Yazımın başlığı bir şarkı sözünden alıntıdır, iki gün önce bir gazetenin spor sayfasında, Cimbomu yakından izleyen deneyimli bir spor yazarının, Galatasaray'daki bitmek bilmeyen huzursuzluğun geldiği noktayı gösteren anlamlı bir benzetmeydi ve şöyle bitiyordu cümle, “BAŞKAN CENGİZ VE FATİH TERİM GÜLE GÜLE'' bir aralar Cimbom'da işler iyi giderken, şöyle yazmıştım, alınacak birkaç kötü neticeden sonra, mutlaka örtbas edilmek istenen sorunlar ortaya çıkacaktır, şimdilik bu sorunlar halının altına süpürülmüş gözüküyor demiştim. Bence Başkan Sayın Cengiz ve yöneticileri ellerinden geleni yaptılat, son iki sezonda Fatih Hoca'nın tüm istekleri yerine getirilmiş, devre arası Hoca’yı mutlu eden takviyeler yapılmış, özgür çalışma ortamı sağlanmış ve unutmayalım, sırf Hoca istedi diye sezon başında çok gereksiz olmasına rağmen, Arda Turan kadroya dahil edilmiştir.
Son senelerdeki kötü gidiş, ve geçen sezonki tarihi başarısızlık pek fazla konuşulmamış, pandemi ve transferler gündeme taşınarak, başarısız geçen sezon hiç tartışılmamıştır. Güneş balçıkla sıvanmaz diye bir söz vardır, eninde sonunda gerçekler ortaya çıkar, bu gerçeğin adıda maalesef Fatih Hoca'nın artık takımına verecek birşeyinin kalmamasıdır, son iki sezondur sık sık, Hocanın kariyerine olan saygımı dile getirip, şöyle ilavede bulunmuştum, Futbol gerçeğinde hiç kimse, geçmişine sığınarak bugünü yaşayamaz deyip, Fatih Hoca'nın artık sevgili torunları ile vakit geçirme zamanının geldiğini vurgulamıştım.
Çok önceden sebepleriyle gündeme getirdiğim görüşlerimin, tekrarını şimdi gazetelerin sayfalarında okuyorum, Hoca'nın formsuz, isteksiz ve maçlardaki yanlışları ve çaresizlikleri yazıyor o sayfalarda, işte bu beni üzüyor, insanlar hangi başarıları elde ederlerse etsinler, zamanı gelince kariyerlerine nokta koymayı bilmelidirler, isterse Hoca son 6 haftada mucizeler yaratsın, gerçek yine ortada durmaya devam edecektir.
Evet ligin sonu geliyor, görünen o ki son altı maç Beşiktaş ve Fenerbahce icin final havası içinde oynanacaktır, sezon başında Şampiyonluk adayım olan Fenerbahçe ve Sergen'e güvenmiyorum dediğim Beşiktaş, büyük bir çekişme içinde maçları tamamlayacaklar, fizik gücü ve konsantrasyonu iyi olan takım Şampiyonluk ipini göğüsleyecektir, tabiki bizlerde Şampiyon'u saygıyla alkışlayacağız.
Önemle belirtmek istediğim başka bir konuyada, yeri gelmişken değinmek istiyorum, hangi takım şampiyon olursa olsun ,bu başarının baş mimarları, borç batağındaki kulüplerin Başkanları ve yöneticileri, sonrada zor şartlarda sezonu tamamlayan Futbolcular olacaktır. Ama eminimki, bu iki takmımızdan biri şampiyon olunca, bazı yağcı kişiler başarının kahramanı tektir diyerek, ya Sergen Hoca'yı yada Emre Belözoğlu'nu göstereceklerdir, işte bu o takımın köklü camiasına yapılan en büyük saygısızlık olacaktır.
Yine bu köşemde, sıkça belirttiğim bir şeyi daha tekrar hatırlatmak istiyorum, hayatımın hiçbir döneminde politikadan anlamadığımı, hiç ilgi duymadığımı, Futbola siyasetin asla girmemesi gerektiğine inandığımı ve Ahbap Çavuş ilişkilerinin, sporla bağdaşmayacağını dile getirmiştim. Epeydir kulağıma çalınan, bazen gazetede okuyup pek önemsemediğim bir konuyu, şimdi gündeme getirmek istedim. Uzun yıllardır, herkes gibi benimde takip ettiğim, Futbolu çok seven, ayrıca Futbol'dan çok iyi anlayan, halı sahada karşılıklı top oynayıp, sohbet ettiğim, eğlence dünyasının başarılı ismi, Acun Ilıcalı için birşeyler yazmak istedim.
Bu başarılı İnsan, Futbol dünyasında, yönetici olarak yada Futbolcu menajeri olarak kesinlikle çok faydalı işler yapabilir, aynı anda kendi işlerinide yürütebilir, çünkü bunları başaracak yeteneğe sahip olduğu tartışılmaz. Peki bunları niye yazdım derseniz, hemen acıklamasını yaparım. Son zamanlarda okuduklarım ve saygı duyduğum kişilerin anlattıklarına bakınca, Acun Ilıcalı'nın menajerliği kapalı kapılar arkasında yaptığını anladım, yazılanları yalanlamaması üzerine, bu olanların doğruluğuna inandım. Mesut Özil, Emre Belözoğlu ve Arda Turan transferlerinde etkin rol oynaması, açıkça beni çok şaşırttı, pekala basın önünde bu transferlerle ilgisi olduğunu söyleyebilirdi ve kimsede bunu yadırgamazdı, bu gereksiz transferlerde geri planda kalması, haliyle insanlar arasında birçok şeyin konuşulmasına yol açıyor, bunlardan en öne çıkanıda, acaba bu gereksiz transferler kimlerin hatırı icin, yada kimleri memnun etmek için yapıldı sorusunu akıllara getiriyor ?!
Başta Acun Ilıcalı olmak üzere, hiçkimse transfer zamanı açık yada gizli olarak, Ahbap Çavuş ilişkilerine girmemelidir, ne olursa olsun, Spor dünyasında “FAIR PLAY'' anlayışı herzaman ön planda kalmalıdır.
Tolga Güneş
YORUMLAR