ÜÇ SİLAHŞÖRLER

Aynı sezonda ayrı takımlarda oynayan, star özelliklere sahip olan, üstün yetenekli, istikrarlı, alçak gönüllü ve herkesin örnek alması gereken ve Süperlige renk katan, heyecan getiren üç muhteşem futbolcu için yazımın başlığına Üç Silahşörler yazdım.

Dünyada sayısız futbol kulübü var ve her sene büyük paralar harcayarak sürekli transfer yaparlar, çoğu zaman bu çalışmalar beklenen karşılığı vermez ve hayal kırıklıkları yaşanır, ama transfer çalışmaları hiç bitmez. Dünya futbol tarihine bakıldığında, takımı sırtlayan ve başarıya taşıyan, futbol tabiri ile, tek başına takım dedirten üst düzey STAR futbolcular çok nadiren yetişirler ve sonrada onların yeri hiçbir zaman doldurulamaz.

Sadece örnek olarak birkaç isim vermek istiyorum, Messi ve Ronaldo, bizim Ülkemizdede gördüğümüz ve hayran kaldığımız Alex de Souza ve Georghe Hagi.

Tabiki futbol bir ekip oyunudur ve o takımdaki her futbolcu ayrı bir değerdir ve saygıyı hakeder, ama verdiğim örneklerden yola çıkarsak gercekten tek başına takım dedirten futbolcu olmak çok farklı birşey.

İşte bizler bunun örneğini bu sezon Süperligdeki çok değerli üç büyük takımımızda gördük ve yaşadık. Şimdi üşenmeden elimize kağıt kalem alıp hesap edelim ve bakalım Üç Silahşörler olmasaymış neler yaşanırmış.

İCARDİ denilen muhteşem insan olmasaydı, Galatasaray kesinlikle Şampiyon olamazdı,
VALENCİA denilen gol makinesi olmasaydı, Fenerbahçe ligi ikinci sırada tamamlayamaz ve kupada finale kalamazdı,
ABOUBAKAR denilen gol canavarı olmasaydı Beşiktaş,aynı geçen sezon olduğu gibi ilk üçe giremezdi.

İşte bu üç adam, futbolumuz için büyük değerdir ve kulüpler bu oyuncuları ne pahasına olursa olsun mutlaka kadroda tutmalıdırlar, aksi taktirde yeni sezona kesinlikle bir sıfır geriden başlarlar.

Sezon başlarken Şampiyon adayım Fenerbahçe idi, benim gibi milyonlarca insanda buna inanıyordu, en başta kulüp başkanı Sayın Koç, tüm yöneticiler ve Hoca'dan malzemeciye kadar herkes aynı inanca odaklanmıştı, en çok isteyenlerde takımın orta saha ve hücum oyuncularıydı, ama takım şampiyon olamadı çünkü bu şampiyonluğu istemeyenler vardı, peki kimdi bu istemeyenler diye soracak olursak cevap yenilen gol sayısında yatıyor.

Evet şampiyonluğu herkes istedi ama Fenerbahçe'nin  defans oyuncuları bu başarıyı istemedi, şimdi yönetim Ferdi'nin dışındaki tüm defansı gözden geçirmelidirler, yepyeni bir savunma hattı kurulmazsa yeni sezonda hüsran kaçınılmazdır. Herşeye rağmen Türkiye kupası kazanılırsa benim için bu sezonun en başarılı takımı Fenerbahçedir derim. Süperligin şampiyonu Cimbom, Türkiye'nin şampiyonu Fenerbahçe, tabi ilaveten birde süperlig ikinciliği kesin başarı kabul edilir.

Yazımın son bölümünde futbolculuk yıllarımdan beri yakından takip ettiğim, İtalya'da oynarken gurur duyduğum beyefendi futbol adamı Okan Buruk için de düşüncemi söylemek istiyorum. Başakşehiri şampiyonluğa taşırken şöyle yazmıştım, bundan sonraki adres Galatasaray'dır ve hoca Cimboma çok yakışacaktır diye içimden geçeni dile getirmiştim. Hoca her iki takımıda şampiyon yaparak kalitesini ve bilgisini ispat ederek tarihe geçmiştir, kendisini yürekten kutluyorum.

Henüz çok erken ama Okan Hoca Cimbom ile mutlaka daha çok başarılı günler yaşayacak ve sonra futbolun çıtası birazdaha yükselecek. Şimdi yine içimden geçeni söylüyorum, Hocanın Cimbomdan sonraki adresi nettir ve o adres Türk Milli takım Hoca'lığıdır. İnanıyorum ki Okan Hoca yakın gelecekte, Milli takıma çok yakışacaktır. Yolun açık olsun OKAN HOCA.


Tolga Güneş