KARTKOLİK FENERBAHÇE…

Sezona müthiş bir başlangıç yaparak giren Fenerbahce, kısa sürede puan farkını açarak rakiplerinin önünde puan sıralamasında ilk sıraya yerleşmişti. Futbol çok bilinmeyenli bir tahminler oyunu, içinde herşey var ve nezaman neyin olacağını kestirebilmek imkansız. Hiç kimsenin beklemediği bir durum, Fenerbahçe'nin bir anda puan farkı ile ikinci sıraya düşmesine sebep oldu.

Tabiki bu oyunun icinde sarı ve kırmızı kart gerceğide var, ama arka arkaya dikkatsiz ve sorumsuzca çok kolay kart görerek takımı zor durumda bırakan ve arka arkaya hayati puanların kaybedilmesine sebep olan futbolcularada gerekli yaptırımlarda bulunmaktanda kaçınılmamalıdır.

Son üç sezondur ısrarla hem milli takımımızın ve buna paralel olarak üç büyüklerdeki ciddi düşüşe sürekli dikkat çekmiştim. Özellikle bu sezon sonunda Galatasaray ve Beşiktaş'ın ilk üçe girmelerinin başarı sayılacağını yazmıştım.

Beşiktaş için aynı görüşüm devam ediyor, Şenol Hoca'ya sihirli bir değnek değmezse takıma pek bir katkı sağlayacağına hiç inanmıyorum, iyi niyetli bir başkan ve yöneticilerinde transfer çalışmalarında sürekli yanlış içinde olmalarıda takımın son senelerdeki başarısızlığında önemli rol oynuyor. Aboubakar'ın üçüncü defa transfer edilecek olmasıda nasıl izah edilir onuda hiç bilemiyorum. Ancak Galatasaray'ın şu anki durumu çok takdir edilecek ve alkışlanacak bir durum, şahsen ben kendimi bu konuda oldukca yanılmış hissediyorum, çünkü son senelerde iç huzursuzluğu tavan yapmış bir takımın çok kısa sürede, böylesine çabuk toparlanıp müthiş bir performans göstereceğini hiç düşünmemiştim. Sorunlarından kurtulmuş, iç huzuru ve takım ruhunu bulmuş bir takımın başarısınada sadece alkış tutulur. Çok konuşmayan, kimseyle kavga etmeyen, sessiz ve derinden çalışarak en iyiyi yapmak peşinde olan Okan Hoca'nın bu tarzı, bence bu başarıdaki en önemli faktördür diye düşünüyorum.

Trabzonzpor için çok önceden belirttiğim endişelerim vardı ve tek tek hepsini yazmıştım, yanılmayı tabiki çok isterdim ama ne yazıkki o tehlikeli ortam geçen sezonun Şampiyon takımında oluştu ve Şampiyonluk iddiasından oldukca uzaklaştı. Tabiki sezon daha çok uzun ve bir anda toparlanıp seri galibiyetler alarak, şampiyonluk yarışında bende varım noktasına gelecek bir Trabzonspor'a hiç kimsenin şaşırmaması gerekir.

Ara transfer dönemi başladı ve başta üç büyükler olmak üzere tüm takımlar yine büyük bir iştahla, yeni transferlere yönelecekler, umarım borç batağındaki takımlar bilinçli transferler yaparak paraların boşa harcanmasını engellerler. Bilinçli transfer deyince benim aklıma ilk gelen Kulüp, gönlümde bambaşka bir yere sahip olan, eski takımım KARAGÜMRÜK.

Çok çor şartlar altında Süperlig'de mücadele eden bu tarihi kulüp ,yaptığı  transferlerdeki başarısı ile bence birçok kişiye örnek oluyor. Ne yazıkki büyük sorunlar karşısında yapılan o harika transferler ile tam anlamıyla sonuca gidilemiyor ve zorunlu olarak, gelir elde edebilmek için başka takımlara satılıyorlar. Görülüyorki transfer konusunda, futbolun içinden gelmiş olan Başkan HURMA, bu işten cok iyi anlıyor. Aldığı ve sattığı oyuncuları bir hatırlarsak, başarı kendini gösterecektir. Büyük golcü Pesic, Bertolacci, Biglia ve Emre Mor. İşte bu tarz kaliteli ve kulübe para kazandıracak oyuncuları bulabilmek özel bir beceri ve tecrübe gerektiriyor. İki sezondur dikkat çektiğim ve sık sık başarısına vurgu yaptığım bir önemli isim daha var, onun adıda BORİNİ, Fenerbahce'nin ısrarla istediği ve büyük olasılık ile kadrosuna katacağı star özelliklere sahip çok yönlü bir futbolcu.

Sanırım bilinçli transfer derken, nelere dikkat edilmesi ve nasıl başarılı olunması gerektiğine yeteri kadar işaret edebildiğime inanıyorum.


Tolga Güneş