Perşembe akşamı oynanan maçtan sonra herkes bir kere daha gördü, Türk futbolunun ve Beşiktaş'ın kimler tarafından yönetildiğini. Hemen düzeltiyorum, aslında yönetilemediğini.
Beşiktaş stadında yaşananlar tam bir kabustu ve bu futbol akşamı hiçbir zaman futbolseverlerin hafızasından silinmeyecek. Her açıdan tam bir utanç gecesi olarak futbol tarihine geçecektir.
Tam altı yıldır bu köşede, dilim döndüğünce futbolumuzdaki kaosu yazmaya gayret ediyorum ve tek tek sorunları dile getiriyorum, yine bu köşemde okuyucularıma altı sene önce, kimsenin şakşakçısı ve yağdanlığı olmayacağımın sözünü vermiştim. Dede'den Karagümrük'lü, Baba'dan Beşiktaş'lı olduğumu ama Avrupa maçlarındaki başarılarda, Cimbom olsun, Fenerbahçe yada Trabzon olsun hiç ayırt etmeden, bu takımlarımızın bayraklarını gururla sallamış ve her zamanda aynı şeyi yapmaya hazır biri olduğumu defalarca yazmıştım. Hangi takımımız olursa olsun, yapılan yanlışlar karşısında, o takımlarımızın yanında olacağımıda hep hatırlatmıştım.
Türk futbolunun ve Beşiktaş'ın üstündeki kara bulutlar, Demirören'le başlamıştı ve günümüzde ne yazıkki hala devam ediyor. Herzaman savunduğum bir düşüncem vardı ve sık sık bu düşüncemi yazmıştım. Eğer siyaset spora bulaşırsa, orada başarı hayal olur ve sadece çıkarlar yarışır demiştim. TFF yıllardır siyaset tarafından yönlendirilen bir kurum haline geldi, futboldan anlamayan ve O dünyanın içinden gelmemiş, bilgisiz ve liyakat sahibi olmayan kişiler tarafından hiç sevilmeyen, istenmeyen ve kabul görmeyen bu kurum, Türk futboluna daha nekadar zarar verecektir diye tartışılır hale gelmiştir…
Şenol Güreş'in ikinci defa Beşiktaş'a getirilmesini ilk günden beri kabul etmemiş ve her fırsatta bu Hoca ile başarı gelmez diyen bir Beşiktaş'lıyım. Çok gecikmelide olsa Şenol Hoca gerekeni yaptı ve istifa ederek bu kulüpteki en doğru kararını verdi, bu olması gereken bir şeydi. İstifanın ardından bir şey yazmak istemem çünkü ben söylenecek herşeyi istifa öncesi yeteri kadar söyledim ve yazdım. Beşiktaş'ta GÜNEŞ DOĞACAK diyenler şimdi ne yazacak merak ediyorum !!!
TFF Başkanı'nın bir iş adamı olduğunu ve futbol ile hiçbir ilgisinin olmadığını gazetelerden öğrenmiştim ve hala ne iş yaptığını bilmiyorum çünkü bu benim hiç umurumda değil, beni ilgelendiren şey, dünyada eşi benzeri olmayan bir saçmalığın kendi Ülkemde olması ve futbol geçmişi olmayan birinin, yukarılardan Paraşütle inip TFF Başkanlık koltuğuna oturup Futbolun başına nasıl geçmiş olduğudur. Ne yazıkki yol yordam bilmeden, taraftar ruhunu ve gerçeğeni anlamayan bu kişi, tribünlerdeki binlerce gercek Beşiktaş'lı taraftarların tezahüratlarını içine sindiremeyip ayağa kalkıyor ve ŞEREF BEY'LERİN kurduğu, BABA HAKKI YETEN'lerin bizlere miras bıraktığı Anlı Şanlı Beşiktaş Kulübünün Başkanı’na stattaki onbinlerin, televizyon başındaki milyonlarca taraftarın önünde parmak sallayıp, "bunları sen yaptırıyorsun" deme saygısızlığını gösterip stadı terketmesi, TFF in başında nasıl birinin olduğunu taraflı tarafsız herkese göstermiştir.
Şimdi ben kendisine soruyorum, sen kimsin Arkadaş, haddini bil bu Ülkede hiç kimse Beşiktaş Kulübünün üstünde değildir ve olamaz ayrıca kimse bu kulübün başkanına yada herhangi bir kulübümüzün şerefli başkanlarına ASLA parmak sallayıp itham edemez.
Ayrıca Beşiktaş taraftarı hiçbir zaman, hiç kimsenin kölesi olmamıştır, uzaktan kumandayla yönetilmezler ve onlara istemedikleri şeyi kimse yaptıramaz. Seni Türk futbol kamuoyu sevmedi ve istemedi, artık o stat'ta maç seyredemezsin ve bu Türk futboluna çok zarar veren bir hal almıştır. Şenol Hoca'yı örnek al ve istifa edip anlamadığın, becerrmediğin işi terk edip Türk futbolunun önünü aç. Bu Ülkenin futbolseverleriyle kimse inatlaşamaz ve öyle bir gün gelirki tek bir maç seyredemezsin bu bile yeteri kadar zarar verir futbolumuza. Herkes anladığı ve bildiği işi yapmalıdır.
İstifa etmesi gereken bir kişi daha var, onuda yazımın son bölümüne sakladım. İki senedir sayısız defalar bu kulüp yönetilemiyor diye yazdım şimdi tüm yanlışları tek tek yinelemek istemiyorum, Başkan ve Şenol hoca ikilisi işte Beşiktaş'ımızı bu günlere taşıdılar. Sayın Başkan, hiç kimse karşına dikilip sana parmak sallayamaz, taraftarı zan altında bırakamaz, maçtan sonra ilk fırsatta acil basın toplantısı yapıp önce taraftarını savunmazsan, Beşiktaş'ın başkanlık makamını savunmayıp karşındaki futbol cahiline tüm televizyon kanallarında haddini bildirmezsen, sanada o başkanlık koltuğu büyük gelir. Artık zamanı gelmiştir ve iyi bir Beşiktaş'lı olarak lütfen gereğini yap ve kulübümüze daha fazla zarar verme. Beşiktaş ve Futbol Federasyonu hiç kimsenin “BABASININ ÇİFTLİĞİ” değildir.
Tolga Güneş
YORUMLAR