Bitmek bilmeyen transfer fırtınası tam gaz devam ediyor, gündemdeki sayısız isimleri takip etmek artık herkesi yoruyor, bir an önce bu fırtına dinsede, futbolcular, teknik kadrolar ve yöneticiler rahatlayıp maçlara tam anlamıyla odaklansalar.
Takımlarımız oynadıkları eleme maçlarında çok değerli puanları kolaylıkla topladılar ve UEFA sıralamasında önemli bir yükselişe katkı sağladılar. Bundan sonraki rakipler tabiki daha zorlu olacaktır, bütün temennimiz kadrolarını güçlendiren takımlarımızın başarılarının devamı olacaktır.
Yapılan transferlere baktığımızda, kalitenin çok yükseldiğini görüyoruz, harcanan paralar adeta baş döndürüyor, şimdiye kadar kesinlikle böyle pahalı kadrolar kurulmadı, bir ilki yaşıyoruz, ödenecek olan paralar dudak uçuklatacak kadar yüksek, tabiki her transfer dönemi ve alınan yabancı oyuncular kulüplerimizin borçlarının artmasına neden oluyor.
Mutlaka çok kaliteli ve çekişmeli maçlar izleyeceğiz, insana keyif veren futbolcular süperlig'e renk katacaklar, böyle baktığımızda insan gerçekten heyecanlanıyor, ama bir de madalyonun öteki yüzü var, her zaman söylediğim ve söylemeye devam edeceğim Türk futbolunu çöküşe götüren sorunları.
İşte işin bu yönü hiç bir şekilde gündeme gelmiyor, gazeteler, TV’ler, futbol yorumcuları ve kadroları güçlensin diye sesini çıkartmayan ve futbolcu transferine doymayan hocalar, bu durumun nereye varacağına kör ve dilsiz kalıyorlar. İddia ediyorum yakın gelecekte Milli takımda oynatacak üst düzey futbolcu bulamayacak günler göreceğiz.
Siyasetin son yıllarda futbolumuzla iç içe girmeside, futbola olan bakış açısının değişmesine neden oldu.
Umarım en kısa zamanda, futbolun içinden gelmiş ve bu işe emek vermiş birileri çıkarda, Türk futbolunun geleceğini masaya yatırır. Tarihin en pahalı kadrolarını kurmak, Süperlig'e kalite getirebilir ama futbolumuzun çöküşünede kesinlikle hız kazandırır. Bu çöküşün sorumlularıda en başta, kulüp başkanları, yöneticiler ve transfere doymayan hocalar olur, benden söymemesi.
Yapılan transferlerin kalitesine tekrar değinmek istiyorum, çok kısa sürede yeni transferler takımlarında hemen fark yaratmaya başladılar, tabiki ilerleyen haftalarda bu üst düzey oyuncular performanslarını katlayarak lige ağırlıklarını koyacaklar, şimdiden gösterdiler neler yapabileceklerini. Galatasaray Zaniolo transferinde önce sözleşme yapıp, hemen arkasından bu müthiş oyuncuyu Aston Villa'ya satarak çok karlı bir iş yaptı, ama ben futbol adına böyle bir yeteneğin Türkiye'den ayrılmasına üzüldüm, çünkü onu Cimbom formasıyla seyretmek çok ayrı bir zevk oluyordu.
Yazımın sonunda çok başka bir yetenekten bahsetmek istiyorum. Açık söylemek gerekirse şimdiye kadar pek forma şansı bulamadığı için dikkatimden kaçmış olan, ve dün alıcı gözle ve hayranlıkla seyrettiğim büyük bir gelecek vaad eden bu yetereğin adı JAYDEN OOSTERWOLDE. Süperlig'in en iyi futbolcularından Ferdi'nin yedeği olan bu genç adam, bence dünkü maçta adeta ben yakın geleceğin Star adayıyım diye haykırdı. Yazılanlara göre Fenerbahçe bu yeteneği kiralamak istiyormuş, bu yapılabilecek en büyük yanlış olur. Dünkü maçta Ferdi'nin sağ beke alınması ve Oosterwolde'nin kendi yerinde oynaması çok isabetli bir seçim olmuştu, aynı şekilde lig maçlarındada böyle oynanabilir. Mert Müldür çok iyi bir transfer, ama uyum sorunu yaşayabilir, form tutamayabilir ve Fenerbahçe gibi bir takım ona fazla gelebilir, bence bunların olabilme ihtimaliri mutlaka Teknik adamlar düşüneceklerdir.
Çabuk, süratli ve cesur futbol anlayışına ve futbol kültürüne sahip bu oyuncu mutlaka elde tutulmalıdır. Belki biraz abartıyor gibi gelebilir bu düşüncem, ama ben sanki ileride yeni bir Roberto Carlos görebileceğimin hayalini kurmaya başladım. Eğer Mert Müldür ve Cergiz büyük paralarla transfer ediliyorsa, böyle kaliteli bir yetenek mutlaka kadroda yer almalıdır.
Çok erken olmasına rağmen, her sezon başında yaptığım gibi, şampiyonluk adayımı şimdiden açıklayacağım. Futbol herzaman büyük sürprizlere açık bir oyundur, bu sezon başta Fenerbahçe olmak üzere Galatasaray'ın müthiş yarışına ayak uydurmak, diğer takımları zorlayacak diye düşünüyorum ve bu iki takımı geride bırakıp şampiyon olacak bir takım, büyük bir sürprize imza atmış olacaktır. Favorim açık ara Fenerbahçe ve Galatasaray'dır. Tüm kulüplerimize içtenlikle sorunsuz ve başarı dolu bir sezon geçirmelerini diliyorum.
Tolga Güneş
YORUMLAR