Son virajj döndük ve ligin bitimine çok az kala hayati önem taşıyan maçlar oynanıyor. Başakşehir çok büyük bir avantajı son iki haftaya girilirken elinden kaçırdı, bu hafta Galatasaraya karşı liderliği geri almak için son şansını kullanacak. Beşiktaş’da bukadar başarısız bir sezon sonrası son haftalarda şampiyonluk potasına girme şansını kullanamadı ve bu sezon, aslında hak ettiği yeri buldu. Tekrarlamak istiyorum, Şenol Güneş Milli Takımımıza çok yakıştı, başarılı olmasını dilerim ama defalarca söylediğim gibi Beşiktaşa verebileceği hiç birşey kalmamıştı ve veremedi. Son iki sezondur müthiş bir kadro elinde olmasına rağmen Beşiktaş gibi bir takım her iki sezonuda kupasız bitirmesi her şeyi anlatıyor.
Futbol dünyasını çok yakından, ilgiyle, merakla ve üzüntüyle takip eden bir spor yazarı olarak, bugünlerde maalesef çok keyif aldığımı söyleyemem.
Gönül isterdi ki futbolun güzelliklerinden bahsedebileyim ama futbolumuzun, gündemine ve manşetlerine baktığımızda gördüklerimiz Türk futbolu adına hiçde iç açıcı değil.
Beşiktaşın Başkanı olan Fikret Orman’ın bir yandan iş hayatındaki usulsüzlük iddialarının ortaya çıkması, diğer yandan çok büyük ve değerli bir camiaya sahip olan Beşiktaş kulübünün, Başkanı olarak gazetelerde gördüğümüz siyasi bir partinin hediyelik seçim poşetlerini yanındaki kişilere taşıtma görüntüleri bir çok Beşiktaşı sevenlerin kalbini derinden acıttığını yakinen bilen biriyim. Bir kulüp Başkanının hangi siyasi parti olursa olsun, tanıtımında yer alması ve görüntü vermesi dünyanın hiç bir yerinde kabul edilebilir bir davranış biçimi olamaz.
Başakşehire gelince, zaten son aylarda ciddi anlamda siyaset ile iç içe olma durumu yine Türk futbolu için oldukça üzüntü verici vede düşündürücü. Birilerinin “Benim Kulübüm” demesiyle zaten herkes tarafından bilinen bu konu dahada alevlenmiş oldu.
Galatasaraya baktığımızda görülenler bu güzide kulübümüz için de pek iç açıcı değil. Nasıl oluyor, nereden çıkıyor sanki kulüp siyasete karışmış havası verilmek isteniyor. Futbol dünyamızın, futbol dışında konuşmalar ve karalamalar içinde nasıl yol alacağını çok merak ediyorum. Aklıma hemen şöyle bir örnek geliyor, Galatasaray Türkiye kupasını kazandı, büyük bir olasılıkla lig şampiyonluğunuda kazanacak görüntüsü içinde, ama özellikle son haftalardaki hakem kararları ile olan spekülasyonlar başarıların üzerine bence hep konuşulacak bir gölge brakacaktır.
Bir kenara oturup, ağız tadıyla ve keyifle futbolu yazmak istiyorum ama insanda ne yazıkki heves kalmıyor. Türk futbolu ve Süperlig çok kötü durumda. Tek gördüğüm ve yazabileceğim güzellik, 1. Ligde, 9 sene süren bir mücadeleden sonra Denizlispor’un ve bir çok spor sever gibi benim için de Türk futbolunda bu işi en iyi bilen Başkanlardan olan, efsane Başkan ve futbol adamı rahmetli İlhan Cavcav’ın kulübü Gençlerbirliğinin de Süper Lige dönmeleridir. Bu lige yabancı olmayan, renk getirecek bu iki kulübümüze gelecek sezon için yürekten başarılar diler tebrik ederim.
Tolga Güneş
YORUMLAR