türkiye Dışişleri anında tepki koydu. KKTC Cumhurbaşkanı Tatar 20 Ocak tarihinde Güney Kıbrıs ile KKTC arasında olası yeni sınır kapıları açılması ile ilgili Rum Yönetimi başkanı Hristodulidis’le BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve UNFICYP Misyon Şefi Colin Stewart’ın himayesindeki toplantıya bu tahrik ve gerilim ortamında gitti. Liderler bu toplantıda yeni kapıların açılması ile ilgili görüşlerini birbirlerine resmen bildirdiler. Tatar toplantı sonrasında yaptığı açıklamada Haspolat kapısına ek olarak Akıncılar kapısının da açılması görüşünü Hristodulidis’e ilettiğini açıkladı. Hristodulidis ise bu toplantıda yine uzlaşmaz ve samimiyetsiz tutumunu sürdürdü; yaptığı açıklamada Tatar’a 8 maddelik bir öneri paketi sunduğunu ve bu paketin “ya hep ya da hiç şeklinde” olduğunu bildirdi, çirkin ve kabul edilemez bir dayatmada bulundu. Cumhurbaşkanı Tatar 21 Ocak’ta Yiğitler-Pile yolunda incelemelerde bulunduktan sonra yaptığı açıklamada, Rum liderin BM Genel Sekreterinin ev sahipliğinde 15 Ekim 2024 tarihinde New York’ta gerçekleştirilen gayrı resmi akşam yemeğinde anlaşılanların dışına çıkarak, birbiriyle bağlantısız fikirleri paket olarak lanse etmeye çalışmasının, kendisini şaşırttığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Tatar, Rum liderin bu çabasını, yeni geçiş kapılarının açılmasını engellemek olarak yorumladığını belirterek, hali hazırda tartışılan, konuşulan ve olumsuz yanıt verilen unsurları, yeniden üstelik entegre bütün bir paket olarak gündeme getirmesini de iyi niyetten uzak bir tutum olduğunu söyledi. Rum tarafının Erenköy ve Kiracıköy’de, Rum tarafından Rum tarafına geçiş sağlayacak transit koridorlar konusunda taleplerde bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Taktik ve stratejik avantaj sağlamaya yönelik bu önerileri kabul etmemiz mümkün değil. Rum Liderden toprak kazanma da dahil olmak üzere, boş hayallerden vazgeçip, iki halkın faydasına olacak Haspolat ve Akıncılar Sınır Kapılarının açılmasına olumlu yaklaşmasını bekliyorum” diye konuştu. Faşist Eokacı Enosisçi Hristoludis’in uzlaşma/anlaşma istemediği, samimiyetsiz olduğu açıktır. Hristodulidis’in hedefi KKTC’nin tanınmasını engellemek ve mevcut statükonun ona sağladığı adanın tek meşru devleti olma ayrıcalığını sürdürmektir. Cumhurbaşkanı Tatar ile görüşen Hristodulidis’in öneri paketi sunması ve bu paketin tamamının kabul edilmesini Tatar’a dayatması kabul edilemez. GKRY Dışişleri Eski Bakanı Erato Kozaku Markulli bile, Hristodulidis’in Kıbrıs sorununa ilişkin “ya hep ya hiç” tavrının kabul edilemez olarak nitelendirerek Rum partilerini bu vesileyle harekete geçmeye ve hemen şimdi bilgilendirme talep etmeye çağırdı.Tatar’ın bu kepazeliğe daha fazla sabır göstermesi, bu maskara ile diyalog kurması zaman kaybıdır. Daha şimdiden Mart ayında yapılması planlanan genişletilmiş toplantının fiyasko ile sonuçlanacağı belli olmuştur. Zaman kaybından ileri gitmeyen bu diyalog ve toplantılardan vazgeçilmeli ve sadece KKTC’nin tanınması hedefine kilitlenmeliyiz; bizim için tek çıkar yol budur.