Stephen Hawking.
İnsanlık tarihinin belki de gelmiş geçmiş en zeki insanlarından birisi.
Pek çoklarının düşünmeye cesaret dahi edemeyeceği şeyleri sorgulayan, zihninin dehlizlerini sonuna kadar bilime ve derin düşüncelere açmış bir bilim insanı.
Stephen Hawking.
Kaynak: http://educateinspirechange.org/inspirat...
Evrenin verdikleri karşısında aldıkları!
Ünlü bilim insanı Hawking, pek çok insanın sahip olamadığı pek çok hazine ile birlikte doğmuştu. Onu her zaman sorgulamaya ve düşünmeye teşvik eden bir aile ve bu teşvikleri icraate dökebilmesini sağlayan geniş bir zihin. Fakat, evrenin ona verdiği bu değerli hediyelerin karşılığında pek çok da isteği olmuş Hawkingden, peşini bırakmamış kader.
Henüz 21 yaşındayken tanıştı ALS hastalığının çirkin yüzüyle. Kariyerinin en tepesine doğru yol alırken bedeni ona ihanet etti, şanssızlık yol arkadaşı oldu bir anda.
Yakalandığı hastalık yüzünden kötürüm olan ve sandalyeye bağlı kalan Hawking, keskin zekası sayesinde bu olumsuzluk çukuruna batıp kalmadı. Tam tersine yoğun bir hevesle kendini fizik alanına adadı. Doktorların ona iki üç yıl ömür biçmesine rağmen içinde bulunduğu olumsuz şartları olumluya çevirdi ve bugün başta büyük patlama teorisi olmak üzere pek çok çalışması ile dünyaca tanınan bir bilim insanı haline geldi.
Depresyon tam bir kara delik!
Hawking, o yaşından beri oldukça zor zamanlar geçirdi. Pek çok sefer yaptığı çalışmalar tartışma konusu oldu, insanlar tarafından ağır eleştirilere maruz kaldı. Tüm bunlara rağmen hayata sımsıkı sarılmaktan, bir şeyler için çaba sarf etmekten vazgeçmedi.
Kara deliğe benzettiği depresyona girdiği dönemler de yaşayan Hawking, bu zorlu günlerini ise geçtiğimiz günlerde bir topululuk önünde yaptığı konuşmada şu şekilde anlattı ve bu dipsiz kara delikten çıkmak isteyenlere de harika tavsiyelerde bulundu:
''Çıkış her zaman orada!''
Kara delikler bilindiği kadar kara değildir. Önceden düşünüldüğü gibi sonsuz hapishaneler de değillerdir. Kara deliklerin dışına çıkılabilir ve muhtemelen de başka evrenlere geçiş yapabiliriz. Yani bir kara delikte sıkıştığınızı düşünüyorsanız vazgeçmeyin. Çıkış her zaman vardır. Aşağıya değil yukarıdaki yıldızlara bakın. Çalışmaktan vazgeçmeyin. Çalışmak yaşamınıza bir anlam ve amaç katar. Aşkı bulacak kadar da şanslıysanız eğer, bilin ki aşk orada, onu kaybetmemek için her şeyinizi verin.
''Hayat var olduğu sürece umut da her zaman oradadır.''
Acı çeken herkesin istediğinde hayatını sona erdirme hakkı olmalıdır. Ama bence bu büyük bir hata olur. Hayat ne kadar kötü görünürse görünsün yapabileceğiniz ve başarabileceğiniz bir şey vardır. Hayat var olduğu sürece umut da her zaman oradadır.
''Doğru bir bakış açısı ile...''
Eğer hayat sizin önünüze bir engel çıkardıysa, bu sizin suçunuz değildir fakat bu engeli önünüze çıkaran dünyayı suçlamak ve insanlardan yardım beklemek de hiç iyi bir fikir değil. Doğru bir bakış açısı ile bulunduğunuz durumdan maksimum seviyede avantaj sağlayabilirsiniz.
Fiziksel olarak engelli olan birisinin, bu durumun üstüne bir de psikolojik olarak engelli olmayı kaldırması oldukça güçtür. Bence insanlar fiziksel engellerinin zorluk çıkarmayacağı işlerle ilgilenmeliler. Örneğin Olimpiyat oyunlarına dair içimde bir ilgi ya da sevgi beslemiyorum. Öte yandan bilim, engelliler için son derece uygun bir alan çünkü her şey zihinde gerçekleşiyor.
İnsanları cesaretlendirin!
Yapamadığım şeyler teorik fizik alanında çalışırken hayatımda tam olarak bir engel oluşturmadı. Ailem, eşim, çocuklarım ve meslektaşlarım hep yardımcı oldular. İnsanlar her zaman başkalarına yardımcı olmaya niyetlilerdir fakat siz de elinizden gelenin en iyisini yaparak onları cesaretlendirmek zorundasınız!
Ve son olarak...
Hayat size ekşi limonlar sunmuş olabilir ama şüphesiz onları kullanmanın bir yolunu bulabilirsiniz!
YORUMLAR