KADIKÖY'DE KABUS GECESİ

Süperligimizde maalesef hiç bitmeyen ve devamlı artan sorunlarımız var, Yabancı hakem isteğine karşı çıkan ve TFF'in adaletli yönetimine gölge düşürmek isteyenler, kaostan beslenen birçok futbol cahili yazar çizerler ve futbol yorumcuları, eski TFF Başkanının gönderilmesini hala içine sindiremeyen kişiler, gerçekten uzun uzun üzerinde konuşulup mutlaka çözüm bulunmasını gerektiren konu başlıkları, ancak bugün itibariyle ise bence en önemli gündem, dün gece Fenerbançe'nin başına gelen Futbol felaketidir.

Yıllardan beri sürekli olarak maçların öncesinde havaya girip, "BİZİM AVRUPADAN NEYİMİZ EKSİK" diyenler ve sonuçta susup kaybolan zihniyet Fenerbahçe'nin, Rangers ile eşleşmesinden sonra yine devreye girdiler ve Fenerbahçe bu turu çok rahat geçer ve final oynar diyerek, gece gündüz söylemleriyle, bu maçın sanki oynamadan kazanılmış ve tur çok rahat geçilmiş inancını körüklediler.

Son aylarda Fenerbahçe'nin yeni sistemi ve güven veren oyun anlayışı tabiki Takımımızı Kadıköy'de bir adım önde gösteriyordu, ancak beklenen olmadı ve taraflı tarafsız herkes büyük bir hayal kırıklığı yaşadı, tam anlamıyla bir futbol felaketi yaşadık ve orta kalitedeki Rangers takımından tam 5 gol yedik. Kurallar gereği iki gol birkaç santimle ve ofsayt gerekçesiyle iptal edilmiş olsada, mükemmel ve çok hızlı ataklarla kalemize gelip 5 golün atılabildiği gerçeğini dikkatlice değerlendirip mutlaka ders çıkarmalıyız.

Başta takımı herzaman ayakta tutan Fred, büyük tecrübe Osayi Samuel, listede adı olmayan formda bir Oğuz'u ve özellikle kalede Livakoviç'in eksikliğini açık ve net bir şekilde gördük. Takımda ayakta kalan sadece iki oyuncu vardı, KOSTİÇ ve AMRABAT.

Hatalı olmasını kabul eden, ayrıca çok yerinde ve gerçekçi bir şekilde özeleştiri yapan Hoca Mourinho'yu kutluyorum, çünkü hiçbir mazeretin arkasına saklanmadı, işte gerçek profesyonellik budur. Bende Hoca gibi düşünüyorum ve bu maçın henüz bitmediğine inanıyorum, kaybedecek hiçbir şeyi olmayan ve eksiklerini gidermiş bir Fenerbahçe'nin Glasgow'da çok başka bir şekle gireceğinden şüphe duymuyorum. Çünkü büyük tecrübeye sahip oyuncuların işi bu defa çok ciddiye alacaklarından eminim.

İş işten geçti ve ilk maç kaybedildi, ancak iyi niyetle ve yapıcı düşüncelerle bazı yanlışlara dikkat çekmek istiyorum. Neydi yapılan yanlışlar demek bence güzel birşey, hepimizin bildiği gibi Futbol hatalar oyunudur ve herkes hata yapabilir, önemli olan hatalardan birşey öğrenebilmektir.

Yazılarımda defalarca futbol dehası Tadiç'e olan hayranlığımı dile getirmeme rağmen, artık 90 dakikalık bir güce sahip olmadığınıda hatırlatmıştım, büyük maçlarda, derbilerde ve yüksek tempolu maçlarda yeteri kadar etkili olamayan Tadiç'in son düdüge kadar oyunda kalması kesinlikle yanlıştı, çok koşan bir Szymanskiyi dışarı alıp, ikinci yarıya iki ağır futbolcu olan Tadiç ve Talisca ile başlamak ne yazıkki Mourinho'nun yanlışıydı, son haftalarda form yakalamış ama Avrupa tecrübesi olmayarn kaleci İrfan Can ile maça başlamak diğer bir yanlıştı, nitekim ilk iki goldede İrfancan yediği gollerde hatalıydı. Türk futbolunda geleceğin Star adayı Yusuf içinde bence biraz sabırlı olmak gerekiyor ve bu tür ağır maçlarda onu korumak gerekir diye düşünüyorum.

Yazımın başındada dediğim gibi, bu maçın sadece ilk yarısı bitti. Mourinho hatalardan ders çıkarabilecek akıla ve tecrübeye sahip bir Hoca'dır ve mutlaka gereğini yapacaktır.

Rövanş maçında, eksiklerini tamamlamış bir Fenerbahçe, eğer Rangers'in çok önemli iki oyuncusu olan, Cerny ve Diomande'yi kilitleyebilirse mutlu bir sonuç elde edebilir inancındayım. Şimdiden Türk futbolunun tek temsilcisi olan Fenerbahçe'ye başarılar dilerim. Bu maçı çevirecek oyunculara ve Hoca'ya sahip takımımıza hep birlikte inanalım ve ümitle bekleyelim.
HAYDI FENERBAHÇE !

Tolga Güneş