RTÜK Başkanı “Kamuoyuna ve Yayıncılarımıza Önemli Duyuru!” diyerek uzun bir paylaşım yaptı sosyal medyasında. “RTÜK izleme uzmanları tarafından yapılan incelemelerde, ana haber bültenlerinde çok sayıda şiddet içeriğine yer verildiği ve haber sunucularının tarafsızlıktan uzak, maksatlı yorumlar yaptığı tespit edilmiştir. Haber bültenlerinde şiddet içerikli görüntü ve seslerin dışında yayınlanan haberlerde de ülkemizde “olumlu olaylar” olmadığı algısı yaratılıp vatandaşlarımızın karamsarlığa ve yalnızlığa düşürülmek istendiği görülmektedir. Yayıncı kuruluşlarımızın, haber içeriklerinde editoryal bağımsızlıkları bulunmaktadır. Ancak bu bağımsızlık kamu yararı, toplum huzuru ve toplumdaki güven ortamını zedelemeyecek şekilde çalışmayı gerektirmektedir. Ülkemizde enerji, savunma sanayi, yerli ve millî teknoloji, sanat, kültür ve spor olmak üzere birçok alanda başarılı çalışmalar ortadayken, karamsarlık aşılayan “yandık”, “bittik”, “mahvolduk” haberciliğinin kimseye bir faydası da yoktur. Bir diğer önemli husus ise ana haber sunucularının olaylar karşısında kendi siyasal görüşlerini de içeren maksatlı yorum ve analizlerde bulunmalarıdır. Tarafsızlıktan uzak, bir siyasi partinin temsilcisi gibi yapılan yorumlar ve analizler gazetecilik etik ilkeleriyle bağdaşmamakta, gazetecilik mesleğine de büyük zarar vermektedir.”
Ve Ebubekir Bey, 6112 sayılı kanunu hatırlattı. Her yayıncı kuruluş bu kanunda belirtilen kurallara uymakla mükellef olduğunu söyledi. Yoksa en üst sınırdan yaptırım uygulanacağını duyurdu.
Ama Sayın Şahin, sahiden yandık…
Daha 15 gün önce Bolu’da yandık.
78 kişi diri diri ‘yandık’…
Yalan mı?
Sayın Şahin, bir akşam pazarına gidin, bir bakın, yaşlıların yerlerdeki marul artıklarını topladıklarını göreceksiniz.
Bittik biz, mahvolduk.
Yalan mı?
Evinde tenceresi kaynamayan insana drone mu yedireceğiz?
Ya da evladını kaybetmiş bir anneyi teknolojiyle mi teselli edeceğiz?
Olmamış gibi mi davranacağız?
Hiç ölmemiş, hiç yanmamış, hiç enkaz altında kalmamış, madende can vermemiş, kim vurduya gitmemiş, tren kazasında ölmemiş, tokmuş, mutluymuş gibi mi davranacağız.
Peki biz bunlar yaşanırken numara mı yapacağız?
Kimin refahını konuşacağız mesela?
Kimin mutluluğunu?
Ufacık bir zümrenin gülen yüzü üzerinden mi yapacağız haberlerimizi?
Bunun kimseye bir faydası olacak mı?
Görmeyince yaşanmamış mı olacak tüm bunlar?
Mutlu haber vardı da biz yapmadık Sayın Başkan?
MUSTAFA ÖZBEY
YORUMLAR