Kabus sayılan 2020 yılını geride bıraktık, yeni yılın hepimiz için huzur, sağlık ve mutluluk içinde geçireceğimiz bir yıl olmasını diliyorum. Zorlu geçen bir sezon içinde, tüm kulüplerimize başarı dolu günler temennisinde bulunuyorum.
Maçlar devam ediyor ve her takım her takımı yenebiliyor, sürpriz sonuçlara açık bir lig olacağını ve Şampiyonluk adaylarının çoğalacağını geçen sezon dile getirmiştim, ayrıca genel anlamda nelere dikkat edilmesi gerektiğini, takım ruhunun oluşmasının Futbolda başarı için, olmazsa olmaz bir güç yarattığını anlatmaya gayret etmiştim.
Burada tek tek takımların analizine değinmek istemiyorum, çünkü daha önümüzde epey oynanacak maçlar var, Süperlig'de şuan en dikkat çeken takımın Gaziantep olduğunu söyleyebiliriz, bu tür sürpriz çıkış yapan takımlara, özellikle Avrupa liglerinde sık sık rastlayabiliyoruz, nasıl olduğuna bakıldığında ilk göze çarpan, takım ruhu, inanmışlık ve Teknik Direktör ile oyuncuların uyumunu görebiliyoruz.
Gaziantepin müthiş çıkışında dikkat çeken isim, tartışmasız başarılı ve müthiş hırsıyla takımın PATRONU benim diyen, Rumen Teknik Adam SUMUDİCA gerçeği oluyor. Bu hırs ve inanmışlık devam ederse, Gaziantep FK bu sezon Süperlig’de yeni bir destan yazabilir. Aynı ruhu geçen sezon, Alanyaspor'da görmüştük ve çok başarılı bir sezon geçirip herkesi şaşırtmışlardı, oradada Erol Bulut, her haliyle bu takımın PATRONU benim diyordu, saha kenarına gelip oyuncularına kendini hissettiriyordu, kendinden çok emin bir şekilde yaptığı oyuncu değişiklikleri ile maçlara çok hakim bir görüntü çiziyordu. Aynı performansı daha önce Malatyasporda’da göstermişti. Maalesef bu çizgiyi Fenerbahçe'de tutturamadı, bu açıkça görülüyor. Alanyadaki kadar rahat ve özgür olmadığı net bir şekilde belli oluyor. Erol Bulut Fenerbahçenin patronu değil. Görülenlere ve duyumlara bakılırsa, teknik heyette çok seslilik var gibi, eski Futbolcuları bir araya toplayıp, teknik bir kadro oluşturmak ve hepsinin üstüne, kulüp menacerliği için henüz çok acemi olan Emre Belezoğlu'nu koymak, nekadar doğru bir karar, bunu ilerleyen haftalarda hepbirlikte göreceğiz.
Fenerbahçe'nin puanlarının şuanda çok daha fazla olması gerekirdi. Erol Bulut'un takım üzerinde etkisinin artması icin mutlaka özgür bırakılması gerekir, her kafadan bir ses çıkarsa, Başkan ve yönetimin büyük fedakarlıkla kurdukları muhteşem kadro, sezon sonunda çok büyük bir hayal kırıklığı olabilir.
Galatasaray'da durum çok farklı, Fatih Terim kötü gidişe karşı direndi, kadro oluşumunda risk aldı ve PATRON benim dedi, sonuç olarak bakıldığında takımların tek bir patronu olur anlayışının doğruluğu bir kez daha kanıtlandı ve Cimbom liderlik koltuğuna oturdu. Yoğun maç trafiğinde takımlar bu tempoya nasıl karşılık verecek, hangi sürpriz sonuçlara şahit olacağız, herkes gibi bende çok merak ediyorum.
Bir örnek verirsek, bugün oynanan Galatasaray - Antalyaspor maçında her iki takım’da başarısız sonuç elde etmiş olarak sahadan ayrıldılar. Nedenine gelince, son haftaların başarılı takımı Cimbom, kendi sahasında çok önemli 2 puanı kaybetti, bu sonucu kesinlikle sürpriz olarak kabul etmek gerekir. Antalyaspor’a gelince, aynı şekilde Teknik Direktör yanlışından dolayı kazanabilecekleri bir maçı, bir puan alarak tamamlamalarınıda ben kendi açımdan sürpriz olarak görüyorum. Tecrübeli denilen Ersun Yanal’ın, 51inci dakikada on kişi kalan rakibine karşı uyguladığı korkak sistemin kaybedilen puanlara etkisi olduğunu açık ve net olarak görüyorum. Bugün çok daha alt liglerde hocalık yapan kişilerin bile uygulayacağı çok basit bir hamleyi yapamaması ve anında çift santrafora dönmeyi düşünememiş olmasını kesinlikle kabul edemiyorum.
Maçlar oynanıyor ve yönetimler hala transfer peşinde koşuyorlar, işte bende işin bu tarafını hiçmi hiç anlayamıyorum. Bu çok tartışılacak bir durum ve bu konu hakkındaki görüşlerimi ve inancımı bir dahaki yazımda dile getirmek istiyorum. Bizim ülkemizdeki Futbol anlayışı ve aceleciliği devam ettikce, Ülke Futbolumuz bir arpa boyu ileriye gidemeyecektir.
Tolga Güneş
YORUMLAR