Mustafa ÖZBEY

Mustafa ÖZBEY

[email protected]

Konuşması gereken ilk lider Bahçeli'dir!

11 Şubat 2017 - 22:35

(...) Kendi milletvekilleri, teşkilatları arasında "bu karara katılmayan ve görevlerinden istifa eden, hatta Bahçeli'nin MHP'yi bitireceğini söyleyenler" oldu. Parti tabanının ne yapacağı konusunda da Bahçeli ve MHP yönetimi ciddi bir şüphe taşıyor.

(...) Bahçeli "ilk konuşması gereken" liderdir.

Halktan çekinmeden ekranlara ve mitinglere çıkmalı, kısa süre öncesine kadar karşı olduğu halen videolarla gösterilmekte olan konuda "tam tersi yöndeki" fikir değişikliğine hangi nedenlerin sebep olduğunu...

(...) halka açık ve net anlatmalıdır.

Bu Devlet Bahçeli'nin önce kendi partisine, sonra millete olan borcudur. Aksi durumda "verdiği kararın açıklamasını yapamayan lider" durumuna düşecektir...

Güngör Mengi Vatan

***

Hukuk devre dışı, yargı seyirci

-------

OHAL'de kanıta bakılmıyor..

OHAL'e dayanarak çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler için yargı yolu kapalı..

Anayasa'ya uygun mu değil mi diye denetim yapılamıyor..

***

Eskiden KHK'lar için Anayasa Mahkemesi'ne gidiliyordu..

Mahkeme anayasal haklara uygun mu değil mi diye inceliyordu..

15 Temmuz'dan sonra Anayasa Mahkemesi bu yolu kapattı.. CHP'nin başvurusunu reddetti..

Ben bakamam dedi..

O zaman da sormuştum..

Şimdi de soruyorum; Anayasa Mahkemesi bakmazsa kim bakacak?

OHAL'le bir yıl, iki yıl, üç yıl yaşarsak hukuk devre dışı kalacak, yargı seyirci mi olacak?

Mehmet Tezkan Milliyet

***

Ortada tuhaf bir hava var

***

Referanduma gidiyoruz...

AKP'nin, en kenardaki oyların bile muhabbetine ihtiyacı olduğu bir dönem...

Ama bir bakıyorum... Sanki gizli bir el 'Evet'e karşı kampanya yapıyor. Sanki kendi ayağına kurşun sıkıyor.

Bir bakıyorsunuz, bir gecede 4 binden fazla insan devletten atılıyor...

Manzara tıpkı tek parti dönemindeki Dil Tarih Coğrafya tasfiyesi, 1951'deki büyük komünist tevkifatı gibi...

Belli ki karar, yandaş vicdanı bile sızlatmış...

AKP yandaşı araştırmacı, AKP yandaşı televizyona çıkıyor ve "Bu defa evet oyları gönülsüz" diye konuşuyor...

Belli ki yandaş araştırmacı bile emin değil...

Bir gün önce 'hayır diyenlere terörist diyen' trolleri yerin dibine batıran Başbakan, ertesi gün kendisi aynı temayı kullanıyor.

Belli ki o gece ona bile endişeli bir haber gelmiş.

AKP'nin evet kampanyası hâlâ trollerin elinde ağır bir bumeranga dönüşüyor...

Belli ki AKP örgütünde de öyle iştiyaklı bir hava yok...

Polis-savcı-hâkim üçlüsü Ergenekon'da yapılan hatalardan hiç ders almamış gibi aynı kafada, kuruyla yaşı birlikte yakmaya devam ediyor...

Belli ki orada da hava belirsiz...

Diyeceğim, ortada tuhaf bir hava var...

Çok tuhaf bir hava...

Ertuğrul Özkök Hürriyet

***

Eşit şartlarda yarışa güvenemiyorlar

***

Kanun Hükmündeki Kararname ile Seçimlerin Temel Hükümleri ile İlgili Kanun'da değişiklik yapıldı ve bundan böyle seçimlerde, referandumlarda parası olan özel televizyonlarda istediği kadar reklam yayınlayabilecek.

Ayrıca televizyonlar, YSK'nın seçimler için belirlediği kurallara göre yayın yapmak zorunda da kalmayacak.

İstedikleri parti sözcüsünü, istedikleri sürece ekrana çıkarıp, konuşturabilecekler.

YSK'nın seçim dönemlerinde televizyon yayınları için uyulması gereken kurallar koyması, özel televizyonların kurulmasından sonra oldu.

Amaç şuydu: Parası çok olan, orantısız güç kullanarak seçmen tercihlerini etkileyemesin. Seçimler, partiler arasında eşit bir yarış olarak yapılsın ki milletin iradesi Meclis'e doğru olarak yansıyabilsin.

Biliyoruz ki iktidar partileri, geçmiş seçimlerde devletin olanaklarını sonuna kadar kullandı. Ama yine de televizyon yayınlarındaki eşitlik bu orantısızlığı bir ölçüde dengeleyebiliyordu.

Artık böyle bir şey olmayacak. Bir yandan devlet olanakları, diğer yandan paranın gücü muhalefetin sesini iyice kısacak. Olağanüstü Hal nedeniyle valilerin, kaymakamların muhalefete koyacakları kısıtlamalar da cabası!

Ve bu şartlar altında bir referandum yapacağız. Ringe birisi elleri bağlı iki boksör çıkacak, elleri bağlı olmayan boksör durmaksızın onu yumruklayacak.

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

***

Özür dilemeli

***

Başbakan Binali Yıldırım "Bu referandumu bulunduğu çizginin dışına çıkarıp toplumu germeye çalışanlara asla fırsat vermeyeceğiz" diyor.

İyi de, toplum neden gergin hale geliyor?

Başbakan'ın sözleri gerçekten şaşırtıcı!

Neden mi?

Toplumu gerenlerin başında, zehir gibi sözleri ve haksız suçlamalarıyla bizzat iktidar mensupları geliyor da ondan…

Mesela Başbakan Binali Bey... "Hayır" diyenleri teröre destek olmakla suçluyor!

Kuzum Başbakan, etme, eyleme, sen de diğer politikacılar gibi olma... Sen sempatik tavırlı, hoşsohbet, olgun bir insansın, bu halini bozma ve hep doğrudan yana ol.

Elini vicdanına koy ve söyle ne olur?

Ülkede "Hayır" görüşünde olan milyonlarca insan var. Sana göre insanlarımızın yaklaşık yarısı terör destekçisi mi yani?

Böyle bir şey mümkün müdür? Nasıl söyleyebilirsin bunu?

Bir ülkede insanların yarısı terör destekçisiyse, o ülke çoktan bitmiş demektir.

Sözlerine dikkat etmelisin Binali Bey... Ve 'Hayır' diyenleri terör yanlısı diye suçlamaktan vazgeçmeli, her türlü sıkıntıya göğüs geren bu fedakâr milletten özür dilemelisin!

Rahmi Turan Sözcü

***

AYM ne düşünüyor

***

OHAL kapsamında ilan edilen KHK'ları denetim dışı bırakan Anayasa Mahkemesi bu durumda ne düşünüyor acaba?

İktidar, Yüksek Seçim Kurulu'nun görev ve yetkilerini KHK ile düzenleyerek...

Demokrasinin ve Hukuk Devleti'nin en temel kurallarından biri olan seçimlerdeki şeffaflık ve adalet ilkesini bile zedeleyen kararlar alıyor...

Ve rejimi, Anayasa'yı korumakla görevli olan AYM, bunu uzaktan seyrediyor!

Emre Kongar Cumhuriyet

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum