HİÇBİRŞEY DEĞİŞMİYOR...

Hergün Futbol dünyamızda ve spor sayfalarında yepyeni olaylarla karşılaşıyoruz. Daha öncede futbolumuzdaki bitmeyen kaosu, yapılan yanlışları ve cekişmeleri gördükçe, ümidimi kaybetmeye başladığımı yazmıştım. Ne yazıkki bu duygum her geçen gün dahada derinleşiyor. Bu atışmalar ve çekişmeler sanki hiç bitmeyecek gibi gözüküyor.

Trabzonspor müthiş bir sezon yaşadı ve hakkıyla Şampiyon oldu. Bazı fanatik düşünceli insanlar, bu büyük başarıya gölge düşürmek için uğraş veriyorlar, ne olsaydı yada ne olmasaydı ozaman Fenerbahce şampiyon olurdu deyip, gülünç duruma düşüyorlar. Bu düşüncede olanlar önce dönüp geriye bakmalılar ve biz nerede yanlış yaptıkta Şampiyonluğu kaçırdık diye düşünmeliler. Futbol hatalar oyunudur ve hiç hata yapmayan yada en az hatayı yapanlar herzaman kazanırlar.

Bence asıl gündemde olması gereken sorun, Türk futbolunun göz bebeği olan Galatasaray'ın içine düştüğü sorundur. Daha doğru bir tabirle, içine düşürüldüğü durumdur. Varsa yoksa yapılacak olan Başkanlık seçimi ve Torrent'in gidip gitmeyeceği. Bu büyük takım ne olduda bu hale geldi, hangi yanlışlar yapıldı ve kimler bu duruma sebep oldu, işte bunlar masaya yatırılmalı ve günlerce bir ders niteliğinde tartışılmalıdır.

Kimseden ses çıkmıyor, Başkan Elmas, hiçbirşey olmamış gibi davranıyor ve yeniden aday olacağını söylüyor, sorunun en büyük sorumlusu olan Fatih Hoca'nın yanlışları kimse tarafından dile getirilmiyor. Evet insanın olduğu heryerde yanlış vardır ve doğaldır, ama birde özeleştiri diye birşey de vardır yapılan yanlışların sonucunda. Galatasaray gibi dev bir kulüp şu anda bir çıkmazın içinde ve ligde ilk beşe bile girememe durumunda. Herkesin bildiği tek gerçek, içine düşülen bu durum, sadece Başkan Elmas ve Fatih Terim ikilisinin büyük yanlışları yüzündendir. İşte bu ikili Cimbom camiasına, evet hatalıyız ve planlarımız yanlıştı özür dileriz demelidirler.

Umarım en kısa zamanda, Galatasaray yeni Başkan ve yönetimine kavuşur ve yeni bir yapılanma ile hızlıca yaralarını iyileştirip eski günlerine geri döner. Çünkü Türk futbolunun herzaman bu büyük camiaya ihtiyacı vardır.

Defalarca yazdığım önemli sorunu bir kez daha dile getirmek istiyorum. Siyaset mutlaka Türk futbolundan elini cekmelidir ve gölge etmemelidir, futbolumuz ancak kendi içinden yetişenler tarafından bağımsız olarak yönetildiğinde ayağa kalkacaktır.

Yazımı bitirmeden önce, gönlümün Şampiyonu dediğim Karagümrük içinde birşeyler yazmak istiyorum. Değerli futbol adamı Başkan sayın Hurma, sezon başında birçok kişinin dudak büktüğü, müthiş bir hedef ortaya koymuştu, sezon sonunda ligi ilk beşte tamamlayıp Avrupa kupalarına katılacağız demişti. Hedefe çok yaklaşıldı, son iki hafta herşeyi belli edecek. Kim ne derse desin Karagümrük bazı şansızlıklara rağmen bu sezon büyük başarı elde etmiştir. Gol krallığında favori gördüğüm Pesic'in çok uzun süren sakatlığı takıma oldukça kayıp yaşatmıştır. Karagümrük ligi, hedeflendiği gibi ilk beşte tamamlarsa, tabiki çok mutlu olacağım, ama bir başka yönden baktığımdada, ilk üce girememenin üzüntüsünü yaşayacağım, inanıyorum şayet büyük golcü Pesic takımdan ayrı kalmasaydı ve devre arası Bertolacci satılmasaydı takım bu ligi mutlaka ilk üçte tamamlardı diye düşünüyorum.


Tolga Güneş