Malatya bankasından Sivas bankasına para gideceği haberini alan Mehmet Rıza Çıplak,Seydi Battal Çıplak ve Hüseyin Sırma adlı üç atmalı ( Şotik köyünden )malatya hekimhan ilçesi balkaya mevkiinde pusuya yatar banka arabasını beklerler öğlen saatlerine doğru bayraklı bir jipin geldigini görürler.....
Bayrak asılı olduğundan para arabası olduğu kanısına varırlar. Jip atış menziline girdiğinde lastiklerine ateş açıp aracı durdururlar hızla arabaya dalarlar arabada bulunanları derdest ederler....
Arabada bir fötr şapkalı adam ,bir kadın, genç bir kız ve iki koruma polisi vardır parayı sorarlar jipi ararlar ama boş çıkar fötrlü adam ben malatya valisiyim der.Mehmet rıza ceketini çıkar der valinin ceketini giyer şapkasınıda takar.
Valiye banamı yakıştı yoksa sanamı der vali sana yakıştı ağam der ceplerini karıştırır cüzdanında 20 lira çıkar.Mehmet rıza valiye döner hem valiyim diyorsun hemde cebinde para çıkmaz ne biçim valisin der.
Vali ben ne bilemki balkayada eşkiyaya borçlu çıkacam der yapacakları birşey yoktur hepsini bağlarlar kadına kıza asla yanlış bakmazlar ve hızla atmaya doğru kaçarlar.Arabadaki kadınları gevşek bağladıklarından biri ellerini çözer hepsini kurtarır arabada telsiz vardır bizimkiler telsizi bilmediklerinden imha etmemişlerdir...
Telsizden yardım isteyip kurtulurlar birgün sonrada bir jandarma alayı atmanın şotik köyünü basar o zamanki aşiret reisi ve Nahiye müdürü Mustafa Çıplak (Must efendi) gelir yolda karşılaştığı askerlerden birini sert bir seslen çağırır askerlere en büyük rütbeliniz kim der?
Askerler bu otoriter adama ilerde söğüt ağaçlarının gölgesinde oturan albayı gösterirler. Must efendi o taraf yönelir sert bir tonla alay komutanına önce askerlerini köyden evlerden çek dere kenarına topla yemek hazırlatayım karnınızı doyurun, ondan sonra bana ne soracaksanız sorun der ve bir koyun sürüsü dere kenarına getirtirir.
Albay askerlerimi çekmezsem ne olur must efendide sizin içinde bizim içinde iyi olmaz der.Albay dört tarafı yüksek dağlarla çevrili araziyi görünce ses çıkarmaz ve askerlerini dere kenarına çeker yiyebildikleri kadar koyun kesip yerler doyduktan sonra Must efendi buyurun ne soracaksanız sorun der.
Albay olayı anlatır yanlarında gelen valinin korumaları eşkalleri tarif eder tarif üzerine üçünüde köylülere yakalatır yakalandı haberi üzerine valide Şotik köyüne gelir Must efendinin konağında otururlar üç kafadarı odaya alırlar.Mehmet rızanın üstünde valinin ceketi ve fötr şapkası vardır bir binbaşı elindeki jopla Mehmet rızanın suratına acımasızca iki üçtane vurur ağzı burnu kanamaya başlar.
Bir ara Mehmet Rıza Valiye Vali bey bir çift sözüm var ...ondan sonra beni öldürebilirsin der ,vali söyle lan şaki der.Mehmet Rıza o dağbaşında sizi assaydım asarmıydım kesseydim kesermiydim, dinine vicdanına yanındaki karın kızına istediğim her iğrençliği yaparmıydım, der.. Vali kıpkırmızı kesilir yapardın ..der... Bunun üstüne Mehmet Rıza bende onur haysiyet vicdan vardı yapmadım, sende de onur haysiyet vicdan varsa, bize işkence yaptırmazsın cezamız ne ise adalet versin der.
Vali bir daha fiske dahi vurdurmaz ,mahkeme günü vali her ne kadar bizi soydularsa bize insanlık dışı bir davranışta bulunmadılar der, lehlerinde ifade verir bu hafifletici sebep ve valinin insiyatifi ile 6 şar yıl ceza alırlar.
Cezaevinde vali onları ziyaret eder üçünü oturturur.. Kendisi de arkadan kucaklamış şekilde resim çektirir, yıllar geçer, Hüseyin sırmanın yeğeni Hasan sırma bursa üniversitesi maliye muhasebe bölümünde okurken bir kızla tanışır, aynı bölümdedirler, arkadaşlıkları ilerler ve evlilik kararı alırlar. Kız ailesiyle tanıştırmak için Hasanı eve götürür, biraz tutucu bir ailedir.
Önce Hasanı bir odaya alırlar yaşlı bir kadın oturmaktadır. Hasan el öpüp bir divana oturur, gözlerini odanın içinde gezdirir ,duvardaki resime baka,r şaşırır ,biri dayısı öbürleri de akrabalarıdır, fötr şapkalı biriyle çekilmiş bir resim.
Yaşlı kadın hasanın resime baktığını görünce bakma o adamların kılığına kıyafetine onlar çok iyi mert adamlardı der, resimdeki şık giyimli benim ölen eşimdir, der.Bunun üstüne Hasan,bir dayım diğerleri yakın akrabalarım der yaşlı kadının gözleri parlar artık seni araştırmaya gerek yok verdik kızı sana der, kızın adı Memduha dır (valinin torunudur) evlenirler, şimdilerde istanbul Bağcılarda muhasebe bürolarında çalışıyorlar ...
Resim Huseyin Sırma ,Mehmet Rıza Çıplak ve Seydi Battal Çıplak yakalandıklarında çekilmiştir.
HAYATIN İÇİNDEN HİKAYELER
YORUMLAR