Geride bıraktığımız futbol sezonunu hatırlayacak olursak, nasıl bir kaos yaşandığını, hangi takımların kollandığını ve hakem yanlışlarının nelere sebep olduğunu tekrar gözümüzün önüne getirebiliriz. Ama artık Türk futbolunu yöneten ve şu anda herkesin güvendiği ve inandığı yeni bir TFF Başkanı ve yöneticileri var. Zaman içerisinde, birçok şeyin oturacağına ve takım kayırmalarının yaşanmayacağı adaletli bir futbol ortamının oluşacağına inanmak zorundayız.
Sürekli atışmalar, gündem yaratmak için gerçekçi olmayan saçma sapan eleştiriler ve suçlamalarla hiçbir yere varamayız.
Şimdiye kadar birçok konuya değindim ve Türk futbolundaki eksikleri ve çarpık düzeni dile getirdim, sadece hiçbir zaman Hakemler ile ilgili tek cümle yazı yazmadım, bundan sonrada yazmak istemiyorum, insanın olduğu yerde mutlaka yanlışlarda olur ve bundan sonrada olacaktır. Hakemlik çok zor bir meslek, doksan dakika boyunca sürekli ve çok hızlı bir şekilde karar vermek zorundasınız, bazen insan baktığı şeyi göremez durumada düşebilir, önemli olan kötü niyetin olmamasıdır. Bizim hakemlerimiz çok genç ve tecrübesiz kişilerden oluşuyor ve görüldüğü gibi hiçbirinin bir futbolculuk geçmişi yok, futbol kurallarını kitaplardan öğrenmişler ve saha içindeki bazı şeyleri hissedemiyorlar ama kısa sürede ve maç yönettikçe mutlaka tecrübe kazanacaklar ve hatalar azalmaya başlayacaktır, ancak sıfır hata beklentisine girmek çok büyük saflık ve saçmalık olur. Futbol tüm dünyanın kabul ettiği gibi hatalar oyunudur ve bu oyunun içinde herkes hata yapacaktır, Hakemlerde bu oyunun bir parçasıdır.
Hem futbolculuğunu, hem Hoca'lığını hemde beyefendiliğini takdir ettiğim Okan Hoca'nın son basın toplantısında yaptığı gülünç açıklamayı kesinlikle kınıyorum, verilen penaltı kararına saçma tepkisi gerçekten ancak Hoca olmayan bir futbol cahiline yakışacak şeklindeydi. Futbolcusu Jakobs'un açık koluna çarpan topun, penaltıyı gerektirmediğini, çünkü oyuncunun yüzünün topa dönük olmadığını, hep haksızlıklara uğradığını söyleyerek, aslında maçta yaptığı sayısız hatalarını örtmek için gösterdiği bir çabadan fazlası değildi.
Bu açıklamasından sonra kendisine yönelen eleştirilerede göğüs germek zorundadır Okan Hoca. Geçen sezon takımı şampiyonluğa giderken, nekadar şanslı penaltı kararlarınıda kendisine hatırlatmak isterim. En iyisi Hoca takımına odaklansın ve üç kulvarda yapacağı mücadelelerde oldukça iyi top oynayan kaliteli kadrosuna motivasyon takviyesi yapsın, sürekli bir yerlere gönderme yapması ne kendine nede takımına hiçbir şey kazandırmaz.
Ayrıca bazen üstü kapalı bazende üstü örtülü söylemlerle, Fenerbahçe'ye gönderme yapmak, futbolumuzada zarar verir. Bence herkes kendi işini yapmalı ve futbolumuzda, centilmenlik, dostluk ve barış ortamının artmasına katkı sağlamalıdır. Şimdi aklıma gelen bir şeyi Okan Hoca'ya sormayı çok isterim. Antalyaspor maçında Dzeko'ya yapılan faulün futbol kurallarındaki kesin karşılığı Penaltı olması gerekirken, Hakemin ve VAR'ın bu pozisyonu görmezden gelişini acaba kendisi nasıl yorumlayacaktır, Fenerbahçe'ye kesinlikle haksızlık yapıldı diyebilecekmidir, gerçekten cevabını merak ediyorum ?! Atasözleri ve Kavramlar kitabımdan, sürekli yeni şeyler öğreniyorum, ve şimdi konuyla ilgili bir Atasözü buldum.
“İĞNEYİ KENDİNE ÇUVALDIZI BAŞKASINA BATIR”
Tolga Güneş
YORUMLAR