Geçen sezon bittikten sonra, Türk Futbolunu ilgilendirecek birçok takımın başarısı, Başakşehirin Şampiyonluğu, ve üç büyüklerin tarihi başarısızlıkları yeterli bir şekilde tartışılmadan yeni sezon başladı ve iki haftayı geride bıraktık. Milli Takımımız ise sadece maçı olduğu zaman gündeme geliyor. Maçların seyircisiz oynanması, deplasman kavramını ortadan kaldırmış durumda, hazırlık dönemi bitti maçlar oynanıyor ve kulüpler hala transfer arayışı içindeler. Bütün bunlar şimdiye kadar alıştıklarımızın çok dışında olan şeyler. Covid-19 salgını bütün dengeleri alt üst etti, sezon içinde bakalım daha neler yaşayacağız, bütün spor camiasına kolaylıklar ve sağlıklar diliyorum, Allah hepsinin yardımcısı olsun.
Geçen sezonun başarılı ve sürpriz takımı Alanyaspor, birçok önemli Futbolcusunu kaybetmesine rağmen lige Bomba gibi girdi ve ikide iki yaptı, bu sezonda varım dercesine şimdilik iyi bir görüntü verdi. Gönlümün Şampiyon adayı Karagümrük, uzun yıllar sonra çıktığı Süperlig'de Futboldan ve transferden çok iyi anlayan Başkan Sayın Hurma ile bence çok ses getirecek. Trabzonspor, yarı takım sayılacak üç önemli oyuncusunu elinde tutamadı ve lige kötü girdi, ama gidenlerin yerine gelen oyuncular çok kaliteli ve tecrübeliler, inanıyorum bu kadro ile Fırtına ligde yine yukarılarda esecektir. Her takım her takımı yenebilecek bir görüntü var, sanırım çok zevkli maçlar izleyeceğiz ve umulmadık sonuçlarla karşılaşacağız.
Geçen sezonun sessiz Şampiyonu Başakşehir, benden buraya kadar dercesine, zayıf bir performans koydu ortaya. Sağlam kadrosu olan Başakşehir, yinede alıştığımız istikrarı yakalayacak diye düşünüyorum. Geçen sezon gerçek anlamda ciddi çöküş yaşayan üç büyükler için açıkçası tam bir fikrim yok, sadece şukadarını söyleyebilirim, Beşiktaş'a hiç inanmıyorum, sebeplerini ilerleyen haftalarda dile getireceğim.
Galatasaray ilk iki maçını kazandı, ama bircok sorun kulüp içinde hala sıfırlanmış değil ve sezon çok uzun, sanki geçen sezon bastırılmış sorunlar katlanmış bir şekilde ortaya çıkacakmış hissi uyandırıyor bende.
İki sezonu boş geçiren Fenerbahce’ye gelince, yapılan çalışmalara, transferlere ve Başkan Ali Koç’un kulübe ağırlığını koymasıyla ortaya bambaşka bir tablo çıkıyor. Gördüklerim ve hissettiklerim, bende Fenerbahçe'nin Şampiyonluk yarışında en ciddi ve güçlü aday olduğunu söylüyor.
İlk beş hafta tamamlandıktan sonra tabiki, çok daha fazla yorum ve analiz yapma fırsatı bulacağız, çünkü bizim Futbol Dünyamızda hiç değişmeyen ve kalıplaşmış acaip bir düşünce tarzı var. “Lig uzun ilerleyen haftalarda daha iyi olacağız”, yada “Önümüzdeki maçlarda kayıp puanları telafi edeceğiz” söylemleri hiç bitmiyor. Hep dile getirdiğim, birçok Futbol yorumcusunun söylediği bir şey aklıma geldi yine, "BİZİM AVRUPA FUTBOLUNDAN NEYİMİZ EKSİK ?!'' ben hemen söyliyeyim cevap olarak.
Avrupadaki takımlar, lig başladığında tam anlamıyla hazırdırlar ve Şampiyonluğa oynayan hiç bir büyük takım yöneticisi, Beşiktaş'ın asbaşkanı gibi maçtan sonra uzun demeç verip, ligin altıncı maçından sonra hazır hale geleceğiz demez. Hazır bir şekilde sahaya çıkar, hiç mazeret üretmeden maçı kazanır ve bir sonraki karşılaşmanın hazırlıklarına başlar. Örnek isteyenlere hemen hatırlatabilirim, Bayern Münih 8 - Schalke 04 0.
Sanırım sayısız örnek icinde, bu maç sonucu birçok sorunun cevabı olacaktır.
YORUMLAR