Fethullahçılarla ilişkiler...
"SS" adıyla çıkan kitapta Soylu'nun Erdoğan hakkında geçmişte söylediği ağır sözler de yer alıyor
Sızıntı, Mahrem, Metastaz ve Cendere kitaplarına ortak imza atan gazeteciler; Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan, yakın tarihin en tartışmalı bakanlarından Süleyman Soylu'nun siyaset-yargı-cemaat-mafya dörtgenindeki röntgenini çeken bir kitap yazdı. Adı: SS...
Yani İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun isim ve soyadının baş harfleri... Tabii ki SS adı Nazi Almanyasının paramiliter örgütü Schutzstaffel 'i de çağrıştırmıyor da değil... Bence...
Kırmızı Kedi Yayınevi'nden çıkan kitapta Soylu ile ilgili en azından benim bilmediğim yeni bilgiler, ilişkiler ağı, koruduğu kişiler- ki aralarında suç örgütü olan Sarallar grubu da var- ve tabii ki yargı süreçlerine nasıl müdahil olduğunu anlatan bölümler var.
Örneğin Sakıncalı Sarallar Grubu bölümü:
Bu bölümde E.U isimli bir iş insanı, eski ortağına borcunu ödemediği gerekçesiyle ünlü armatör T.K. ve organize suç örgütü Sarallar’ın adamları tarafından AVM’de silahla tehdit ediliyor.
Olay, dönemin Bakırköy Emniyet Müdürü Murat Çetiner tarafından dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın talimatıyla rapor haline getiriliyor.
Rapor olay oluyor, devreye "Başkentin eski emniyet müdürlerinden bir isim" giriyor. Bu emniyet müdürü Sarallarla akraba... Trabzon Oflu... Cevdet Saral da Oflu... Soyadı benzerliği de var... Ankara Emniyet Müdürlüğü görevi de yaptı. Soru işareti koyarak devam edeyim...
Bu emekli emniyet müdürü Süleyman Soylu'nun bilgisi dahilinde olduğunu belirterek Murat Çetiner'e diyor ki, "O raporu geri çek!"... Murat Çetiner direniyor. Emekli emniyet müdürünün yanıtı da "Bunun sonuçlarına katlanırsın. Süleyman’a söyleyeceğim" oluyor.
Murat Çetiner'in başına daha sonra gelmeyen kalmıyor. Kitaba göre en sonunda "Çetiner Soylu ile mücadeleye girmesinin ardından, örgütle ilişkilendirilerek polislikten atılıyor."
42 bölümden oluşan kitapta Soylu'nun fotoğraf albümüne giren bir isimle ilgili de bir bölüm var. Ankara'da yaşayan, kafeleri olan, ALG Holding'in sahibi Sadullah Alagöz'le ilgili bölüm de dikkati çekiyor. 17 yaşındaki bir genç kadına tecavüzle suçlanan Alagöz'ün siyasetçilerle olan fotoğraflarıyla nasıl kendine koruma kalkanı yarattığı anlatılıyor.
Çok spoiler vermeyeyim... Zira aslolan kitabı okumak...
Başka bir bölümü aktarıp bitireyim.
Soylu Pensilvanya'da bölümünde 7 Şubat 2012'de Hakan Fidan'ın ifadeye çağrıldığı MİT Krizi'nde rolü olduğu iddiasıyla yargılanan ve firari olan Ahmet Hamdi Parlak ile Soylu'nun bir ilişkisinin olup olmadığı mahkeme dosyasına giren ek klasörlerdeki bilgilerle sorgulanıyor.
Ve o bölümde "FETÖ'nün iş dünyası yapılanması TUSKON’a dair İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ek klasörlerindeki bir yazışma" yer alıyor.
O yazışma şöyle:
"Şeytan bu CFR (Ahmet Hamdi Parlak) ile ilgili kafamı çok karıştırıyor. Hem Soylu denilen ş...ile içli dışlı ol, ona araba bile al, Ankara’da ev tut, AKP’ye geçince H.E.’ye (Fetullah Gülen) gönder, 52 ilde evet mitingi yaptır, hizmete bu kadar küfretsin soysuz. Ve CFR’yi satmasın. Havsalam almıyor. Bunda bir bit yeniği aramak yanlış mı?"
Son bir not: Aynı zamanda bir arşiv, hafıza niteliğinde olan kitapta Soylu'nun silinen arşivlerine ilişkin bölümler de yer alıyor.
Kitap bakalım nasıl ses getirecek?
YORUMLAR