Sertlik ve yumuşama

“Türk siyasetinde yumuşuma dönemini başlatalım istiyorum” dedi Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan.
Bu ne demek, sıralayalım…
Gezi Parkı olaylarında 11 kişi hayatını kaybetti, 8 binden fazla kişi yaralandı, 3 binden fazla kişi tutuklandı. Hala babalarını bekleyen çocuklar, eşlerinin yolunu gözleyen kadınlar, erkekler, evlatlarını ölmeden görmek isteyen ana babalar var.
Soma’da 301 işçinin öldüğü maden kazasından sonra eylem yapan maden işçisi yerde tekmelendi, tekmeleyen kişi ‘Ayağım incindi’ diyerek rapor aldı, üstüne ödüllendirilip Frankfurt’a ticari ateşe olarak atandı.
1 Mayıs’larda tartaklananlar…
28 Şubat davasından içeride yatan hasta ve yaşlı generaller…
Daha öncesine gidersek, kumpas olduğu anlaşılan, boşa demir parmaklık ardında çocuklarının büyüdüğünü göremeyen, itibarlarına kastedilen insanlar var…
Adliye koridorlarında bekletilen, yargılanan Metin Akpınarlar, Müjdat Gezenler…
Binlerce insan sorgusuz sualsiz mesleklerinden atıldı…
Sırf işini yaptı diye işsiz bırakılan, hapsedilen gazeteciler…
Sırf yandaş olmadığı için şirketlerini kaybeden iş insanları…
Evladını imam hatip’e yollamak istemeyip, hayat boyu çalışarak aldığı evini barkını satıp çocuğunu özel okulda okutmaya çalışan aileler…
Şiddet gören doktorlar… Kaçıp giden beyinler…
Büyük bir yolsuzluk iklimi…
İsraf…
Yoksullaştırılan ve yardıma muhtaç bırakılan bir halk… İnanılmaz bir ekonomik şiddet.
İğdiş edilen bir dış politika.
Tüm bunların ve daha fazlasının yaşandığı 22 yılın sonunda şimdi “Hadi normalleşelim” mi diyeceğiz.
Yani AKP’nin her zamanki siyaseti, “Normalleşilecekse onu da biz yapacağız” öyle mi?
Valla ne diyeyim, “hayat size güzel”…
MUSTAFA ÖZBEY