SÖRLOTH VE ADAM BUKSA...

Çok heyecanlı ve kaliteli bir futbol sezonunu geride bıraktık. Özellikle Galatasaray ve Fenerbançe'ye teşekkür etmeliyiz, futbol adına gereken herşeyi yaptılar ve son dakikaya kadar tüm futbolseverlere güzel anlar yaşattılar. Galatasaray süperlig, Beşiktaş Türkiye Kupası şampiyonu oldular. Ancak birde bu sezonda Gönüllerin şampiyonu olan bir takım vardı ve oda kesinlikle Fenerbahçeydi. Şimdi herşey yine silbaştan yapılıp, tüm takımlarımız harıl harıl yeni sezon için çalışmalara başlayacaklar ve bizler üç ay boyunca dünyada nekadar ünlü futbolcu varsa, onların isimlerini şişirme haber olarak, reyting peşinde koşan bazı gazetelerin futbol sayfalarında göreceğiz. Yine herzamanki gibi bu sansasyonel haberlerin yüzde doksanı gerçekleşmeyecektir. Ben şahsen imza törenine kadar hiç bir transfer haberine itibar etmeyeceğim.

Yeni sezonda en güçlü ve iddialı takımlarımızın başında, yine Galatasaray ve Fenerbahce'yi görüyorum, her iki takımında çok güçlü kadrosu var, en fazla iki üç nokta transfer yaparak, Süperlig'de başarılarını devam ettirebilirler. Türkiye kupası ile bizlere teselli yaşatan takımım Beşiktaş için şimdiden endişeliyim, son üç sezondur yazdığımı şimdi yeniden tekrar etmek istiyorum. Sanırım daha birkaç sezon acaba üçüncü olabilecekmiyiz düşüncesinden kurtulamayacağız.

Ülkemizde son senelerdeki en büyük sorunumuz, ne yazıkki santrafor eksikliğidir. Eski günleri hatırladığımda birbirine eşit kalitede birçok golcü oyuncumuz vardı, ama şimdi Milli takımda oynatacak tek bir santraforumuz yok, gol krallığında ilk beşe bile girebilecek tek Türk oyuncumuz yok. İşte futbolumuzun ne hale geldiğinin bir başka kanıtıda bu oluyor.

Transfer sezonu başlarken, ben naçizane olarak hem Fenerbahçe'ye hemde Beşiktaş'a iki isim önermek istiyorum. Galatasaray'lı dostlarım lütfen gücenmesin çünkü onların kesinlikle golcü bir santrafora ihtiyaçları yok. Sadece gol kralı Icardı'nin yedeğini bulmak zorundalar. Birçok dünya starının peşinde koşmak, büyük rakamların  pazarlığını yapmaktansa, Türkiye’yi tanıyan seven ve gol için yaratılmış iki isimden biriri kadroya katabilmek bence Fenerbahçe ve Beşiktaş için tam anlamıyla bir nokta atışı olacaktır. Bunlardan biri Real Madrid'e tam dört gol atan İspanya La Liga gol kralı, ve Türkiye'de oynarken benim ''KUZEY YILDIZI'' diye isim taktığım “SÖRLOTH” diğeri ise tipik santrafor özelliklerine sahip olan, 1.92 boyunda, her iki ayağını kullanabilen, hava toplarına hakim, çakılı oyramayan ve tüm maç boyunca aynı tempoyu sürdüren, bazı maçlarda oynayamamasına rağmen Antalyaspor'da bu sezon 16 gol atan “ADAM BUKSA'dır.” İddia ediyorum takımlarımız kimi kaça alırsa alsın, futbola aç olan bu iki santrafordan daha iyisine imza attıracağına inanmıyorum. Adam Buksa bu Fenerbahce'de 16 gol sayısını kesinlikle ikiye katlar inancındayım. Sörloth için zaten söylerecek hiçbirşey yok. Benden söylemesi.

Avrupada hangi Ülke olursa olsun, futbol sezonunu ilk üç sırada tamamlayan takımların Yönetimi, Teknik kadrosu ve futbolcuları alkışlanır çünkü onlar zorlu bir sezonu başarıyla tamamlamışlardır, onların futbol anlayışı böyledir. Bizde ise tek başarı kriteri sadece Şampiyon olmaktır. Bu inanca katılmıyorum ve sadece üzüntü duyuyorum. Mesela Türkiye Kupasını kazanmanın çok da önemli olmadığını düşünen bir zihniyette var, halbuki Türkiye Kupası sayısız futbol takımının katıldığı büyük bir turnuvadır ve kazanılan kupa son derece önemlidir. Yine Avrupada, kazanılan bu kupaya insanlar sadece alkış tutuyorlar.

Fenerbahce'nin Hocası İsmail Kartal, 99 gol ve 99 puan ile bir rekora imza atmıştır ama ne yazıkki görevine son verilmiştir. Gecen sezonda, takımı ikinci yapan, Türkiye kupasını kazanan, kariyerinde 16 kupa olan Jorge Jesus'ta gönderilmişti, hatta spor basınındaki bazı şakşakçı sözde futbol yorumcusu Jesus'un futboldan anlamadığını yazmışlardı, aradan bir yıl geçti ve o Büyük Hoca takımını namağlup şampiyon yaparak yeni bir kupayı rekor kırarak kazandı ve dünyaca ünlü GUİNNES rekorlar kitabına adını yazdırdı.

Çok merak ediyorum, sürekli yanlış yorumlar yapan futbolumuzdaki yüzsüzler nasıl oluyorda yüzleri kızarmadan hala ortalarda dolaşabiliyorlar.

İsmail Hoca'da herkes gibi bazı yanlışlar yaptı ama buna rağmen Ülkemizdeki en iyi Hoca'lardan biridir. Ben kendisine bir Beşiktaş'lı olarak içtenlikle teşekkür ediyorum, bizlere futbol adına yaşattığı güzellikler için.

Bir teşekkürde üç sezonda üç şampiyonluk kazanan Okan Buruk Hoca'ya. Başakşehirdeki şampiyonluktan sonra Hoca'nın Galatasaray'a çok yakışacağını ve orta vadede yeni adresininde Milli takım olacağını yazmıştım. Sözümün arkasındayım ve yürekten inanıyorum, mutlaka bir gün Okan Hoca'yı Milli takımın başında göreceğiz ve eminim Milli takımada çok yakışacaktır.


Tolga Güneş