Utandırdılar!

Anlaşıldı Vehbi'nin kerrakesi!

Bu ifade, bir olayın arkasında saklanan başka gizli şeylerin olduğunu anlatan ilginç bir deyimdir. Başbakan Binali Yıldırım'ın, Fox TV'de İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtlarken kullandığı sözler, Devlet Bahçeli'nin birdenbire neden fır fır döndüğünü ortaya koydu.

Başbakan Yıldırım şöyle dedi: "Başkanlık benim projemdir. Üzerinde uzun süre çalıştım. Sonra MHP ile diyalog kurduk. Elbette ki bu süreç MHP'ye de yarayacak. Başkanlık döneminde bakanlar dışarıdan atanırken, MHP'li bakanlar atanabilir" dedi. İşte Vehbi'nin kerrakesi bu!

İktidar Bahçeli'yi kafaya almak için MHP'ye bakanlıklar vaat etmiş bulunuyor. Tabii ki kendilerine çok hizmet eden Devlet Bahçeli'yi de unutmayacak ve ona da bir bakanlık verecekler!

Koskoca Türkiye'nin 94 yıllık Parlamenter Rejimi'ni yok etmek bu kadar ucuz mu yani? MHP'li vekillerin (düzgün beş-on tanesi hariç) nokta kadar menfaat için virgül gibi kıvrılarak partilerinin ideallerini yerle bir etmeleri, ülkücü camiayı utandırdı. Ülkeye yazık ediyorlar!

Rahmi Turan Sözcü

***

MHP kızdı ama bakın neymiş bütün mesele...

-------

Birincisi şuydu..

AKP-MHP iş birliği, anayasa değişikliğiyle, fiili durumu anayasal hale getirmekle sınırlı değil..

(...) Fethullahçıların boşluğunu ülkücüler dolduracak..

(...) İkincisi de şu..

Milletvekili sayısının 550'den 600'e çıkarılması MHP içindi..

MHP'ye kontenjan vermek içindi demiştim..

2019 seçimlerine AKP-MHP ortak listeyle girecek..

(...)

Bu söylediklerimi

4 Ocak'ta (50 vekil MHP için mi?) ve 9 Ocak'ta (AKP-MHP büyük koalisyonu kuruldu) yazdım..

MHP yönetimi çok kızdı ama (...)bu iki iddiamı Başbakan doğruladı..

Dedi ki..

'Süreç MHP'ye yarayacak. Oylar sağ cenahta konsolide olacak. Başkanlık döneminde bakanlar dışarından atanırken MHP'ye yakın, MHP'li bakanlar atanabilir..'

MHP'nin tavrının, Meclis'te olan bitenin, siyasi gelişmelerin özeti bu..

Mehmet Tezkan Milliyet

***

Peh!.. Sileceklermiş...

-------

(...) Şifa bulmak için Karlovy Vary'a; Goethe'den Tolstoy'a, Beethoven'dan Mozart'a, Marks'tan Hitler'e yüzlerce tanınmış isim geldi. Şehrin kimi yerlerinde gelenlerin isimleri yazılı. Fakat. Sadece iki kişinin kaldığı yer müze haline getirildi; ünlü psikiyatrist Sigmund Freud ve Mustafa Kemal Atatürk!

Atatürk'ün kaldığı apartman bugün Carlsbad Plaza adında otel.

Ve bu otelin odası müze yapıldı.

Binanın girişindeki mermer plaka üzerinde ATATÜRK yazılı.

Yani... Avrupa'nın bir şehrinde bulunan bu simgesel Atatürk Müzesi bile müfredattan çıkarma gayretinin ne kadar boş olduğunu göstermiyor mu?

Dünya tanıyor, sen tanımasan ne olur? Gönüllerden çıkarabileceğini mi sanıyorsun?

Soner Yalçın Sözcü

***

Başkanlık morartısı

-------

Kadir Has Üniversitesi Türkiye Araştırmalar Merkezi, yeni araştırmasını açıkladı. Halkın yüzde 71.7'si "derin bir ekonomik kriz var" diyor ve halkın sadece yüzde 32'si başkanlık sistemine geçilmesini istiyor. Bu durumda Meclis'ten "Başkanlık" çıksa bile referandumda "hayır" ihtimali yüksek gözüküyor..

Necati Doğru Sözcü

***

Tek tarafı kesen giyotin

-------

Başbakan Binali Yıldırım, Anayasa değişikliği gerçekleşirse hem Meclis'in hem de Cumhurbaşkanı'nın birbirlerini karşılıklı olarak seçime götürebileceğini söyledi. Buna "giyotin sistemi" deniliyormuş.

(...) Başbakan'ın söylediği söz gerçeği tam olarak yansıtmıyor. Seçime katılanların yüzde 50.01 oyuyla seçilebilecek Cumhurbaşkanı, halkın yüzde 100'ünü temsil eden Meclis'i feshetme yetkisine sahip. Buna karşılık yüzde 100'ü temsil eden Meclis'in, Cumhurbaşkanı'nı görevden alıp seçime götürmesi o kadar kolay değil. Cumhurbaşkanı'nın görevden alınması için önce Yüce Divan'da yargılanması gerek.

Yüce Divan'ı, Cumhurbaşkanı'nın bizzat seçeceğini ve oradaki yargılamanın ne kadar tarafsız olabileceğini de bir kenara bırakalım. Cumhurbaşkanı'nı Yüce Divan'a göndermek için 600 üyeli Meclis'in 360 oy ile suçlama önergesini kabul etmesi gerekiyor. Önergenin görüşülmesinden sonra Cumhurbaşkanı'nın Yüce Divan'da suçlanması için de 400 oy lazım. Ve bu sadece görevdeyken değil, görevinin bitmesinden sonra da geçerli bir durum. Suç, göreviyle ilgili olsun ya da olmasın, durum böyle.

Meclis'i 1 kişi feshedip seçime götürebilecek ama Meclis'in en az 400 oy bulması gerekiyor!

Diyelim ki Meclis'te bu yüksek oy oranı sağlandı ve Cumhurbaşkanı yargılanmak üzere görevden alındı. Yenisi seçilene kadar kim vekâlet edecek? Halkoyuyla seçilmemiş yardımcısı! Bir demokraside böyle bir şey söz konusu olabilir mi?

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet