En son yazımın tamamını Beşiktaş'ın içinde bulunduğu duruma ve takımı bekleyen tehlikelere ayırmıştım. Aradan kısa bir süre geçti ve Milli aradan hemen sonra oynanan maçta, nelerin olduğunu hepbirlikte gördük. Sanırım çok sevdiğim takımım için bir süre hiçbir şey yazmayacağım. Büyük ümitlerle başlayan sezonun sonu pek mutlu bitmeyecek gibi gözüküyor. Son dakika haberine göre Değerli Başkan ARAT'ın beklenmeyen istifası, bence camiada deprem yaratacaktır. Hem Beşiktaş'ta hemde Milli takımda yaşananlara bakınca, verilen emeklerin ve zamanın boşa geçtiği açıkça görülüyor.
Yaşamımızda hangi konu olursa olsun, yapılacak bir iş önceden çok ince düşünülüp planlanmıyorsa ve gömleğin en üst düğmesi yanlış ilikleniyorsa, o yapılan işte başarı elde etmek kesinlikle imkansızdır. Çok fazla detaya girmeden tek birşey söylemek istiyorum, Beşiktaş gibi tarihi ve büyük bir takımda forma giyemeyecek birçok futbolcu barındırırsanız, sezon bitiminde değil Şampiyonluk, ilk üçe girmek bile hayal ötesi bir durum olur. Aynı şey Milli takımımız içinde geçerli, hemde uzun yıllardır. Nezaman yeni turnuvalar için kuralar çekilir ve guruplar belli olur, hemen bir sürü futbol cahili devreye girer ve hep aynı başlıkları atıp, insanlarda yanlış algı ve beklenti yaratırlar.
''TAM DİŞİMİZE GÖRE RAKİPLER''
''BİZ BU GURUPTAN ÇIKARIZ''
''BİZE FİNAL YAKIŞIR''
işte bu başlıklar sadece birkaç örnek. Tabiki maçların sonunda ise bu tür başllıkları atanlardan tek bir özeleştiri hiçbir zaman duyulmaz. O tür kişiler sadece yağdanlık ve yüzsüzlük yaparak bulundukları yerlerde kalmaya devam ederler ve hiçbir şey olmamış gibi yeni algıların çalışmalarına başlarlar.
İzlanda ve Karadağ gibi Avrupa futbolunda esamesi bile okunmayan takımların olduğu bir guruptan bile çıkamıyorsak, bence sözün bittiği yere çoktan gelmiş durumdayızdır.
Yıllardır yazdıklarımı bıkmadan usanmadan yeri geldiğinde hep tekrar edeceğimi daha önce defalarca yazmıştım. Şimdi yeri geldi ve ben kronikleşmiş futbol sorununa tekrar vurgu yapmak istiyorum. Futbolumuzda yabancı sayısı yarıya düşürülmezse, birinci lig takımlarına yabancı yasağı getirilmezse ve hiç esirgemeden elbirliği ile altyapı için ciddi rakamlar gözden çıkartılmazsa, Türk futbolu diye birşeyden söz etmek hayal olur. Uluslararası turnuvalarda oynatacak tek bir santroforunuz bile olmaz.
Görünen tek şey, Süperlig çok uzun yıllar, gayet iyi organize olmuş ve transferleri doğru yapabilen iki takımımız Fenerbahce ve Galatasaray'ın üstünlüğüyle oynanacaktır.
Bu kısır döngü devam ettikçe, tüm kulüplerimiz borç batağından kurtulmak için çok çaba sarfetmek zorunda kalacaklardır. Zaman hızla geçiyor ve Türk futbolu her geçen gün kan kaybetmeye devam ediyor. İşin en üzücü noktasıda ufukta en küçük bir umut ışığının olmaması. Umarım ilerleyen zamanda kulüplerimiz zengin Arap işadamları tarafından satın alınmazlar.
Boşa geçen zamanı durdurmak için, herkes taşın altına elini koymalı ve Ülke genelinde mutlaka ciddi bir Futbol ve altyapı reformu yapılmalıdır. Futbolumuz ancak bu şekilde sağlıklı kalkınabilir.
Tolga Güneş
YORUMLAR