Çocukluk yıllarımda, ünlü komedyen Jerry Lewis filimleri ile çok mutlu olurdum, sonra üç maymun kabareyi duydum, önceleri anlamını bilmiyordum sonra öğrendim ve karşıma iki unutulmaz usta çıktı, Metin Akpınar ve Zeki Alasya, aynı zaman diliminde büyük hayranlık duyduğum Şener Şen vede tabiki Halit Akçatepe ile Kemal Sunal, yani Ramazan ve Şaban.
Herkesin hayatında ayrı bir yeri olan
İNEK ŞABAN.
O yıllar, büyük ustalar sayesinde kahkahalar arasında hızla geçti, biraz büyüdükçe filimlerin tekrarını seyrederken, gülmenin dışında ağlamayıda öğrenmiştim, daha sonrasında da düşünmeyi. Şimdi bu unutulmaz anılarımı nereye bağlayacağımı hemen yazıyorum, tabiki hayatı Futbol olan biri olarak, son yıllarda Futbolumuzda kartopu gibi büyüyen sorunlara vurgu yapacağım, ama detaylarına şimdilik hiç girmeden.
Herzaman olduğu gibi birçok insan yine herşeyi tozpembe gösterme çabası içindeler, Futbolumuzdaki Kaos sonunda Milli takımımızı etkileyecek ama Patron Şenol Güneş ortalıkta gözükmüyor, TFF hala görevde, hemde hiç bir kesimde istenmemelerine rağmen, ayrıca kulüplerin kendi içlerindeki sorunlar, eleştiriler, inanılmaz borçlar ve ucuz sözleşme yapılacak Futbolcu arayışları, tabiki bunlar buzdağının görünen kısmı, diğerlerinede sezon içinde değinmek kaçınılmaz hale gelmiştir.
Bu sezon Trabzonspor bayrağını, Alex varken Fenerbahçe, Hagi zamanında Cimbom’un bayrağını sallamış ve hiçbir zaman Fanatik anlayışı benimsememiş bir Futbol insanıyım, başarıyı güzel Futbolu, centilmenliği, siyasetin bulaşmadığı spor anlayışını hayatı boyunca alkışlamış ve doğduğu günden beri Siyah Beyaz renklere hayranlık duyup, ben BEŞİKTAŞ,lıyım diyen bir Futbol insanıyım.
Dün Beşiktaş Kulüp Başkanı’nın yaptığı açıklamadan sonra içi kan ağlayan bir Beşiktaş'lıyım. Önce Demirören, sonrada Fikret Orman gibi insanlar kulübü ne hale getirdiler diye kara kara düşünen bir Beşiktaş'lıyım. Açıklanan rakam 3 Trilyon 301 Milyar. Şimdi soruyorum, takım kurmakta ve transfer yapmakta zorluk çekiyoruz diyen, şimdiki kulüp Başkan'ı ne yapabilir böyle bir Kaos ortamında ?!
Yazıma başlarken, komedi filimlerinde önce gülmeyi, sonra ağlamayı ve en sonunda düşünmeyi öğrendiğimi dile getirdim çünkü ben uzun zamandır Türk Futbolunun içinde bulunduğu durumu tek kelimeyle bir Komedi olarak görüyorum, ortada bir oyun oynanıyor ama herşey iç içe girmiş ve tabir yerindeyse arap saçına dönmüş. Bizlere düşen GÜLMEK'mi, AĞLAMAK'mı yoksa DÜŞÜNMEK'mi ??
Benim Trajikomik filimlerden öğrendiğim gibi yapmak, inanıyorum tek çare. El birliğiyle hem gülelim, gerekirse birlikte hüzünlenelim ama Ülke çapında birlik olarak, yeniden yapılanma faaliyetlerini nasıl başlatalım diye DÜŞÜNELİM !!!
Tolga Güneş
YORUMLAR