HAYDİ SÖYLEEE, ADAY MISIN DEĞİL MİSİN?

Memlekette artık dakikaya bir düşen tuhaflıklara yetişemez olduk. 
Koca memleket tartışıyor, tüm bu yaşananlar, savaş olmadan barışmalar, çözüm süreçleri, Terörsüz Türkiyeler, kimsenin ne olup bittiğine anlam veremediği günlerde…
Şanlıurfa’da türkücü İbrahim Tatlıses’in ‘Haydi Söyle, seni nasıl sevdiğimi, haydi söyle rüyalarda gördüğümü, haydi söyle uykusuz gecelerimi, haydi söyleeee” şarkısıyla sahneye çıktı Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan. 
Birlikte türkü söylediler, sonra İbrahim Tatlıses, Erdoğan’a “Önümüzdeki dönem Cumhurbaşkanlığına var mısınız, yok musunuz” diye sordu. “Sen varsan varım” cevabını verdi. 
Özgür Özel, konuyu değerlendirdi, “Eğer varsa biz varız. Hemen gelsin, isterlerse bu hafta seçim kararı alabiliriz. Biraz zamana ihtiyacı varsa, 2025’in ekim sonu kasım başını işaret etmiştik kendisine. Aday olmak istiyorsa son tarih o tarih” dedi. 
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “Erdoğan’a istisnai adaylık imkanı 2027 yılının ikinci yarısında gündeme gelebilir” demişti. 
Özel, “O rüyada görülecek bir darı ambarı, aç tavuklar görür” diye yanıtladı. 

Bir kere şunu merak ediyorum. Bir cumhurbaşkanı neden sahneye kadına şiddet söylemleri ve eylemleriyle nam salmış bir türkücüyle çıkıp, görev süresini tartışmaya açtırır. 
Tatlıses, “Kadın dediğin dayak da yemeli” diyen, birlikte yaşadığı kadınlara şiddet uygulayan bir isim. Neden biz ondan öğreniyoruz bir daha aday olup olmayacağını. Nasıl bir propaganda aygıtı çalışıyor, buradan nereye varacaklar?

Sonra neden Türkiye’de kimse koltuğunu bırakamıyor. 22 sene bir ülkeyi tek başına idare etmek kime yetmiyor. Üstelik 22 sene sonra bize özgürlük vaat eden, refah vaat eden bir lidere nasıl oluyor da hala sadık kalabiliyor yurttaşlar? Tabii ki kendi tercihleri… Ama anlamakta zorluk çekiyorum. 

Eğitimin geldiği hal belli. Öğrenciler okuduğunu anlayamıyor, vasatlık diz boyu. 
Sağlık sistemi desen her zaman övündüğümüz cumhuriyetin doktorları bir bir ülkeyi terk ediyor. 
Ekonomi desen, emekli aç, işsiz çok, iş insanı borçlu, kredi kartları patlamış, ev kiraları uçmuş. 
Kadına şiddet desen rakamları söylemeye dilim varmıyor. 
Sokağa çık, arkana bakmadan yürüyemiyorsun, güvenlik hak getire. 
Ama iktidara kulak verdiğinde her şeyin bir sebebi var. Dış güçler, vatan hainleri yüzünden. 
Yahu şu MHP’nin günlerdir yayınladığı barış mesajları var ya, sırf barış dedi diye bu ülkede kaç akademisyen işinden oldu biliyor musunuz?
Ne oluyor, fazla mı soru soruyoruz?
Acaba olan biten sadece siyasi yönden çıkarların sağlanması için her yola başvurulabileceğini savunan, bunun meşru olduğunu kabul eden Makyavelist bir bakış açısı kadar basit mi? 
Yazık bize…
Yazık geleceğimize…
Yazık ülkemize…

MUSTAFA ÖZBEY