TOLGA GÜNEŞ

TOLGA GÜNEŞ

GOL VURUŞU
[email protected]

426 RAKAMI VE FUTBOLDAKİ ÇÖKÜŞ

01 Eylül 2024 - 22:01

Yeni futbol sezonu başladı ve takımlarımızın transfer çalışmaları hızlı bir şekilde devam ediyor. Her sene olduğu gibi birçok yabancı oyuncu büyük paralar kazanıp başka Ülkelere gidiyor, onların yerine uçaklar dolusu pahalı yeni oyuncular getirip, tekrardan kamyon dolusu paralar ödüyoruz ve kulüplerimiz her sene dahada fazla borç yükünün altına giriyor. Bu kısır döngü yıllardır devam ediyor ve Türk futbolu yerinde saymaya devam ediyor.

Transfer edilen yabancılar arasında gerçekten seyretmesi keyif veren çok kaliteli futbolcular oluyor, tüm sporcuları ayırt etmeden hepsine saygı duyuyorum ve başarılarını alkışlıyorum. Ancak aklıma Ülke futbolumuzun çöküşü ve acıklı hali gelince, tabiki tam yedi sezondur yazılarımda sık sık dile getirdiğim sorunlar ve tehlikeler tekrardan gündeme geliyor.

Zaman içerisinde, bugünlere gelişimize sebep olan her tehlikeyi, umarım ben yanılırım diyerek hep yazmıştım, çok değerli birkaç duayen köşe yazarı büyüklerim yazdıkları yazılarında aynen benim düşüncelerime paralel görüşleriyle bana yalnız olmadığımı hissettirmişlerdi, ama zaman hızla geçti ve hiçbir olumlu gelişme gerçekleşmedi Türk futbolunda, sonrasındada sonuç olarak futbolumuz tam anlamıyla dibe vurdu.

Özellikle son iki yılda, Futbolumuzun üzerine kabus gibi çöken TFF deki Büyükekşi ve Altıntop ikilisinin siyasilerle iç içe yönettikleri futbolumuz, milyonlarca futbola gönül vermiş insanımızı hayal kırıklığına uğrattı. Takımlarımız Türk santrafor bulamaz hale geldi, kulüplerin borçları katlandı, bazı kulüpler transfer yasağı ile yüzleşti, tarihi Göztepe kulübü bir yabancıya satıldı, zengin Arap şeyhleri Türk takımı satın almak için sıraya girmeye başladılar, işte bu hale gelmişken son anda bir umut doğdu ve yapılan seçimde siyasiler ve TFF başkanı kaybederek Türk futbolunun yakasından düştüler.

İşte tam bu noktada, birçok insan gibi bende yeniden umutlandım, yeni Başkan sayın Hacıosmanoğlu ilk açıklamasında, Futbol bir oyun ve eğlencedir diyerek yıllardır savunduğum bir kavramı dile getirdi, sonrada  yine futbolun dostluk, kardeşlik ve barış olduğuna dikkat çekti. En son olarakta geçen hafta, Türk futbol tarihine kazınacak bir açıklamada bulundu ve aynen şu cümleyi kurdu, “BENİM ARZUM TAKIMLARIMIZDA YABANCI FUTBOLCU OYNAMAMALIDIR” şeklindeydi.

Kim ne derse desin, hangi futbol cahili yabancı sayısı serbest bırakılsın derse desin, Sayın Hacıosmanoğlu'nun düşüncesi, kesinlikle Türk futbolunun “KURTULUŞ REÇETE'SİDİR” ayrıca bu kurtuluş için gerçek bir İşaret fişeğidir, bu düşüncenin hayata geçmesi için, futbol dünyası elele verip harekete geçmelidir, yoksa yakın bir gelecekte, kulüplerimizin yabancılara satışları kaçınılmaz hale gelecektir. İşte ozaman birçok insan aynaya bakamayacaktır. Görünen köy kılavuz istemez.

Yazımın başlığındaki 426 rakamı, liglerimizdeki kamyon dolusu para ödediğimiz yabancı oyuncu sayısıdır ve bizler bu yanlışla birlikte her sezon 426 Türk gencinin önüne engel koyarak, onların yeteneklerini ve hayallerini öldürüyoruz.

Birde şu şekilde düşünelim ve TFF Başkanı'nın sunduğu reçetenin faydalarını hesaplayalım, 426 pahalı oyuncuya ödenen korkunç Dolar ve Euro'ları alt alta koyup hesaplayalım, sonrada çıkan rakamların kulüplerimizin kasasında kaldığında nelerin olabileceğinin hesabını yapalım. Bu çok bazit hesap futbolumuzun kurtuluşu  olur, altyapıya yapılacak yatırımlarla birlikte, futbolumuz sayısız yetenekler yetiştirerek hızla ayağa kalkar ve futbolcu yetiştirip Avrupa takımlarına oyuncu satan bir futbol ülkesi haline gelir.

Yazımın başınde dediğim gibi, kaliteli yabancıları seyretmek gerçekten çok keyif verici oluyor, ama maç bittikten sonra futbolumuzdaki acı gerçekler yerinde durmaya devam ediyor. En iyisi elma ve armutları birbirine karıştırmamak. Hangi yabancıyı alırsak alalım sonuç hep aynı ve hiç değişmeyecek, çünkü bozuk düzen ve bozuk sistem herzaman ilerlememize engel olacak. Trabzonspor ilk turda Avrupaya veda etti, diğer üç büyük kulübümüz Şampiyonlar ligi maçlarını TV den seyredecekler, hemde yaptıkları uçaklar dolusu yeni transferlere rağmen.

“DEYİMLER VE ATASÖZLERİ” adlı çok kıymetli bir kitabım var ve o kitaptan sürekli yeni şeyler öğreniyorum, yeri gelincede öğrendiklerimi günlük hayatta ve yazılarımda kullanıyorum, bu yazımıda bir Atasözü ile bitirmek istedim. “TAŞIMA SU İLE DEĞİRMEN DÖNMEZ” demiş Atalarımız.


Tolga Güneş
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum