Karşımıza Çıkan Fırsatlar…

Evlerimize belki de son kez kapandığımız hafta sonundan merhaba! Önümüzdeki hafta itibariyle yavaş yavaş normalleşme sürecine başlıyoruz. Her şey yoluna girdi mi, girecek mi? Her an her yerden maske,hijyen ve mesafe diye duyurular yapılırken; herkes buna riayet ediyor mu? Herkes evlerinde mi oturuyor?  Özellikle de birçok Profesör normalleşme yerine tam bir kapanma gerektiğini söylerken...
Nisan ayının sonunda vakaların nasıl bir hal alacağını merak ediyorum. Dürüstçe ifade etmem gerekirse ikinci kez uygulanan normalleşme sürecinin başlaması ile insanların yeniden rahat davranarak önlemleri dikkate almayacağını düşünüyorum. Çünkü şuan bile partilerin yapılmaya devam ettiğini hatırlatmak isterim. Bir kere daha yaşayarak göreceğiz… Umarım vaka sayılarının artış göstermesi durumuyla karşı karşıya kalmayız. Yeni normalleşme süreci ile beraber restoranlara getirilecek olan kırk beş dakika kuralının nasıl uygulanacağını da merak ediyorum. Mart ayına değinmişken, hazır evlerimizde durduğumuz günlerde güzel bir oyundan daha bahsetmek istiyorum. Zorlu PSMDijital Sahnesi yeni oyunlarını her hafta Perşembe günü yayınlamaya devam ediyor. Altı serilik diye başlayan oyunlar anlaşılan o ki izleyicinin dikkatini çekerek, beklenilen ilgiliyi gördü.  Bu sefer Dijital Sahne’de Anton Çehov’un ölümsüz eserlerinden biri olan “Üç Kız Kardeş” var oluyor. Yönetmenliğini ve uyarlamasını İbrahim Çiçek’in üstlendiği oyunun kısa uyarlamasında Üç Kız Kardeş’e Başak Daşman, Nur Fettahoğlu ve Şükran Ovalı ruh üflüyor. Birçok oyunda izleme fırsatını bulduğum Başak Daşman, yine şahane bir performans ortaya koymuş. Sahnede izlemekten zevk aldığım bir oyuncu olduğunu söylemeliyim. Bu güne kadar yarattığı her karakterin hakkını veren biri.  Oyunda her kız kardeş birbirinden farklı özelliklere sahip ve her birinin birbirinden farklı dertleri var. Doğum günü kutlamasıyla başlayan ve sonrasında ardı ardına itiraflarla devam eden; bazen bir kavgaya bazen de birbirini saran kardeşlerin yaşadıklarına tanıklık ediyoruz. Oyun içerisinde “Vanya Dayı” göndermesine yer verilmiş. Kardeşliğin önemi vurgulanırken “Biz yan yana durduğumuz zaman her şeyin üstesinden geliriz! Klasik de olur muyuz?” repliği ile seyirci hayal dünyasından çıkmaya davet ediliyor. Oyun dekoru ve kostümleriyle dikkat çekici; kostümler karakterin özelliklerini çok doğru bir şekilde yansıtıyor. Dekor olabildiğince sade, şık, şeffaf bir doğum günü masası ve arka planda kullanılan detaylar ise seyirciyi evin içinde hissettiriyor. 20 dakikalık keyifli bir oyun izlemek isterseniz kaçırmayın derim. Emeği geçen herkesin yüreğine sağlık. Alkışınız ve izleyeninizin bol olması dileğiyle…
Dikkatimi çeken bir duyurudan bahsetmek istiyorum. Nilüfer Belediyesi, Mitos Boyut Yayınları işbirliği ile “ Sahne Eseri Yazma Yarışması” düzenlediğini duyurdu. Yarışmanın katılım koşullarına “www.ajandakolik.com” üzerinden ulaşabilirsiniz. Kim bilir bu yarışma sayesinde Türk Tiyatrosunun yeni yazarlarından biri olabilirsiniz. Katılacak olan herkese başarılar dilerim. Bir başka oyun yazma yarışması duyurusu da T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapıldı. Oyun Yazma Yarışması,“Cumhuriyet’in 100. Yılında Kadın” konulu temasıyla; 2023 yılında kutlanacak olan Cumhuriyetimizin ilan edilişinin yüzüncü yılı için oyun yazma yarışması düzenleniyor. Başvurularınızı 23 Şubat-31 Aralık 2021 tarihleri arasında gerçekleştirebilirsiniz. Detaylı bilgi için “www.devtiyatro.gov.tr” adresine göz atabilirsiniz. Bu tarz yarışmaları duyunca çok mutlu oluyorum. İnsanların yeteneklerini göstermeleri için çok güzel fırsatlar ve bu şansları kaçırmadan değerlendirmek gerekiyor.
   Tarihi sinemalarımızdan biri olan Atlas Sineması restorasyon sonrası İstanbul Sanat Müzesi ile birlikte geride bıraktığımız Cuma akşamı yeniden açıldı. Emeği geçen herkesin yüreğine sağlık… Yapılan çok değerli bir yatırım, tarihi yerlerimizin korunduğunu bilmek çok güzel. Böyle güzel projelere daha fazla şahit olmak dileğiyle.
Sevgiyle, Sağlıkla ve Sanatla kalın…
Sevgilerle,
Merve ÖZGÜNEŞ
OYUNCU