Mustafa ÖZBEY

Mustafa ÖZBEY

[email protected]

Gerçekliği kanıtlanmış komplo teorileri

18 Kasım 2017 - 14:05

Özellikle günümüzde komplo teorileri internetin de yardımıyla kolayca yayılıyor. Ancak bu teoriler her zaman tamamen yanlış olmayabiliyor. İşte gerçekliği kanıtlanmış birçok komplo teorisi…



Üzerinde çok konuşulan ve gerçekliği kanıtlanan komplo teorileri…

Mockingbird Operasyonu





Soğuk Savaş döneminde CIA’in kendi fikirlerini yaymak için çok çeşitli güçleri kullanması olayı.

Temel amaç CIA’in görüşlerini ve 1950’lerde ABD’nin oluşturduğu savaş programını desteklemek için bir ağ kurulması ve bu ağın içine medya çalışanları, diğer ülke liderleri ve güçlü iş adamlarını almaktı.

Neredeyse tüm dünyanın canını yakacak planlarla dolu olan bu operasyon 1970’li yıllarda bitmiş, bitirilmiş gibi görünse de tamamen bittiği gerçeği hiçbir yerde konu edilmemektedir.

Tuskegee Frengi Deneyi



ABD’de 1932-1972 yılları arasında deneysel amaçlarla 600 Afrika asıllı Amerikalı denek olarak kullanıldı. Bunların 399’u frengiliyken 201 sağlıklıydı. Ücretsiz tedavi altında bu kişiler üzerinde deney yapılarak frenginin siyahiler üzerindeki etkisi araştırıldı. Penisilinle tedavisi mümkün olduğu halde frengili kişiler tedavi edilmedi, sadece gözlem yapıldı. Deneklere gerçek söylenmedi. Gerçekler 1972 yılında ortaya çıktı.



MK-ULTA projesi



CIA’in yürüttüğü MK Ultra Projesi’yle insanlar üzerinde hipnotize, duygusal yoksunluk gibi yöntemler kullanılarak istenilenleri söyletme, istediğini yaptırma deneyleri deneklerin işin ucunu kaçırıp ABD ve Kanada’da işkence yöntemleri kullanmaları sonucu ortaya çıktı.

MKUltra programı 1945 yılında başladı ve bu konuyla ilgili Joint Intelligence Objectives Agency (Ortak İstihbarat Ajansı) kuruldu, bu kuruma doğrudan yetki verildi. Çalışılan bazı bilim adamları, işkence ve beyin yıkama olarak tanımlanan suçlardan, bazıları da savaş suçu, Nazi, Nazilik suçuyla yargılanmıştır.

Gleiwitz Vakası



Gleiwitz Vakası 31 Ağustos 1939’da, 2. Dünya Savaşının Avrupa’da başlamasının arefesinde, Polonyalı kılığına bürünmüş Nazi güçlerince Yukarı Silesya’nın Gleiwitz kentindeki Gleiwitz Radyo İstasyonuna yapılan düzmece saldırıdır.

Bu provokasyon, Nazi Almanyası SS’inin Himmler Operasyonu’nun en iyi bilinen parçasıdır. Almanya’nın Polonya’yı işgali için haklı bir nedeni olduğunu göstermek amacıyla, Polonya’nın saldırganlığını göstermek için tertip edilmiştir.



Prizma (gözetim programı)



Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) PRISM programı adı altında en az dokuz büyük Amerikan (Google, Yahoo, MSN, AOL) internet servislerinden iletişim ve veri toplama olayını anlatan gizli bir güvenlik programıdır.

Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti 2001 yılında bu gözetim sistemi kapsamını artırmış ve program resmi olarak 2007 yılında hayata geçmiştir.

Paperclip harekatı



Paperclip (Ataç) Harekatı, ABD askeri istihbarat servisinin II. Dünya Savaşının sonu ve sonrasında Nazi Almanyası’ndan önemli bilim adamlarının ülke dışına kaçırılması operasyonunun kod adıdır.

İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminde CIA’in Nazi bilim adamlarını ABD’ye getirme planının kod adı. Ynet’e göre bu bilim adamları kimyasal silah geliştirilmesine yardımcı oldu.



Nayirah tanıklığı



1990’da 15 yaşında Nayirah adlı bir kız Kongre’ye Iraklı askerlerin Kuveyt’te bir hastanede bebekleri kuvözden çıkarıp betona fırlatıp öldürdüklerini iddia etti. Bu iddia ABD’de büyük ses getirdi ve 3 ay sonra ABD Körfez Savaşı için düğmeye bastı. Savaş sonrası New York Times, Nayirah’ın Kuveytli diplomat Saud Nasser Al Sabah’ın kızı olduğunu ortaya çıkardı ve açıklamalarının bir PR çalışması olduğunu gösterdi.

Edward Snowden Olayı



Projenin patlama noktası Snowden’ın Amerikan ve İngiliz istihbarat servislerinin kullandığı kitle takip programlarını kamuoyuna açıklamasıyla oldu.

Olayın sonucunda Amerikan Ulusal Güvenlik Dairesi’nin Başkanı Orgeneral Keith Alexander, Amerikan Kongresi’nde bir komisyona gizli programla ilgili bilgi vermek zorunda kalmıştır.

Dahası Amerikan’ın en büyük internet şirketleri Google, Facebook ve Microsoft da Obama yönetiminden, kendilerinden istihbarat dairelerine kullanıcı bilgilerini teslim etmesini isteyen federal mahkeme emirlerini yayınlamasına izin vermesini talep ederek her şeyin açığa çıkarılmasını istemişlerdir.

Obama’yı ve yönetimini zora sokan bu talepler karşısında Amerika Başkanı bu gibi sistemlerin Amerikan ya da diğer halkları değil, terörist saldırılar yapmasından korkulan yabancıları gözetlemek için kullanıldığını belirtmiştir.

Dünya kamuoyuna yansıyan bu olay sonuncunda uzmanlar, 21. yüzyıl dünyasında gizliliğin çok zor olduğunu ve devletlerin mümkün olduğunca şeffaf ve demokratik olmaları gerektiğini savunmuştur.



COINTELPRO (Karşı İstihbarat Programı)



ABD’nin kendi vatandaşlarına karşı yürüttüğü çok bilinen operasyonlardan birisinin adı.

1965’te Soğuk Savaş’ın en hareketli günlerinde başlayan program başlangıçta ABD Komünist Partisinin aktivitelerini takip etmek ve bozmak amacıyla yürürlüğe sokulmuştu ancak bununla yetinmeyen FBI, Ku Klux Klan, Black Panthers gibi örgütlerin içine sızarak amaçları ve planları ifşa etmek amacıyla programı genişleterek sürdürmüştür.

ABD halkına ise kısaca, casusların Amerika’nın sırlarını çalmasını önleme çalışmaları şeklinde tarif edildi.

Malcolm X cinayetinde COINTELPRO ajanlarının rolü olduğu kesin biçimde ortaya çıkmıştır.

Program, bugün neredeyse tamamen Müslüman Amerikalılara yönelik faaliyet gösteriyor.

Hillsborough faciası



15 Nisan 1989’da 96 Liverpool taraftarı Sheffield Wednesday’in Hillborough Stadyumu’nda çıkan kargaşada hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı. Suç taraftarlara atıldı. 2016 Nisan ayında sonuçlanan soruşturmada Liverpool taraftarı aklanırken sorumluluğun poliste olduğu ortaya çıktı.



Northwoods Operasyonu



ABD hükümetinin soğuk savaş planı Northwoods Operasyonu, CIA’in Küba’ya karşı planladığı gizli bir operasyondur. Planlarda CIA ABD ordusunu vuracak ve bunu Küba yapmış gibi gösterecekti. Böylece halk desteği alınarak Küba’ya savaş ilan etmenin yolu açılabilecekti.

Ancak, bu dehşet verici plan dönemin başkanı John F. Kennedy tarafından onaylanmadı.

Alkole zehir katıldı



Slate’in haberine göre ABD hükümeti alkol yasağı sırasında kasıtlı olarak içkilere zehir karıştırıldı. Yaklaşık 700 kişi bu nedenle hayatını kaybetti.

Contra, kokain kaçakçılığı ve CIA



Amerika Birleşik Devletleri Merkezi İstihbarat Ajansı (CIA) Reagan yönetimi sırasında Orta Amerika’da kokain ticaretinin içinde olduğu ve ülkeye kaçak yollarla kokain soktuğu iddiası 1980’lerden beri çeşitli resmi gazetelerde soruşturma konusu olmuştur.

İddia şöyle; CIA kokain ticaretine, 1979’da Nikaragua’da kurulan sol kanat Sandinist hükümeti yıkmaya çalışan sağcı gerillaları (Contra) desteklemesiyle dahil oldu.

Senatonun terör ve narkotik alt-komitesinin 1989’da bildirdiğine göre: “Uyuşturucu ticareti tüm Contra savaş gayretlerine yayıldı.” Rapor, Orta Amerika’daki Amerikan görevlilerinin kokain akışını kasıtlı bir şekilde görmezden geldiğini ve ticarette kullanılan hava taşıma şirketlerinin Amerika merkez hükümetinden para yardımı aldığı sonucunu çıkarıyor.

1986 Şubat’ında durum kontrolden çıkınca Ronald Reagan bir açıklama yapmak zorunda kaldı ve şunları söyledi: “Sovyet müttefikleri olan Küba ve Nikaragua gibi ülkelerle uluslararası uyuşturucu ticareti ve terörizm arasındaki bağlantı gittikçe açığa çıkmaktadır. Bu ikiz şeytanlar, uyuşturucu ticareti ve terörizm, günümüzde yarıküreye yönelik en tehlikeli ve sinsi tehditlerdir.”

Stargate Projesi



Uzak mesafelerden görüntü almaya yarayacak duru görü ve psişik yöntemleri içinde barındıran birçok projeyi kapsayan ABD’nin metafizik-psişik projesi.

İslam inancına sahip ülkelerde bilimsel ve dinin emirleriyle uyumsuz olduğu düşüncesiyle ilgi görmemiş bir proje olarak bilinir.

Ancak, Amerika politik anlamda en büyük rakiplerinden SSCB’den psişik yöntemler kullanarak bilgi almak için bu projeye yaklaşık 20 milyon dolarlık bir yatırım yapmıştır.

SSBC dağıldıktan sonra ise projenin geliştirilmesi çalışmalarına birkaç üniversitesinin laboratuvarlarında devam edilmiştir.

 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum