Herkes için güzel geçmesini dilediğim bir pazar gününden merhaba. Bu aralar hayatın bazı getirileri ve yapılan davranışlar moralimi ve sinirimi bozuyor ve bu konuya değinmeden geçemeyeceğim.
Bir kişinin ağzından çıkan tek cümle ile zavallı tüm köpeklerin boğazlarından bacaklarından kendilerine yapılsa hoşlanmayacakları şekilde karga tulumba işkence ile tek tek toplamaya kalktılar. Gene tek bir cümle ile yasaklı cinsler ilan edildi. Ceza uygulaması konuldu. O canların çoğu sokağa terk edildi. Yasak konması ya da ceza uygulamasını bir kenara koyuyorum. Bu konuya ayrı sinirlendim. Sokağa terk edilen canlar ve o canların şuan gördüğü zülüm. Çocuk doğrunca sokağa atanlara sayıp söveriz hepimiz dimi. O halde ailenizin bir bireyini olan dört ayaklı canlarınızı sokağa atıyorsanız ikisinin birbirinden hiçbir farkı yok. Nasıl bir zihniyet nasıl insanlarsınız. Madem her koşulda sahip çıkamayacaksanız almayın, sahiplenmeyin belki sizden daha iyi bir yuvası olurdu. Tek bir ağızdan çıkan cümle ile yasaklı ırk ilan edilen çocuklarını terk edenlere sözüm yazıklar olsun hepinize… Küçücük bir çocuğun canının yanması herkesin olduğu gibi benimde yüreğimi acıttı. Yanlış anlaşılmak istemem. Fakat hiç bir hayvan kendinden saldırgan yetişmez… Yetiştirilir. Bir hayvana bildiklerini öğreten karakterini şekillendiren sahibidir. O halde neden cezasını köpekler çekiyor. Neden sahiplerine vahşileşmeyi öğrettiği için hapis cezası verilmiyor. Bence kötü ebeveyn ve kötü yetiştirici bir hayvan sahibi mesuliyet ve sorumluluğu alan kişi olmalı o sessiz canlar kendisine öğretileni yaptığı için sokağa atılacak, terk edilecek hale gelmemeli. Bu katliama hiç birimiz sessiz kalamayız. O güzel canları düşünürken, kendinize yapılmasını istemeyeceğiniz şeylerin onlara uygulandığını unutmadan, kendinizi lütfen onların yerine koyarak düşünelim.
Bizim her zaman iyi insan yapacak olan, bizlere yeniliklere açacak sanata dokunalım. ARTER 10 - 24 Ocak 2022 tarihleri arasında çevrimiçi olarak düzenlediği çevrimiçi ücretsiz turlarına devam ediyor. Ücretsiz olan çevrimiçi turlar için kayıt yaptırılması gerektiğinin de altını çizmek isterim. Bir diğer çok sevdiğim sergi mekânlarından biri olan Anna Laudel, yeni bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Her daim sıra dışı sergileri sanatseverlerle buluşturan Anna Laudel’in yeni sergisi Cem Sonel’in “Bir ve Sıfır İki Eder” adlı kişisel sergisiyle 27 Şubat 2022 tarihine kadar ziyaretçilerini ağırlıyor.
Bir de sanat dallarından gelen yasak kapsamı genişletilen “Ruhun Gıdası” denilen “Müzik” dalı yasaklara boğuldu. 07 Ocak 2022 tarihinde Resmi Gazete üzerinden yayınlandı. Açıklamasını ise gözden kaçıranlar olduysa sizlerle paylaşmak istiyorum. “ 21 Haziran’dan bu yana pandemiyle mücadele üzerinden gerçekleştirilen 00:00 Müzik yasağı hala uygulanmaya devam ederken, yönetmeliğe Artık “Çok Hassas” olarak tanımlanan bazı alanların yakınında Konser, Festival ve benzeri Açık Hava faaliyetleri gösterilmeyecek. “Hassas” ve “Az Hassas” olarak belirlenen alanların çevresinde ise 00:00 ve 07:00 saatleri arasında herhangi bir açık hava faaliyeti gösterilmeyecek. Ayrıca Yönetmelikte “Yakınlık” söyleminin kapsamı net bir şekilde ortaya konmadığı için bu kısıtlamanın nereleri kapsayacağı da net olarak bilinmiyor. “Çok hassas alanlar: konut, hastane, bakım evleri, yatılı eğitim kurumları, yurtlar. Hassas ve Az Hassas alanlar: oteller, okullar, dini tesisler, idari ve ticari binalar, çocuk bahçeleri, oyun alanları, spor tesisleri.”
Daha neler yaşayacağız ve göreceğiz?
Sevgiyle, Sağlıkla ve Sanatla kalınız.
Sevgilerle,
Merve ÖZGÜNEŞ
OYUNCU
YORUMLAR