Hüseyin Macit Yusuf

Hüseyin Macit Yusuf

DOSYA
[email protected]

Panayırda milliyetçi masada teslimiyetçi

08 Ağustos 2018 - 09:22

Cumhurbaşkanı Akıncı iki yüzlü siyasetini sürdürmektedir. Akıncı müzakere masasında başka, halka başka konuşmaktadır. Müzakere sürecinde karartma uygulayarak halktan gerçekleri ve verdiği tavizleri saklamaya yeltenmiştir. Akıncı bu köşede de paylaştığım üzere, Kıbrıs Türkünün felaketi olan, güvenliğimizi ortadan kaldıracak şekilde, Türkiye'nin garantörlüğünü ve tek yanlı müdahale hakkını ortadan kaldıran, Türk askerinin adadan çıkmasını öngören Guterres belgesinin müzakerelerde stratejik bir belge olarak kabul edilmesini önermiştir. Bu öneriyi yaparken ne garantör Türkiye'ye, ne de KKTC Cumhuriyet Meclisi'ne danışma ihtiyacı duymamıştır. Akıncı Anayasal suç işlerken, yetkisinde olmayan öneri yaparak Rum tarafında alay konusu olmuştur.

Akıncı önemli açıklamalarını halkla tek buluştuğu yer olan köy panayırları ve festivallerinde yapmayı gelenek haline getirmiştir. Geçtiğimiz hafta sonu Cumhurbaşkanı Akıncı, Mehmetçik Köyü Üzüm Panayırı'na katıldı ve burada yaptığı konuşmada Rumlar tarafından gaspedilen haklarımızı almak için mücadele ettiğinden söz etti. Adeta bir millî duruş sergilemeye kalkıştı. Ne var ki masa başında Anastasiadis'e verdiği tavizleri bilen vatandaşlar bu konuşmayı gülerek ve eğlenerek izlemek zorunda kaldılar.

Akıncı, Mehmetçik üzüm festivalindeki konuşmasında şöyle dedi: "Kıbrıslı Türkler gasp edilen haklarını sonuna kadar savunup, mücadele etmeli ve kazanmalıdır. Kıbrıs Türkü yıllardır izolasyonlar altında yaşadı. Bir o kadar daha yaşamak, bizim kaderimiz olamaz. Bunu elbette uluslararası hukukun kabul ettiği çerçevede, diplomasiyle elde edeceğiz, bunun bir başka yolu yok."

***

Akıncı'nın göreve geldikten sonra müzakerelerde verdiği tavizlerin bazılarını sıralamak, sizlerle paylaşmak ve nihayetinde de kendisine birkaç soru yöneltmek istiyorum:

1- Müzakerelerde 1960 anlaşmalarında elde ettiğimiz ve siyasi eşitliğimizin güvencesi olan VETO hakkımızdan, Bakanlar Kurulu ve Mecliste kararların alınması için şart olan ayrı oy çoğunluğu hakkımızdan, Meclis'teki 70/30 oranındaki temsiliyet hakkımızdan vaz geçtiniz... 75'e-25 oranını kabul ettiniz, kararların alınması için Bakanlar Kurulunda 1 Türk'ün, Mecliste ise 3 Türk'ün onayını yeterli kabul ettiniz.

2- İki eşit egemen devlete dayalı çözüm ilkesinden ayrılma hakkını da içeren self-determinasyon hakkımızdan vazgeçerek, KKTC'nin bir eyalete dönüşmesini kabul ettiniz.

3- Anayasanın güvencesi altındaki yasal KKTC tapularından ve Anayasaya göre yasal mülk sahibi olduğumuz gerçeğinden vaz geçerek elinde KKTC tapusu olan herkesi "şimdiki kullanıcı" statüsüne düşürdünüz. Global takas ve tazminat ilkesinden vazgeçerek herkesi mülk komisyonuna havale etmeyi ve 100 yıl sürecek bir mülkiyet kaosu yaratmayı, bu sürede tartışmalı hale getirdiğiniz KKTC topraklarında hiçbir yatırım olmamasını kabul ettiniz.

4- Anavatan Türkiye'nin anlaşmalarla kazandığı ve uluslararası kabul gören etkin ve fiili garantörlüğünü tartışma ve pazarlık konusu yaparak, garantörlüğün 8-10 yıl içinde iptalini öngören öneri sundunuz. Garantörlüğün çağ dışı olduğunu ve iptalini öngören Guterres belgesini, Türkiye'nin, hükümetin ve Meclisin bilgisi dışında stratejik bir anlaşma belgesi olarak imzalanmasını Anastasiadis'e önerdiniz.

5- Rum tarafı siyasi eşitliğimizi kabul etmediği halde, Meclisten, hükümetten, Türkiye'den ve halktan gizli harita sunarak topraklarımızın beşte birinden fazlasını Rumlara vermeyi kabul ettiniz.

6- Rumların 4 özgürlük dedikleri taleplerini kısıtlamasız kabul ederek yüzbinlerce Rum'un içimize dönerek yerleşmesini, mülk almasını, iş kurmasını ve çalışmasını kabul ettiniz, böylece iki kesimlilik ve iki toplumluluk ilkesinden ve her halkın kendi bölgesinde nüfus ve mülkiyette mutlak çoğunluğa sahip olma ilkesinden vazgeçtiniz.

7- 1974 öncesindeki karma yaşam düzenine dönmemek ve Kuzeyde egemen olmaya devam etmek için savunduğumuz derogasyonlardan vazgeçtiniz.

8- 1963'ten gelen tazminat haklarımızdan ve Maraş'taki Vakıf mülklerinden de vaz geçerek masaya getirmediniz.

9- Nüfusumuzu dörtte bir oranında dondurmayı ve Yunanistan adaya gelecek 4 Yunan'a karşılık ancak 1 Türk vatandaşının adaya gelebilmesini, çalışma ve öğrenci izinlerinin bile Rum ağırlıklı merkezi hükümet tarafından verilmesini kabul ettiniz.

10- İnsanlık dışı ambargo ve izolasyonların kaldırılmasını bir kez bile masaya getirmediniz.

11- Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün geçirilmesini, Yeşil Hat Tüzüğü'nün iyileştirilmesini, Rum Yönetiminin KKTC ürünlerine uyguladığı dolaylı yasağı gündeme getirmediniz...

12- 1963-74 arasında EOKA katilleri tarafından Türklere saldıranların, kardeşlerimizi hunharca öldürenlerin tutuklanıp yargılanmasını masaya getirmediniz...

Listeyi uzatabilirim; şimdi Cumhurbaşkanı Akıncı'ya soruyorum:

Mehmetçik panayırında sözünü ettiğiniz halkın gaspedilen haklarını böyle mi koruyorsunuz? Panayırlarda halk karşısında milliyetçilik taslamak, masada ise teslimiyetçi davranarak mı halkımızın meşru hak ve çıkarlarını koruyorsunuz?

Bunca tavizden sonra size kim inanır, kim güvenir? 

Şanlı Erenköy Direnişi'nin 54. Yıldönümünde aziz Şehitlerimizin ve Gazilerimizin önünde saygı ile eğilirim. Ruhları şad olsun.

Kaynak Yeniçağ: 

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Son Yazılar