Harikalar Diyarında, harikalarla dopdolu gündemleri geride bıraktığımız haftadan merhaba! O kadar
kusursuz ki, hiçbir sorunumuz yok neyse ki. Her şey o kadar normal ki! Hiçbir yerde bu kadar
mükemmeliyet yok doğrusu… Ne diyelim Maşallah mı? desek ne desek…
Dünyaca başımızdan bir türlü atamadığımız Covid- 19 virüsü malumunuz. Tüm dünyaya gözümüzü
çevirip baktığımızda hiçbir ülke iyiye gidemiyor. Kimse çözüm üretemiyor ve bir türlü bu salgından
kurtulamıyoruz. Elbette ülkemizde de durum farklı değil, sürekli artan vaka sayısı ve şüpheli vaka
sayıları gündemden düşmüyor. Bizi diğer ülkelerden ayıran bir noktamız daha var… Ülke Ekonomisi!
Sarsılmaz bir parçamız nasıl oluyor anlamak pek mümkün değil, fakat bir sürü dolar borcumuza
rağmen dolar zirve yaparken etkilenmiyoruz. Ne de olsa dolar kullanmıyoruz değil mi? Niye
etkilenelim ki… Dolar üzerinden olan ülke borçlarımızın da herhalde bizim bilmediğimiz başka
çözümleri var. Dolar yükselsin, Euro yükselsin Türk Lirası değersizleşsin! Etkilenmiyoruz merak
etmeyiniz! Başından beri yaşanan her süreçte destek göremeyen iş yerleri, kurumlar ve sanat
kurumlarını neredeyse her yazıda yazıyorum. Yazıyorum çünkü maalesef gündem değişmiyor ve
sürekli yeni bir gelişme oluyor. Destek göremeyen bir tiyatro daha kapanıyor. Küçük Salon, 2014
yıllından beri birbirinden farklı oyunları sahnelerine taşıyan ekip 8 aydır ödeyemedikleri kira borçları
yüzünden sahnelerini terk etmek zorundalar. Kapanan her sahne haberi iç acıtıyor. Küçük çözümlerin
yanı sıra sahneler kapanmasın diye büyük çözümler gerekiyor. Peki, bu büyük çözüm nerede?
Sergilere hasret kalanlar varsa, yazımın bu bölümü sizler için. 5 Ekim tarihi itibariyle en sevdiğim
sergi alanlarından olan ARTER çevrimiçi rehberli turlarına başladı. Pandemi süreciyle birlikte
geliştirilen, çevrimiçi turlar 5 yeni sergi ile yeniden sanatseverlerle buluşmaya başladı. Turlar sınırlı
kişi sayısından oluştuğundan rezervasyon yaptırmayı unutmayın derim. Detaylı bilgiler için Arter ’in
resmi sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Bu hafta asıl bahsetmek istediğim konuya gelelim. Şüphesiz ki artık her yaştan her insanın elinde
olan akıllı telefonlarımız ve onların içinde yer alan bağımlılığımız haline gelen Sosyal Medya!
Olayımız, Facebook ülkemize gelmeyi reddetmiş değil! Geçtiğimiz haftalarda Netflix üzerinden
“Sosyal İkilem” adlı bir belgesel izledim. Geneline baktığımızda gereksiz yere uzatılan belgesel daha
kısa daha derli toplu çekilebilirmiş fakat bizim meselemizin aslı o da değil. Google, Facebook,
Twitter, Instagram ve benzeri uygulamaların kurulum ve geliştirilmesi aşamasında çalışan ve yer alan
kişilerin sosyal medyaların insanlar üzerinde oluşturdukları ve bizleri aslında nasıl da ellerinde
tutuklarını kendi ağızlarıyla anlatımından oluşuyor. Bilmediğimiz yâda farkında olmadığımız şeyler
değil, fakat bu işin içindeki yer alan insanlardan dinlemek ayrı bir farkındalık katıyor. Sosyal medyada
her gördüğünüze, her duyduğunuza iyice araştırmadan ve emin olmadan her olayın içine atlamamanız
gerektiğini bir kere daha idrak ediyoruz. Sosyal medya uygulamaları üzerinden para kazanan kişiler bu
uygulamalara bizi bağımlı hale getiriyor. Artık tüm gençlerin karşılıklı oturdukları alanlarda bile
sessizlik ve ellerinde telefonlardan ibaret anlardan oluşuyor. Bağımlı olduğunuzu farkında
olmayabilirsiniz veya kabul etmiyor olabilirsiniz. Benim size naçizane tavsiyem ilk fırsatta Sosyal
İkilem adlı belgeseli izlemeniz ve sadece 1 hafta sosyal medya uygulamalarını telefonunuzdan
silmeniz. 1 haftalık bir detoks deyince kulağınıza basitmiş gibi geliyor olabilir. Ama hiçte kolay
olmayacağını, iradenizi test etmeniz gerektiğini unutmamalısınız. Sonunda kendinizi arınmış ve
rahatlamış hissedeceksiniz. 1 hafta “Kim? Nerede? Kiminle? Ne yapıyor?” bilmeden yaşayabilirsiniz.
İnanın bir şey kaçırmış olmayacaksınız aksine hayatınıza kalite getirmiş olacaksınız. Bugüne kadar
izlemediğim bir oyunu yazmadığım gibi deneyimlemediğim ve yapmadığım bir şeyi de yazıp size
yapın demiyorum. Tabi ki öncelikle ben deneyimledim. Şimdi sıra sizde… 1 haftalık sosyal medya
detoksu yapmanızı ısrarla tavsiye ediyorum.
Umarım benim gibi sizinler de bunu deneyimlersiniz. Deneyiminiz sonrasında bana ulaşma yolu
bulursanız, deneyiminizi benimle paylaşmanızı çok isterim. Sevgiyle, Sağlıkla ve Sanatla kalın…
Sevgilerle,
Merve ÖZGÜNEŞ
OYUNCU
YORUMLAR