Her Ülke'nin kendi Futbol dünyasında başarı kriterleri çok yönlüdür, yakından izlediğim için bu konuyu iyi bildiğimi düşünüyorum. Kulüplerin sağlam altyapıları, uzun vadeli gerçekçi ve bilinçli planları, ödemeler dengesi, Başkan ve yönetimlerin çalışmaları, özellikle kulüpleri için çalışan yetenek avcılarının, transfer zamanı nokta atış yapma becerileri ve sonrada Teknik kadronun huzurlu çalışma ortamında, bilgi ve tecrübelerini sahaya yansıtma potansiyelleri. İşte tüm bu kriterler yerine geldiğinde, başarı ölçüsü o Ülke için tamamlanmış kabul ediliyor dünyadaki gelişmiş kulüpler için.
Kendi Ülkemin Futbolda yaşadığı kaos ortamından sürekli üzüntü duyan biri olarak, acaba sesimi duyurabilirmiyim diye bu köşemde hep birşeylere vurgu yapmaya çalışıyorum. Bu yazımda yine Futbolumuz’daki günlük ve haftalık ölcümlerle, düşe kalka gittiğini gördüğümü ve bazı örnekler ile, nelerin hala yanlış yapıldığına dikkat çekmek istiyorum. Bazı özel ve saygıdeğer Futbol adamlarının dışında, yazılı basın ve Tv lerdeki yorumcuların büyük ve önemli bölümü, hala günlük gaz vermelerle kamuoyunu yanlış yönlendiriyorlar, kulüplerin iç işlerine, Teknik kadroların çalışmalarına, çok yersiz ve gereksiz yorumlar yaparak hadlerini aşıyorlar, neredeyse Teknik Direktörlerin gönderilmelerine kadar yorum yapmayı kendilerinde hak görüyorlar ama bilgisizlikleri ve sürekli yanılmaları konusunda nedense hep suskunlar.
Hemen konuya giriyorum, sezon başında transferinin çok gereksiz olduğunu dile getirdiğim ve Fatih Terim’in isteği ve ısrarı ile gerçekleşen, Arda Turan'ın tekrardan Galatasaray ile yaptığı sözleşme’de koparılan gürültü ve büyük transfer gercekleşti yazılarına kısa ve net soruyorum, Lig'de 24 hafta geride kaldı, bana kim bu transferin çok büyük ve yerinde olduğunu anlatabilir bu Ülkede ?Tabiki hiç kimse !
Mesut Özil için görüşlerimi geçen yazımda detaylı olarak dile getirmiştim, sekiz yıl önce Arsenal yerine, Fenerbahçe'ye imza atmış olsaydı işte o transfer büyük sayılırdı, hiç bir teklifi olmayan ve uzun zaman oynamayan Mesut transferide, aynı Arda Turan'da olduğu gibi olsa olsa hatır transferi olarak kabul edilir. Ayrıca bu insanlarıda olduklarından fazla gösterilerek, üzerlerinde baskı oluşturmak hiçte adil bir yaklaşım değildir. Kalan maçlarda, hem Arda hemde Mesut, mutlaka bazı maçlarda gol atıp asiste yapacaklardır ama bütün bunlar her ikisininde Türkiye'nin en büyük futbolcuları oldukları düşüncesine yetmeyecektir.
Ben yazılarımda, örnek olarak geçen yılın başında Sörloth'a ve yanında oynayan iki muhteşem oyuncuya dikkat çekmiştim, Nwakame ve Ekuban. Fenerbahcede müthiş bir savaşçı var, Gustavo'ya dikkat demiştim, bu sezon başladığında, Pelkas, Karagümrük'te Biglia, Hataysporda Boupendza, ve özellikle Alanyaspor yönetimini ve transfer sorumlularını kutlayıp, müthiş üçlüye hayranlığımı yazmıştım köşemde.
Türkiye'nin en önemli 10 rumarası Bakasetas, Babakar ve Davidson. Şimdi yazıma bir başka soruyla devam etmek istiyorum, kesinlikle bu örnekleri verirken kendime mal etmek istediğim hiç birşey olamaz, sadece durum tespiti yapmak ve dikkatleri olması gereken noktaya çekebilme çabası içindeyim. Tv lerde ve spor gazetelerinde sürekli olarak, sanki üç büyüklerden başka takım yokmuş gibi davranıp, bu değerli büyük kulüplerimizin yaptığı transferleri konuşmak, kendi kafalarından ilk 11 leri belirlemek ve diğer takımlarda hangi değerler var görmezden gelmek, asla kabul edilemez. Lig'de 24 hafta oynandıktan sonra, Bakasetas, Pelkas, Ekuban ve büyük takımlarımızda oynamamasına rağmen arayı açarak gol krallığına giden Boupendza'dan bahsetmek o yorumcuların, Türk Futbol dünyasına nekadar uzak olduklarının açık kanıtıdır. Yine çok ünlü bir Futbol adamının, Mesut Özil Maradona'dan sonra dünyanın en iyi 10 numarasıdır demesi gibi.
Kimse kusura bakmasın, benim yazılarımı takip eden değerli İnsanlara verilmiş sözüm var, bazılarının hoşuna gitmesede ben doğru bildiklerimi söylemeye ve yazmaya devam edeceğim. Benim şampiyonluktaki en büyük favorim Fenerbahçe'dir diye Lig başlarken belirtmiştim ve aynı inancım devam ediyor, Fenerbahçe Mesut'suz olabilirdi, ama Gustavo'suz ve Pelkas'sız olamazdı. Arda ve Mesut Türkiye'nin en büyük transferleri değillerdir, son olarak büyük transferler nedemektir eskiye dönüp bir hatırlatma yapmak istiyorum.
Büyük transfer demek, takımlarının bütün maçlarında aynı tempoda oynamak, birçok kulübün teklifine rağmen, ikna edilip bir kulübe kazandırılan dünya çapındaki oyuncular demektir. Roberto Carlos, Jardel, Hagi, Popescu, Alex, Anelka, van Hooijdonk, van Persie, Drogba, Jay Jay Okocha, Ortega... Bu isimleri bir kere daha saygıyla selamlıyorum. Sanırım Büyük transfer nedemek konusunda bu isimler yeterli olmuştur.
Birde inanmadığım ve saygı duymadığım bir söylemi var bazı Futbol bilgisi kıt kişilerin, yeni transferlerin zamana ihtiyacı olurmuş ve takıma ısınmaları gerekirmiş, buna cevap olarak, tek idmanla sahaya çıkan ve Cimbomu hemen sırtlayan Onyekuru'yu, ve iki maçta attığı gollerle ve oynadığı oyunla altı puan kazandıran büyük futbol yeteneği Bakasetas'ı saygıyla ve hayranlıkla alkışlıyorum. Aynı performansı son iki mçta oyuna dahil olan “büyük transfer” Mesut Özil’den de aynı performansı beklerdim.
Bu köşemdeki yazılarımıda, Tv de 30 defa tekraren gösterilen maç pozisyonları ve sonuçlarına göre yazmıyorum. Yorumcu yada yazar olunacak ise, Futbol topunun kokusunu çok uzaktan ve çok önceden hissedebilmek gerekir.
Tolga Güneş
YORUMLAR