CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Adalet Yürüyüşü’nden bu yana Türkiye’ye bir şey anlatmaya çalışıyor. Onun adı demokrasi. İYİ Parti’ye milletvekili verme, muhafazakârlarla kurulan ittifaklar, helalleşme…
Kemal Kılıçdaroğlu, bu ülkeyi kutuplaştırmadan kurtarmaya, çok inandığı demokrasiyle buluşturmaya çalışıyor.
Evet kazanabilirdik… Ama kazanamadık…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olduğu bir ülkenin hayaliyle bir seçim süreci geçirdik ama heyhat…
İktidar elindeki her enstrümanı hunharca kullandı.
Medyanın yüzde 95’ine sahip olan iktidar, yalan makinesini çalıştırdı ve her türlü iftirayı attı…
Vergilerimizle ayakta duran devletin televizyonu TRT işini yapmadı…
Çok şey sayılabilir…
Ama yüzde 48 oy alındı.
Yani kazanılabilirdi…
Ama tek sorumlu Kılıçdaroğlu mu?
Herkesin ağzındaki şekeri bitince atılacak ‘istifa’ sakızından sonra neyi konuşacağız?
Böyle bir ortamda adalet yürüyüşünden beri namusuyla, şerefiyle, ideolojisiyle dimdik duran Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenmek adil mi?
Neden Meral Akşener’e bir şey demiyorsunuz?
“Kazanamaz” dediği için mi?
Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş da o seçimdeydi unutmayın.
Üstelik Ekrem İmamoğlu, “Aramızda kalsın, kazanıyoruuuuz” diye bağırmadı mı her miting sonrası?
Neden sormuyorsunuz, neden “hani kazanıyorduk, bizi kandırdın, istifa et” demiyorsunuz?
Çünkü Kemal Bey’e vurmak kolay…
Çünkü Kemal Bey her türlü eleştiriye cevap verecek ve sükunetini koruyacak kadar efendi…
Meral Hanım’ın ‘sıtmaya razı olmamak için’ masadan kalkarken bıraktığı hasarı konuşmayacak mıyız?
Vurun Kemal Bey’e, nasılsa kolay…
Cuma akşamı televizyona çıkan Kemal Kılıçdaroğlu, burada da aynı sabrı gösterdi.
Gazeteciler sorulması gereken her soruyu sordu, üslup daha yumuşak olabilirdi.
Ama burada da şuna dikkat çekmek isterim.
Sadece siyasetçiler üzerinde değil, gazeteciler üzerinde de büyük baskı var.
“Neden sormadın” baskısı. Yıllardır gereğini yapan gazeteciler mesleği öyle hale getirdiler ki, bir programda bir soruyu bir kez sormak yetmez oldu.
Sorsan da, sormadı diyorlar…
Daha sert olmanı istiyorlar…
Sertleşsen de dayak yiyorsun zaten.
O yüzden tüm bu sosyal medya bilenlerini dinleyip, ama yine de mesleğin temas ve mesafe kuralını uygulamakta fayda olduğunu düşünüyorum.
Televizyon programından aldığım dört mesaj:
- Kemal Bey, çıktığı demokrasi yolculuğunu tamamlamak istiyor.
- Mesele İBB Başkanı İmamoğlu’nun adaylığı değil, mesele İstanbul’u kaybetmemek…
- Örgütlerin daha iyi çalışması gerekiyor, köye, kırsala ulaşmak şart…
- CHP, seçmeniyle, medyasıyla kendini kısa sürede toparlamaz ve ekonomiden insan haklarına iktidarın tüm ihlallerini tartışmaktansa kendisini tartışmanın odağına koyarsa yerel seçimi kazanamayız… Siz CHP’yi tartışırken, atı alan yine Üsküdar’ı geçer yani… Yemeyin bunları…
MUSTAFA ÖZBEY
YORUMLAR