BEŞİKTAŞ HAYATA DÖNDÜ !

Geçen sezon başladığında, çok önemli gelişmeler olmazsa artık Beşiktaş ile ilgili görüş bildirmeyeceğim diye yazmıştım. Başta babam olmak üzere, birçok gerçek Beşikaş'lının olduğu bir ailede doğdum ve büyüdüm. 121 yaşındaki takımım için anlatılanları yıllarca masal gibi dinledim ve sonunda bende gerçek bir Beşiktaş'lı oldum.

Kulübün son üç Başkanı'nın bu dev kulübü yanlış yönetimleriyle maddi manevi ne hale getirdiklerini tüm futbol kamuoyu yakından izledi. Son üç yılda nelere dikkat çektiğimi şimdi tekrarlamayacağım, ancak birşeyi gündeme getirmek bugün itibariyle gerekli diye düşünüyorum.

Beşiktaş kesinlikle yanlış yönetiliyor, Başkan Çebi ve yönetimi aldıkları kararlar ile çok yanlış yoldalar, böyle giderse bu takım en iyi ihtimalle 3 yada 4 sezonu kaybedecek, Şenol Güneş'in bu takıma vereceği hiç bir şey yoktur, kötü günler kapıda diye endişelerimi defalarca yazarken, spor basınındaki bazı şakşakçı yağdanlıklar, ''BEŞİKTAŞ'TA GÜNEŞ DOĞUYOR'' diye günlük yazılar yazarak gündemde kalmaya çalışıyorlardı. Ne yazıkki Beşiktaş'ta güneş doğmadı ve bugünlere geldik. Tabiki Camia çok üzüldü ve kulüp ağır darbe yedi.

Ne Başkan Çebi, ne Kulüpten büyük paralar kazanan Şenol Güneş ve futboldan nasibini alamamış yağcı futbol yorumcuları ortaya çıkıp, bu büyük Camiadan özür dileriz diye tek bir laf etmediler. Etrafta hiçbiri gözükmüyor, sanki hepsi buharlaştı. Tabiki kaybolan üç sezona çok yazık oldu.

Büyük Beşiktaş Camiası son kongrede doğru bir karar vererek, bence kötü gidişe dur dediler. Sporcu ruha sahip gerçek bir Beşiktaş'lıyı Başkan seçtiler. Sayın ARAT, yolum Süleyman Seba'nın yoludur derken, o yolun devamında yer alan efsane Başkan BABA HAKKI'YI ve bu şanlı kulübün kurucusu rahmetli ŞEREF BEY'ide işaret ediyordu.

Çok konuşmayan ve boş konuşmayan Başkan Arat, kalabalık bir gurup ile ANITKABİR'i ziyaret ederek, dünyaya rezil olduğumuz Süper Kupa finali olayındaki görüşü ve duruşuyla, nasıl bir gelenekten geldiğini herkese net bir  şekilde gösterdi. Hemen arkasından yine kendisi gibi spor dünyasından gelen iki eski futbolcuyu takım üzerinde faydalı olacaklarına inanarak göreve getirdi. Samet ve Feyyaz. İşte bu olanlar, benim yıllardır savunduğum şeylerdi, futbol siyasete teslim olmamalı ve bu işi bilenler kulüplerde sorumluluk almalı, ancak bu şekilde futbolumuz tekrar ayağa kalkabilir derken, tamda Sayın Arat'ın yaptığını anlatmaya gayret ediyordum. Şu anda takımmın başındaki Hoca'da dünya çapında biridir. İşte kısa sürede yaşanan bu olumlu gelişmeler, Beşiktaş'ın tekrar nefes almaya başladığını ve hayata döndüğünü gösteriyor herkese.

Futbol şube sorumlusu Feyyaz Uçar'ın sağlam Beşiktaşlı duruşu ve konuşmaları kesinlikle insanı mutlu ediyor ve güven veriyor. Kulübün emin ellerde olduğunu bilmek çok güzel bir duygu. Yalnız bu takımda yıllarca top oynamış ve kaptanlık yapmış olan ve iyi bir Beşiktaş'lı olduğundan kimsenin şüphe duymadığı Samet Aybaba'nın konuşmalarına özen göstermesi çok isabetli olacaktır. Yaptığı bir açıklamada, “Bu kulüpte herşey benden sorulur” demesi, gerçekten çok talihsiz ve haddini aşan bir söylem olmuştur. Daha işin başında ve ilk günlerin heyecanı ile söylenmiş bir söz olarak kabul edelim ve hiçkimsenin Beşiktaş kulübünün üzerinde olamayacağını kendisine hatırlatalım. Samet Hoca bu kulübün sadece bir neferidir ve bunu hiç aklından çıkarmamalıdır.

Fernando Santos'a çok inanmalıyız, üst düzey bilgiye ve tecrübeye sahip bu kurt Hoca duruşuyla bile, son üç maçta takıma çok şey kattı, sahada uzun bir zaman sonra, yine takım ruhu göze çarpmaya başladı, işte hep savunduğum futbol gerçeğide budur. Bir takımda forma aşkıyla oynayan oyuncular varsa, birbirlerine kenetlenmişlerse o takımda ruh vardır, bu duyguya ulaşmış olan her takım için başarı kaçınılmazdır. Son gelişmeler çok ümit vericidir, ama bir anda enkaz temizlemek zordur, bu sezon yapılacakların en iyisini denemek, sabırlı olmak ve şimdiden gelecek sezona odaklanmak en mantıklı davranış olacaktır. Ben büyük bir inançla ve özlemle en yakın zamanda, Karakarta'lın tekrar yükseklerde uçacağına yürekten inanıyorum. Beşiktaş yine küllerinden doğacaktır.


Tolga Güneş