Bahar geldi mi gelmedi mi belli değil. Tam “Ah şahane hava, çiçeklere bak çiçeklere” diyecekken, Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nden son dakika haberi geliyor. “Kış geri dönüyor…
” Gelmesin efendim, gelmesin!!! Ömrümüzün kışı uzun sürmüş zaten, 2018’inki bitsin bari. Bir yıla kalmayacağı konuşuluyor, Türkiye büyüklerimizin deyişiyle, “Seçim sathı mahalli’ne girmiş bulunuyor. İttifakların adı konmaya çalışıyor. “En hakiki İskender”, “Hakiki İskender”, “Tarihi İskender” misali aynı yüzlere, aynı siyasete, aynı zihniyete değişik ad konunca yeniymiş gibi görüneceği sanılıyor.
Ne yeni ki, onlar olsun? Annenin 20 sene önce giydiğini üstüne geçirsen ‘tarz’ oluyorsun. Aslında nicedir tabiat yeniyi zorluyor… Yeni hayatı, yeni alışkanlıkları, doğala dönmeyi, mutsuzluğu azaltmanın yollarını büyük büyük derslerle öğretmeye çalışıyor. Ama ‘Eeeey İnsanlık!’ Anlamıyoruz… Hırs bürümüş hepimizi, birbirimizin ayağına basarak üst kata çıkmak merdivenleri boşa çıkarmış. Birilerini kandırmak dost meclislerinin rakı sofralarına meze yapılmış. “Ahahaha yedi enayi” diye anlatılır olmuş kandırılanlar… Bahar bile “Geldim, yok yok gelmedim, tamam tamam geliyorum, gelmiycem işte” deyip duran bir yalancıya dönüşmüş. “Maskeli balo ve onun sahte yüzleri” moda olmuş, o sahteliklerle yüzleşmemek için sanal âlem krallığını yaşıyor şimdilerde. İlişkiler, büyük aşklar, dolandırılmalar, yatırımlar, kahve siparişi bile tek tıkla hallediliyor. Kimse kimseyi gerçekten tanımıyor. Kimse kimseyi gerçekten sevmiyor. Kimse kimseyi dinlemiyor, öyle olunca anlamıyor. Otobüste “akbil” yardımı alan, “İnsanlık ölmemiş” kıvamına geliyor, o kadar ayağa düştü insanlığın tanımı… Kimsenin gerçek dudağını bilemiyorsun artık. Herkes şişiriyor. Kimsenin gerçek yüzünü bilemiyorsun, sekiz yüz filtreden geçiyor. Instagram’a giriveriyorsun,
Allah’ım o ne mutluluk… Zannedersin herkes her gün partiliyor. Bir arkadaşına derdini anlatmak istesen, “Canım beş dakikaya dönüyorum” diyor. Dönmüyor tabii. Bir de “hayatım bak bunların hepsi genetik miras, gel zihnini temizletelim” diyenler var. Hayatının tozu alınabilirmiş gibi, 600 lirayı bayılanlar… Nereye sığınacağını, kiminle konuşacağını bilmiyorsun. Sonra internete giriyorsun herkes gibi. Yalanın içine bir dalıyorsun, pir dalıyorsun. Arada tuvalete gitmek için bilgisayarın başından kalkıyorsun. “Aaaa bahar gelmiş, çiçek açmış ağaçlar…” diyorsun. Haberler başka söylüyor, hafta sonu hava 12 dereceye düşüyor; kış geri geliyor. N’apıcaksın, böyle işte!
YORUMLAR