TOLGA GÜNEŞ

TOLGA GÜNEŞ

GOL VURUŞU
[email protected]

AVRUPA KABUSU

03 Nisan 2024 - 10:52

İki ay sonra başlayacak olan 2024 Futbol Avrupa şampiyonasından önce, Milli takımımız iki hazırlık maçı oynadı.

Aldığımız sonuçlar hiçte şaşırtıcı değildi, ancak Avrupa'nın vasat olarak kabul edilen Ülkeleri arasında olan Avusturya karşısındaki ağır ve tarihi hezimet gerçekten çok üzücü ve düşündürücü oldu.

Birkaç gün yorumları takip ettim ve kendimce Milli takımımızı ve oynanan ilkel futbolumuzu analiz ettim. Yıllardır içime sindiremediğim, son Avrupa şampiyonasındaki acı verici sonunculuğumuz ve tarihi dibe vuruş tekrar aklıma geldi. Önümüzdeki şampiyona için çok tedirginim ve hiçte ümitli değilim, dünya devi Ülkeleri düşündükçe, açıkçası yeni bir felaketi yine yaşarmıyız diye içimi korku sarıyor.

Futbol her geçen gün zorlaşıyor, üstün fizik gücü, çabukluk, sürat ve dayanıklılık isteyen ve neredeyse ''IŞIK HIZI'' ile oynanan bir hale geldi, hazırlık maçları olmasına rağmen, sanki puan maçlarıymış gibi oynanan maçlarda Milli takımımızın hali yürekler acısıydı. İkinci maçtaki  ilk onbirimiz ise tamamiyle yanlıştı, beş sene önce Altın jenerasyon diye, insanlar üzerinde çok yanlış bir algı yaratıldığında, ben defalarca bu gençler başarılı ve iyi futbolcular ama içlerinde Star özellikli tek bir oyuncu yok diye ısrarla yazılar yazmıştım. İyi futbolcu yada çok iyi futbolcu olmak başka birşey, Star özellikli oyuncu olmak çok daha farklı şeyler bu takımla başarı hayal demiştim ve sonuçları yıllar içinde hepbirlikte görüp yaşamıştık.

Siz, takımın defansında Merih ve Kaan Ayhan gibi kalın, yavaş ve ağır oyuncuları yanyana koyup, önlerinde orta sahaya, Arda gibi güçsüz, her ikili mücadelede yerden kalkamayan, sürekli top kaptıran bir oyuncuyu koyup, yıllardır boş alanda yan pas ve geri paslarla oynayan özelliksiz ve gereksiz birini, yani Çalhanoğlunu oynatırsanız, işte Avrupa'nın vasat takımlarından olan Avusturya sizi sahadan siler ve orta sahada top göstermez.

Saha içindeki vücut diline baktığımızda, rakip oyunculara ve hakeme diklenmeleriyle Arda'nın nasıl havalanmış olduğunu hepbirlikte gördük. Umarım Hakan ve Arda, Avusturya Milli takımının, Almanya bundesligada oynayan orta sahasındaki ''BAUMGARTNER’İ" gördükten sonra nasıl orta saha oyuncusu olunurmuş diye epey şey öğrenmişlerdir.

Real Madrid'in Hocası Ancelotti'nin Arda'yı niye oynatmadığınında artık sorgulanmasına gerek yok. Evet Arda Allah vergisi bir yeteneğe sahip ama daha yolu çok uzun, defalarca yazdım gelişmiş güçlenmiş bir Arda'yı seyretmek büyük bir keyif olacak ama önce kemiklerinin ve kaslarının güçlenmesi ve 90 dakika yüksek tempoda ayakta kalabilecek duruma gelmesi gerekir diye. Avrupada Hoca'lar genç yeteklere karşı sabırlıdırlar ve onları yakından izlerler, arada birde kısa süreli oynatarak yavaş yavaş hazırlarlar ve bu yaptıkları kesin doğru bir davranıştır. Aynısını geçen sezon Jorge Jesus'ta yapmıştı ve şakşakçı ve bilgisiz futbol cahilleri adama demediklerini bırakmamışlardı. Ne yazıkki Arda büyük yeteneğine üstün futbol zekasına rağmen, bugünkü haliyle transferde olsa gittiği takımda banko oynayamaz, bu gencin bence çok çalışarak ve güçlenerek sabırla bekleyeceği iki senesi daha var önünde,sonrası ise henüz büyük bir soru işareti.

Milli takımda kaleci sorunumuz yok, beklerimiz rakipsiz Mert ve Ferdi'dir, defans yine rakipsiz Çağlar ve Abdülkerim'e emanet edilmelidir, orta saha iki tecrübeli ve savaşçı  oyuncularımız olan, Salih ve İsmail ile güçlendirilip hemen önlerine Kerem monte edilmelidir. Sağ kanat güçlü İrfan Can, sol kanat büyük yetenek Kenan ile sorunsuz hale gelir. Ülkemizde şuan en büyük eksiğimiz santrafor eksikliğidir. O pozizyonda ise ilk akla gelen oyuncu, rakipsiz olarak Galatasaray'ın jokeri ve boğa gibi güçlü, rakip defansları zor duruma sokacak olan Barış Alper'dir.

Bu oyunculara alternatif olarak elimizde çok değerli başka oyuncularımızında olması gayet ümit verici. Rıdvan, Orkun, Abdülkadir, Yunus, Enes ve özellikle Semih ilk onbiri zorlayacak isimlerdir. Milli takımda ne yaptığı belli olmayan Hamit Altıntop ile ilgili aylardır cok olumsuz şeyler konuşuluyor, onunda kulağı çekilmeli ve Montella rahat bırakılmalıdır. Altın jenerasyondan geriye kalan, Merih, Ozan, Kaan, Umut, Çalnanoğlu ve Cengiz Ünder için kulis yapılmamalıdır. Çünkü bu oyuncularla yıllar içinde boyumuzun ölçüsünü aldık. Herkesin bir devri vardır ve bu arkadaşlarında devri kapanmıştır.

Ne yazıkki Türk Futbolu büyük bir kaosun içinde ayakta kalmaya çalışıyor, aklıma güzel bir atasözü geldi,
 ''Deveye sormuşlar boynun niye eğri diye, oda benim nerem doğruki demiş.''
Uzun lafın kısası
''BALIK BAŞTAN KOKAR !''

Tolga Güneş

YORUMLAR

  • 0 Yorum