Yazımın başlığı, Fenerbahçe'nin değerli ve öngörüsü yüksek Başkanı Sayın Ali Koç'a ait. Son yazımda Fenerbahçe'nin çok başarılı bir sezon geçirdiğini yazmıştım ve kısa bir şekildede Arda Güler'in olası transferine değinip, birdahaki yazımda Arda ile ilgili görüşlerimi dile getireceğimi yazmıştım. Transfer görüşmeleri hızlı bir şekilde gelişti ve genç yetenek, herkesin Yıldızlar topluluğu olarak adlandırdığı, dünyanın en büyük takımı Real Madrid'e transfer oldu.
Ben bu transfer ile görüşlerimi üç ayrı başlıkta değerlendireceğim. Birinci bölümü, futbol dünyasında herkesin ilgi gösterdiği bu tarihi transfer haberi. İşte bu haberin tek bir özeti var, oda çocuk yaştaki olağanüstü bir yeteneğin büyük başarısı. Başta Arda olmak üzere, Anne ve Babasına, ayrıca tüm Ailesine bu transferin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. En büyük arzum yakın bir gelecekte Arda'yı bir dünya STAR'I olarak zevkle izlemek ve alkışlamak olacaktır, bol şanslar ve yolun açık olsun Çocuk.
Bu transferin ikinci başlığında ise, geçen yazımdada dile getirdiğim gibi, Arda'nın gelecek vaad eden önemli bir Star ADAY’I olduğu ama bugün itibariyle henüz, kesinlikle STAR olmayışıydı ve mutlaka eksiklerini tamamlaması için, zamana ihtiyacı olduğunu, bu sebeple de iki yıl daha Fenerbahçe'de kalmasının çok mantıklı olacağını, erken transferin Arda'ya büyük paraların dışında pek fazla bir şey kazandırmama tehlikesinin olduğuna dikkat çekmek istiyordum.
Allah vergisi müthiş bir yetenek, harika bir sol ayak ve çok az oyuncuda görülecek inanılmaz futbol zekası, işte herkesin odaklandığı bu sıradışı yeteneklere ilaveten, hiç kimsenin ağzına bile almadığı Arda'nın sayısız eksik yönleridir.
Bir başka yazıda, bu eksiklerin neler olduğunu ve nelere mal olabileceğinide yazacağım.
Geçen hafta gazetede çok güzel bir resim vardı, Başkan Ali Koç elini Arda'nın omuzuna koymuş ve transferden gelecek büyük paraları, elinin tersiyle itip, Arda'ya “Oğlum bir yıl daha Fenerbahçe'de kal” diyordu. Bu “BABA'CA” davranış ve ileriye dönük öngörüyü ne yazıkki Arda'nın menacerliğini yapan aceleci öz Babası bile gösterememişti. Ama aklın yolu birdi, Barcelona yaptığı teklifte biz oyuncuyu alalım ama bir sezon daha Fenerbahçe'de oynamaya devam etsin mantığını ortaya koymuştu, çünkü herkes biliyorki sadece yetenek STAR olmaya yetmiyor.
Dünyadaki her takım, uzun yıllar önce Ajax kulübünün başlattığı SCOUT sistemi ile çalışıyor, üst düzey yetenek avcıları sayısız gençleri kulüplerine 14/15 yaşındayken kazandırıyorlar, hiçbirini ailelerinden koparmıyorlar, ev veriyorlar para veriyorlar, çocukları okullara yerleştirip eğitimlerinin devamını sağlıyorlar sonrada sabırla o yeteneklerin nekadar gelişebileceğini izliyorlar. Buradaki sınır 20 yaş, sonrasında büyük bölümü ya başka kulüplere satılıyor ya kiralık gönderiliyor yada daha alt liglerde oynamalarının önünü açıyorlar. İşte makine düzeninde çalışan bu sistemin içinden tek bir STAR bile çıkmasını o kulüpler bir başarı olarak değerlendiriyorlar.
İddia ediyorum Arda'ya daha iki yıl lazım, kemiklerinin çok daha sağlam hale gelmesi, kaslarının güçlenmesi ve iliklerinin dolması gerekiyor, çünkü Arda güçlü bir fizik yapısına sahip değil. Basındaki şakşakçılar ve futbol cahilleri Arda'ya kötülük yapıyorlar, şimdiden yeni MESSİ benzetmeleri ile bu genç oyuncumuza iyilik yapmış olmayız. O MESSİ dedikleri dünya STAR'I adam, yıllardır tam dört ayrı kulvarda bir sezonda toplam 50 maçı doksan dakika oynuyor minimum 25 30 gol atıyor ve bir okadar asist yapıyor. Lig, Kupa, Milli maçlar ve Avrupa kupalarındaki toplam elli maçtan bahsediyorum, aynı şey Ronaldo ve bu gibi oyuncular içinde geçerli.
Şimdi futbolun zırcahillerine soruyorum, 20 senede bir çıkacak olağandışı yeteneğe sahip oyuncumuz Arda, 90 dakika müthiş bir tempoda ve sertlikte oynanan maçlarda ilk onbire girip bir sezonda elli maç oynayabilirmi, mesela gittiği Real Madrid’te Ardanın yerinde oynayan Luka Modriç gibi, tabiki hayır hemde kesinlikle hayır. Peki niye oynayamaz çünkü daha çok zamana ihtiyacı var ve henüz bir STAR değil, MESSİ hiç değil, ve önemli eksikleri var. Lütfen kendimizi ve bu genç adamı kandırmayalım, sabırla gelişmesini ve sayısız eksiğinden kurtulmasını bekleyelim.
Kurt Hoca Jorge Jesus, geçen sezon ilk başlarda Arda'yı oynatmayarak koruma altına almıştı, Avrupadaki tüm üst düzey Hoca'ların yaptığı gibi, zaman içinde takıma yavaşca monte edip Arda'nın sezonu büyük bir özgüvenle ve başarıyla tamamlamasına yardımcı olmuştu. Bugün imza töreninde Real Madrid Başkanı yanında duran Arda'ya ve karşısında oturan Anne ve Babasına, satır aralarında işlerin nasıl gelişeceğine dair işaretleri açıkca verdi. “Birçok yetenek bizde zaman içinde gelişti ve bize yardımcı oldu, Arda'da bize gelecekte çok faydalı olacak” derken, işaret ettiği bugün değildi, sadece GELECEK’Tİ ve Arda'nın önümüzdeki iki senenin sonunda hangi gelişmeyi başaracağını şu anda hiç kimse bilmiyor, ne Real Madrid Başkanı ne Babası nede Arda'nın kendisi.
Son açıklamaya göre altı yıllık sözleşme imzalanmış, bunun anlamı bana göre, Arda birkaç sezon başka takımlara kiralık olarak gönderilebilir ve bu kesinlikle sürpriz sayılmaz Avrupa futbol kültüründe.
Umarım yanılırım, ama bu transfer gereksizdi ve çok erkendi. Başkan Ali Koç bir Baba gibiydi, yöneticiler ve takımdaki abiler buna ilaveten milyonlarca değerli taraftar bu çocuğu bağrına basmıştı, takımda sonsuz kredisi ve ona gösterilen büyük bir sevgi vardı. Ayrıca buradan seslenmek istiyorum, hem Arda'ya hemde menaceri ve çok değerli Babasına, Arda Real Madrid'e, zor imkanlarla amatör kümede oynayan bir köy takımından gitmedi, bir başka dünya kulübünden gitti ve o kulübün adı
“FENERBAHÇE CUMHURİYETİ.”
Yani en doğru adresten gitti.
Evet tekrar ediyorum umarım yanılırım ve Arda Türkiyeye birkaç sezon sonra erken bir dönüş yapmaz. Fenerbahçe'den ayrılmak bir riskti ve aile bu riske girdi, Fenerbahçe adının büyüklüğüne ve Ali Koç'un “BABA'CA” ısrarına rağmen. Girilen riskin sonuçları umarım üzücü olmaz ve Arda'yı iki sezon sonra yeteneğini mislisiyle katlamış bir dünya STAR'I olarak gururla alkışlarız.
Yazımın üçüncü bölümünde kısaca bu transferin bir başka anlamındada büyük bir VEFASIZLIK olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. TVde Sayın Ali Koç ilk açıklamasında şöyle diyordu, açıkca söylüyorum Arda Fenerbahçe'den ayrılıyor çünkü Fenerbahçe'de kalmak istemiyor derken yüzündeki ifadede hayalkırıklığını, kırgınlığı ve birazda kızgınlığı görmemek mümkün değildi. Birde başka bir sözü var, bence içi anlam dolu tarihi bir söz. Yazımın başlığına koyduğum ve beni çok üzen bu cümleyi imkanım olsa sarı ve lacivert renklerle yazar, çerçeveletip kulübün müzesinde bir duvara asardım. “DEMEKKİ İMZALAR GÖNÜLLERE ATILMIYORMUŞ.”
Fenerbahçe, Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ziyaret ettiği tarihi bir kulübümüzdür ve sonsuza kadar “HANCI'DIR” gelenlerde gidenlerde yolcudur. İYİKİ VARSIN FENERBAHÇE !
Tolga Güneş
YORUMLAR