“İçinde yaşadığımız zor koşullar birlikte mücadele, ortak akıl ve katılım kadar güçlü liderliği de zorunlu kılıyor.Güçlü liderlik kararlılık, tutarlılık, samimiyet, toplumla duygudaşlık
kurma becerisi, toplumun derdini dert edinme hassasiyeti, toplumdaki farklı fikirleri bir bütünlük içinde sentezleme kabiliyeti, toplumsal sorunlar ve farklı pozisyonlara yönelik
yüksek duyarlılık gerektirir… Cesur demokrasi için cesurliderlik gerekmektedir. Türkiye’nin toplumsal barışını hakkıyla tesis etmemizi engelleyen, yüzyılı aşan büyük
meseleleri vardır. Ülkemizin farklı düzeylerde yönetimine talip olan siyasal liderlerin öncelikle kendini dışlanmış hisseden vatandaşlarımızın ve toplum kesimlerinin sorunlarını çözmek için cesaretle hareket etmeleri bugün bir zorunluluktur.
Demokratik liderlik başta Kürt ve Alevi sorunu olmak üzere ülkenin açık yaralarını iyileştirmek için gerekli zemini titizlikle inşa eder. Risk almaktan kaçınmaz. Ülkemizin birlikteliğini güçlendirecek çözümler için cesur ve kararlı bir irade ortaya koyar.
Böyle buyurdu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, haftalık
Oksijen gazetesinde yayınlanan yazısında…
Türkiye 21 yıldır “Güçlü lider”le yönetiliyor.
Türkiye 21 yıldır “cesur lider”le yönetiliyor…
Kemal Kılıçdaroğlu ile meydanlara çıkıp, “Aramızda kalsın
ama kazanıyoruz” diyen Ekrem İmamoğlu’ndan bugüne kadar kimse “Hani kazanacağımızı söylüyordun, neden kazanamadık” diye hesap sormadı… Muhalefet kazansaydı, zevkle Çankaya’daki odasına gidecek,cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görev alacaktı.
O zaman Kemal Kılıçdaroğlu’nun zaferine ortak olacaktı.Ama yenilgisine ortak olmadı, değişim de değişim diye tutturdu.
Değişimi de zoom toplantısından anlaşılan Kılıçdaroğlu’nun kurmaylarıyla birlikte yapmak için yola çıktı.
Pes!
İstanbul’u yönetme becerisi bile tartışmalı İmamoğlu,
geçtiğimiz günlerde attığı bir tweet’te kurduğu siteye katkı
sunanların şunları öncelediğini belirliyor.
*Toplum, CHP’de lider ve yönetimin değişmesini, bu
değişimin hem kuşak hem vizyon ekseninde olmasını istiyor.
*Toplumun ihtiyaçlarına uygun net bir vizyon ve politikalar
belirlenmesini, kapsayıcı bir demokrasi ve laiklik anlayışının
üretilmesini istiyor.
*Tabanla bağlantıların güçlenmesi, demokratik, hizmet odaklı
bir muhalefet yapısının, dilinin ve üslubunun oluşturulmasını
bekliyor.
*Atatürk ilkelerine bağlı bir tutumu öne çıkarmamızı bekliyor.
Bir kere cesaret isteyen İmamoğlu, kendisi ortaya net bir
şekilde çıkıp mücadele etmiyor. Ben adayım demedi, hala
demiyor. Ekibini kendisi tanıtsa belki daha normal olurdu
süreç. Zoom toplantısı kime umut verdi Allah aşkına…
Ayrıca üstte yazdıkları “yurttaşın beklentileri” dedikleri de sol
siyasetin işaretleri.
İYİ Parti’ye CHP’den daha yakın olmakla eleştirilen
İmamoğlu’nu tarif ettiğini söyleyebilir misiniz?
Tartışmalar sürecek gibi, izleyip göreceğiz…
MUSTAFA ÖZBEY
YORUMLAR