Adaleti istemeyenler belli

Kılıçdaroğlu ile yan yana, el ele, gönül gönüle yürüyen on binlerin ülkeye adaletin yerleşmesini istemesinden korkanlar, o geldiğinde yargılanacak olanlardır.

         Meydanı boş bulup her türlü densizliği yapanlar, her çeşit kanunsuzluğu doğal hale getirenler ve ülkeyi çirkin, demokratik olmayan ve tepeden tırnağa suç sayılan yöntemlerle yönetenler, çalıp çırpanlar ve terör örgütleriyle kucaklaşanlar gelecek adaletin hesap soracağını biliyorlar...

        Bu yüzden adalet isteklerine karşı çıkarak zihinleri bulandırmak ve toplumu adaletsiz bir hayata mahkûm ederek halkımızın üzerinde tepinmeyi sürdürmek istiyorlar...

        Adalet, onların bu isteklerini engelleyeceği için tu kakadır!

        * * *

        Adaleti istemeyenler belli...

        Ya isteyenler...

        Yobazlar tarafından ateşe verilen Madımak Oteli'nde cayır cayır yanarak hayatını kaybedenlerin yakınları adalet istiyor...

        Uludere'de "Yanlışlıkla" denilerek âdeta kurşuna dizilen 35 yurttaşımızın yakınları adalet istiyor...

        Günlerdir yargılanmayı bekleyen ve tutukluluğun ceza haline getirilmesinden maddi ve manevi zarar gören gazeteciler adalet istiyor...

        Fetöcü denilerek karalanan ve hiçbir somut delil gösterilmeden içeri alınanlar adalet istiyor...

        Keza, iftiraya uğrayan ve görevinden azledilen, özlük hakları da konfiske edilen memur yurttaşlar adalet istiyor...

        Kumpas sonucu Silivri'de tutulan ve TSK'dan ihraç edilen askerlerin aileleri adalet istiyor.

        Maganda kurşunuyla hayattan koparılan masum yurttaşların yakınları adalet istiyor... Caddede okul parasını çıkarmak için çiçek satarken kaldırıma çıkan sorumsuz sürücünü kullandığı aracın altında kalarak hayattan kopan gencin yakınları adalet istiyor.

         İftiraya uğrayan, işlerinden ve her çeşit yurttaşlık hakkından mahrum edilenler adalet istiyor... Ezilen kadınlar, sokağa atılan çocuklar, gelir dağılımın adaletle yapılmadığını haykıranlar adalet istiyor...

         Sömürülen emekliler, memurlar, işçiler, çiftçiler adalet istiyor....

         Toplum bir ağızdan haykırarak ve el ele yürüyerek adalet istiyor!

         * * *

         400 kilometrelik yürüyüş bu isteklerin doğrultusunda yapılan bir yürüyüştür. Bu yürüyüşün teması Yüce Allah'ın emridir ve "Bir günlük adalet, 60 yıllık ibadetten faziletlidir" buyuran sevgili peygamberimizin işaret ettiği toplumsal değerdir.

         Bu yürüyüşe karşı çıkanlar, adaleti reddederek, onu isteyenleri her türlü çirkinlikle, iftirayla, demagoji yaparak karalamaya ve suçlamaya kalkanlar, millet vicdanında bir kez daha hüküm giymişlerdir...

         Hırsa, çıkara, öfkeye tutunarak, adalet isteyenlere kinlenenler vicdan muhasebesi yaparsa, tutturdukları yoldan döner, hırs, kin ve öfkeden kurtulurlar!

         İnsan olurlar insan! 

 

Sınır tanımayanlar

-------------------------------------------------

         Dünyada sınır tanımayan doktorlar vardır. Nerede olursa olsun tedaviye muhtaç insanlara koşar, ettikleri Hipokrat yeminine sadık kalarak ve hiçbir çıkar beklemeden insanlara hizmet ederler...

         O gruba bazı doktorlarımız da dahildir. Ancak bizde, sınır tanımayan hekim sayısı pek fazla değildir.

        Lakin, iftirada sınır tanımayan siyasetçilerimiz ağırlıktadır.

        Ağızlarının dümeni yoktur, dur durak bilmezler, tedavisi mümkün olmayan ağız ishali hastalığına yakalanmışlardır...

        İftira etmedikleri kimse kalmaz... Yalan, temel gıdalarıdır...

        Adalet yürüyüşü sırasında yeniden ortaya çıktılar. Uydurmadıkları yalan, yapmadıkları iftira kalmadı; sınır tanımıyorlar, siyasal ömürleri labalubayla geçiyor.

        Umutlanmayın, 2019'a kadar buradalar, yanı başımızdalar; 2019'dan sonra onlar sağ, biz selamet!

 

KISA KISA

-----------------------

        Yola yine geç çıktılar... Önce "Sakal bırakın" talimatı geldi, ardından "Yetmez, bıyık da bırakın" talimatı sökün etti. Bir ülkeyi yöneten en üst düzey insanın, etrafına bu tür talimat verdiği ilk kez bizde görüldü...

        * * *

        Bakanlar işlerine bakacaklarına Kılıçdaroğlu'na lâf yetiştirme yarışı yapıyor. Üzerlerine vazife değil ama liderleri "Bana ayak uydurun" deyince muhalefete yaylım ateşi açıldı. Kampanyaya gizli AKP'li Bahçeli de katılıyor.

        * * *

        Fetöcü yazar Hüseyin Gülerce ihtida ettikten sonra acayip değişti. Sözcü gazetesini Fethullah kurdurdu diye abuk bir söylemle yeniden ârz-ı endâm eyledi. Hale bakın, garibim (!) koca gazeteyi kendisi ve benzeri diğerleriyle karıştırıyor.

 

ANLAMLI SÖZLER

-----------------------------

         Ülkeye sadakat, her zaman; iktidara sadakat, hak ettiği zaman. (Mark TWAİN)

Kaynak: Adaleti istemeyenler belli - Ergun KAFTANCI